Annie'den;
"Tamam anne. Burda Türkiyede. Annie nolcak? Tamam. Ailesine haber verdin mi? Tamam. Söylerim. Görüşürüz." "Noldu?" "Babamın işleri buraya taşınmış. 2 sene burda kalıcakmışız. Senin için annem annenlerden izin alıcak. Sende kalmak istersin dimi?" "Şey aslında bilemiyorum." "İstersen seni götürürüm. Sonra ben geri dönerim." "Tamam tamam bende kalıcam. Annem izin verir de babamı bilmiyorum." "İzin verirler." "Sevgilim telefonun çalıyor." "Alo. Efendim. Gerçekten mi. İyiymiş annecim. Tamam söylüyorum. Tamam. Annecim tamam." "Noldu? Noldu?" "Annenler Türkiyeye geliyormuş." "Ahhhh!!" Asher a öyle bi sarılıyorumki çocuk nefes alamayacak. Bırakmaya çalıştım ama olmadı. Bir anda kendimi havada buldum. Asher beni yere indirimce Burak ın sesini duydum. "Hayırdır gençler. Neyi kutluyoruz?" "Kuzi 2 yıl Türkiyedeyiz. Annie nin aileside buraya gelicekmiş." "Oooo! Yengecim. Demek sende burda kalıyorsun." "Ay! Çok iyi! Çok güzel partiler düzenleriz biz şimdi. O zaman komple bu ekip bizim eve gidiyoruz. Mertte dahil." "Annenler çiçeğim onlar ne olcak? Haber verdin mi?" "Annemler bugün sizde kalcaklardı. Onlarda parti yapcaklarmış onların ruhu daha 18 yaşındaymış falan filan işte. Söylerim sizin bize gelceğinizi." "Ben ne diyeceğim annemlere? Nazlılarda mı kalıyorum diyeceğim?" "Yok kardeşim Canerlerde kalıyorum de. Bişey demezler hem beni tanıyolarda." "Aynen doğru söyledin abi." Bizimkiler aralarında konuşurlarken ben hâlâ olayın şokundaydım. Nazlının bana sarılmasıyla kendime geldim. "Diyoruzki bugün bizde kalın." "Tabikide pijama partisi yapalım mı?" "Ayy! İşte tam bana göre bi kız. Asher cım sevgilini 1 geceliğine çalıyorum." "Tabi tabi alın götürün canım nolcak."
Asher e gülerken gözüme Burak takıldı noluyor bu çocuğa ya. Bi haller var ama,neyse sonra öğreniriz. "E hadi gidelim ne duruyoruz burda." Eylül sevgilisiyle birlikte önden önden yürürken bi anda önümüze Asher ve Justin geçti. Ufak bi kahkahayla onlara karşılık verdik. Kol kola girmişler önümüzden yürüyorlardı. Bende hızlıca Nazlının koluna girip onların önüne doğru geçtim yani geçtik. Böyle böyle eve kadar gelebildik tanrıya şükür.Nil'den:
Nazlıların evine doğru yürürken Burakın asık suratını farketmiştim. "Burak neyin var sevgilim." "Hiçbir şeyim yok nerden çıkardın." "Burak herkese yalan söyleyebilirsin ama bana asla. Hadi anlat ne oluyor?" "Cidden bişeyim yok sevgilim." "Burak yalan söylüyorsun. Seni tanıyorum. Artık çok yoruldun bunuda biliyorum. Kendi başına halledemeyeceğin bişey bu olmakı. Lütfen sevgilim bana anlat. Senin daha çok böyle üzülmene,yorgun olmana dayanamıyorum. Lütfen sevgilim lütfen." Sol gözümden aşağıya doğru akan göz yaşımla yüzümde bir el hissetmem bir oldu. "Tamam sevgilim anlatacağım. Ama bugün değil yarın akşam söz anlatacağım. Yeterki sen üzülme." Hafifçe gülümseyip Burak a sarıldım. "Seni çok seviyorum. Ne olursa olsun seni her zaman seveceğim." "Bende seni sevgilim. Bende seni." Öyle bir iç çekiyorduki ruhum ölmüştü. Onun bu üzgün haline ruhum artık dayanamıyordu. Bağırıp çağırmak istiyordu. Yeter artık demek istiyordu. Yeter. Ama sakinim içindeki bu karamsarla birlikte yüzleşeceğiz. Çünkü o benim sevgilim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAVİŞ (bitti)
ChickLit"NİL UYAN HADİ!!"bu sabah annemin bağırma seansıyla yeniden uyandırıldım. 1.bölümden kısa bir yer.