~37~

48 3 0
                                    

Nilden;
Burağı karşımda görünce, o gözlerini görünce nutkum tutuldu. Ona sarılıp daha da fazla ağlamaya başladım. Bir aralar yere düştük ama ne Burak beni bıraktı ne de ben Burağı.

"Sen gerçek misin?" Ağzımdan kelimeler zar zor çıkıyordu. Karşımda Burak hem ağlayarak hem de gülerek cevap verdi. "Gerçeğim sevgilim. Yanındayım."

Biraz daha sahilde durduk. "Burak hadi gel ailen çok merak etti seni." "Gidelim." Burağın elinden tutup kafeye doğru götürdüm.

"Burak!! Oğlum!!" Annesi ağlayarak yanımıza geldi ve sarıldı. Herkes tek tek sarıldı.

Canan teyze ölü toprağını üstünden sirkeledi. Burağı bıraktıktan sonra  Burak yanıma geldi. Elimden tuttu. Kalbim yerinden çıkacak gibiydi.  Ne yapıyordu? Elimden tutup beni babamın ve annemin yanına götürdü.

Hiç bir tepki veremedim. Ne elimi çektim ne de onunla birlikte gidebildim. Beynim durmuştu artık. Ailemin tam önüne gelince hâlâ elimden tutuyordu. Babam bi bana bi Burağa bir de ellerimize bakıp duruyordu.

Kızdı mı hiç bir şekilde anlamıyorum. Burak biraz korktu galiba yutkunup babama biraz daha yaklaştı. Yutkunduğunu o adem elmasından anlamıştım. Boğazını temizleyip söze başladı.

"Mehmet amca ben Nil i seviyorum. Onun için her şeyi yaparım gerekirse ölürüm bile. Ben Burak Yılmaz. Ölüme yaklaşmışken bile kızınızın nasıl olduğunu ne yaptığını ne yapacağını nasıl olacağını düşünen adam."

Sessizlik. Sadece sessizlik. Hiç kimseden ses gelmedi. Babam bana baktı kafasını onaylıyor musun anlamında salladı. Bende evet der gibi başımı salladım. Annem gelip babamın omzuna dokundu o da onayladı.

Bekliyorduk babamdan gelicek cevabı bekliyorduk. "Eğer kızımı üzersen ben de seni çok güzel üzerim bunu bil." "Üzmeyeceğim söz veriyorum." Babamın yanına geçip ona sıkıca sarıldım. Sonra annemin yanına geçip onada sarıldım.

Burağın yanına geçtiğimde Burak bana sarıldı. Ayaklarımı yerden kesti döndürdü. Beni yere bıraktığında ağlıyordum. "Neden ağlıyorsun güzelim?" "Mutluluktan." Sarıldı başımı göğsüne doğru koydu.

Eve geçince bir curcuna yaşandı. Canan teyze Burağı rahat bırakmıyordu. En sonunda Sinemin odasına kaçmıştık. Bildiğiniz kaçmıştık taksit taksit. "Oh be kardeşim bir daha sen asla kaybolma yemin ederim ölüyordum lan." "Tamam kaybolmam abi."

Elinden tuttum ama öyle sıradan değil. Çok sıkıca tuttum bir daha gitmesin diye. Burak dönüp elimize baktıktan sonra gülümsedi ve kulağıma doğru yaklaştı.

"Korkma güzelim ben seni asla bırakmayacağım." Hafif utanmıştım. Ama özlemiştim Burağın bu davranışlarını.

3 hafta sonra

Olay üstünden 3 hafta geçti. Burak iyi durumda ve tabi bizlerde. Eski hayatımıza geri döndük. Şu anda bir kafede oturmuş ellerimizin resmini çekiyordum. Ben resim çekerken Burağın bana bakıp güldüğünü gördüm.

"Neden gülüyorsun ya?" "Özlemişim." "Neyi?" "Seni hareketlerini bu mimiklerinin senin her şeyini çok özlemişim."

GECECİ TAYFA 1 okumamış mesaj var

Salih: Hey çocuklar. Nabersiniz?
Caner: Kardeşim farkındamısın bilmem ama aynı masada yan yana oturuyoz. Niye mesaj atıyon?
Salih: Sen niye atıyon?
Caner yazıyor...
Caner çevrimiçi
Caner yazıyor...
Caner çevrimiçi
Salih: Kalırsın işte öyle.

"Canınızmı sıkılıyo sizin? Az şurda Atlasla konuşıyım dedim iyi ki." "Atlas? Bizim okuldaki Atlas." "Evet." "Aynı kişiden bahsediyoruz dimi kanka? Şu 11. Sınıftan olan basketbolcu Atlas?" "Evet lan evet!"

MAVİŞ (bitti)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin