~15~

112 6 0
                                    

"Hadi gelin bize geçelim." "Olmazki." "Neden?" "Eee halanların geliyor ya." "Gelsinler ne olcak ki? Hem senide tanıştırmış olurum." "Ben utanırım ki. Yok ben gelmiyim." "Gel civciv gel. Halam öyle bişeyler demez." "Eee o zaman ne duruyoruz hadi Buraklara." "Kardeşim sen bugünlerde çok iyi konuşmaya başladın he!" "Eeee ne sandın Boranın ben gibi bi sevgilisi var." Hep birlikte gülmeye başladık. Hem caddede yürüyor hem de konuşuyorduk. 3 gün sonra için çok heyecanlıyım. İlk defa Burakın akrabalarından biriyle tanışacaktım. Yani sevgili olarak.

~3 GÜN SONRA~
İşte o gün gelip çattı. Allah'ım sen bana yardım et.
Burak bizi almaya gelmişti.(siz şimdi merak ediyorsunuzdur belki Burak 17 yaşında evet. Ama ailesi araba kullanmasına izin veriyor.) Ben sürücü koltuğunun yanındaki koltuğa abim ise arkaya oturdu. "İşte geldik." Abim bi hışımla arabadan inmişti. "Her zamanki abin işte benim halam mı yoksa onun halasımı belli değil." "Aynen." "Noldu mavişim?" "Biraz heyecanlandım." "Neden ki? Her zaman ki halam işte. Tanımadığın biri değilki." "Ne biliyim beni sevgilin olarak götüreceksin halanın yanına." Bana bakarak gülüyordu,sen görürsün bende seni dayımlarla tanıştırıcam görcem o zaman ben seni. Arabadan inmiş binaya doğru yürüyorduk. Bir anda elimin tutulduğunu hissettim. Burakın o sıcak ellerini tutmayalı çok oluyordu. Asansöre binip 10. kata bastım. "Sakin ol." "Ben seni dayımlarla tanıştırınca görücem." Küçük bir kahkaha attıktan sonra yanağımdan makas aldı. "Hadi hadi yürü." Eve girdik,herkese merhaba dedikten sonra Burakın odasına geçtik hep beraber. İlk defa bu odaya giriyorum. Tavandaki led ışıklar çok güzel bende bunlardan odama istiyorum. Hele şu duvar gel benimle resim çekin diyor. Duvardaki ışıklandırma. Offff çok güzel. Neyse sakin olalım. "Gel hala." Burakın halası odaya girince direk ayağa kalktım. Bunu neden yaptığımı bende bilmiyorum. Sorgulamayın. "Demek siz sonunda sevgili oldunuz." Utanarak kafamı öne doğru eğdim. "Kız utanma utanma. Siz böyle olmasaydınız zaten küçüklüğünüzdeki gibi sizi yapmaya çalışacaktık. Ve yine çok yorulacaktık." "Yeniden derken halacım." "Siz bilmiyorsunuz tabi. Biz yani Nil'in teyzesiyle ben sizin aranızı yapmaya çalışıyorduk. Sizi yalnız bırakıp iyi arkadaş olmanızı sağlamaya çalışıyorduk. Ama siz durmuyordunuzki. İki dakika sonra saç baş birbirinize dalıyordunuz." Hep beraber kahkahalar eşliğinde konuşmaya devam ettik. "Çocuklar biz burda biraz daha kalıcağız. Eniştenin işlerini biliyorsun Burak." "Tabikide halacım. Burda kalıcaksınız." "Anne ya! Türkiyeye gelmişken biraz gezelim benim canım çok sıkılıyor." "Helal lan kardeşim! İlk defa doğru bir şey söyledin." "İyi o zaman siz gezin ben yengemle evde oturma taraftarıyım." "Yes."

~•~•~•~•~•~•~•
"Bekleyin beni hemen geliyorum." Bizim eve gelmiştik. Dışarıya çıkacağımızı düşünememiştim. Odamın kapısını açıp hızlıca dolabın karşısına geçtim. Üzerime ine uzun kollu beyaz tişortümü ve kot şortumu giydim. "Geldim,geldim." "Sakin mavişim,sakin." Burak arabadan inmiş sırtını arabaya doğru yaslamış kollarını göğsünde birleştirmiş duruyordu. Uzunca bi süre beni süzdükten sonra "Yanımdan asla ayrılmıyorsun. Kıyafetine bir şey demeyeceğim ama yanımdan ayrılmak yok." "Tamam benim kıskanç sevgilim." "Ne dedin?" "Sevgilim." "Duyamadım yeniden?" "Sevgilim." "Ben duyamıyorum yok. Bir daha söylesene." "Öfff. Tamam ya. Uzatma." "Tamam tamam geç bakalım." Utancımdan zaten zar zor söylüyorum bir de üsteliyor beyfendi. Neden utandığımı bende bilmiyorum. Sorgulamayın! Önde Justin ve Angelina oturmuştu. Arkada abim,İlayda,Caner,Ceren,ben,
Burak,Salih,Eylül ve Mert oturuyordu. Nasıl sığdınız derseniz Justinlerin Türkiyedeki arabasını alıp gitmiştik. "Nereye gidiyoruz?" "Parka gidelim." "Katılıyorum çiçeme. Ordan kafeye de gideriz." "Siz yeterki isteyin benim ballarım. Sür Justin istikamet park." Salih öyle bi söylemiştiki haykırmamak için zor tutuyordum kendimi. Hatta sadece ben de değil çiçemde kendini zor tutuyordu. Birbirimize bakarken bi anda Canerin gülüşünü duyduğumda bende gülmeye başladım. Ne tuhaf bi görüntüydü. Hahahahahah
Gülmekten gözümden yaş gelmişti artık. Aslında hitap şekli komikti ama biz ona güldükten sonra birbirimizin gülüşüne gülmeye başladık. Şizofrenliğe doğru gidiyoruz.

MAVİŞ (bitti)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin