~26~

51 5 0
                                    

Saat 19.30 oldu. Burak ne mesajlarıma bakıyor nede telefonumu açıyordu. Yeniden aradım,tekrar,tekrar,tekrar. Ama açmıyordu. Yok bu çocuk beni sinir hastası etmeye çalışıyor. Nerde bu nerde? Abimin odasına doğru ilerledim. Kapısını hiç çalmadan direk içeriye daldım. "Abi Burak nerde!!?" "Sakin ol! Nerden biliyim ben!" "Burağa 2 saatti ulaşamıyorum. Ne mesajlarıma bakıyor ne de telefonlarımı açıyor." "Bekle bi de ben arayayım sakin ol." Abim Burağı arıyordu. Ama sanki bişey olmuştu eminim bişey olmuştu. Kalbim çok ağrıyor. Canım çok acıyor. Burağın başına bişey gelmişti. "Hadi Burak hadi oğlum aç şu telefonunu.Allahım lütfen tek başına olmasın lütfen lütfen." Abim bir şeyler geveliyordu. Bişey biliyordu Burak hakkında ve o şey den korkuyordu. Burak,Burak bana bişey anlatacaktı. Kötü olmasının sebebi bu muydu? Burağın bi rahatsızlığımı vardı? Hayır canım olsaydı söylerdi. Hem neden söylemesinki? Ya varsa ya eve giderken bişey olmuşsa. Yok ben daha fazla evde kalamam. Hızlıca abimin odasından çıktım kendi odama geçip siyah pantolonumu,beyaz tişörtümü onunda üzerine gri hırkamı giydim. Telefonumu arka cebime koyup aşağıya indim. Oturma odasında oturan anne ve babamı görmezden gelerek onların dediklerini umursamayarak ayakkabılarımı giyip dışarıya çıktım. Bisikletimi kilitlediğim yerden çıkarttım ve hızlıca Burakların evine doğru sürmeye başladım. Burakların evinin önüne geldiğimde ne yapacağımı bilemedim. Öylece kalakaldım. Ya bişey olduysa. Hayır Nil hiçbir şey olmadı. Sizlere inanmak istiyorum iç seslerim ama yapamıyorum. Koşarak B1 blok a girdim. Asansörü çağırıp beklemeye başladım. Beklerken kalbim ağzıma gelecekmiş gibiydi. Hemen asansöre bindim ve 14. kata bastım. Kalbim çok acıyor. Bu Burağı kaybetme korkusu heralde. Offf ne diyorum ben ne kaybetmesi Allah korusun! Şükürler olsun geldim. Koşarak kapılarının önüne doğru geçtim ve kapıyı çalmaya başladım. Her zaman çaldığımdan daha da hızlı. Çok korkuyordum. Kapıyı Caner açtı. "Ne oldu civciv?" "Çekil bi kenara." Bak Burak gör bff ime senin yüzünden neler yapıyorum. Koşarak Burakın odasına gittim. Yatakta onu görünce derin bir nefes verdim. O yaşıyor ve hiçbir şeyi yok. Yanına doğru geçip oturdum. Allahtan anne ve babası yoktu evde. Bi de onlara yalan uydurucaktım. Aslında yalan olmazdı ama neyse aman! O sapsarı saçlarını karıştırmaya başladım. Bi anda bana doğru döndü. Bişeyler mırındandı ama anlamadım. Sonra öbür tarafa doğru döndü sonra geriye doğru. Sesi git gide yükselmeye başladı. "Ha-hayı-HAYIR!!" Bi anda kalkmıştı. Burak ın kalkmasıyla ona sarılmam bir oldu. "Şşş. Tamam sevgilim,tamam çillim bak geçti. Sadece bi kabustu." Bana sımsıkı sarıldı,saçımı öptü,kokumu içine çekti. Sonra ağlamaya başladı. Neden ağlıyorduki. Çaktırmamaya çalışıyordu belliydi ama ben onun sevgilisiyim anlarım. Burağı kendimden uzaklaştırdım ve göz yaşlarını sildim. "Noldu? Ne gördün rüyanda?" "Ona rüya denmezdi kâbustu,kâbustu." "Noldu anlatsana?" "Sen sen." "Eeee ben?" "S-sen gidiyordun. Ama ben seni tutamıyordum. Sen başka biriyle sevgiliydin bana bakıp sadece gülüyordun. Sana dokunamıyor,sana sarılamıyor,seni öpemiyor, senin kokunu duyamıyordum." Sıkıca Burağa sarıldım. "Ama bak ben burdayım,senin yanında." "Evet benim yanımda. Evet benim yanımda da sen niye geldin?" "Eve gittiğimden beri sana bir sürü mesaj attım sonra aradım abimde aradı mesaj attı ama sen görmedin. Abim seni ararken bişeyler mırıldandı senin tek başına olmamanı istedi dua felan ediyordu. Sonra bende bana anlatacağın şey geldi ve çok korktum. Evden nasıl çıktığımı ne ara buraya geldiğimi anlamadım bile. Çıkarken annem ve babamı duymadım bile." "Özür dilerim. Daha iyi uyuyayım diye telefonumun sesini kapatmıştım. Okuldakiler çok mesaj atıyorlar." "Tamam seni affediyorum. Hadi şimdi bana anlatacağın şeyi anlat." "Emin misin? Bak bundan sonra benden ayrılmak,bana bağlanmamak için.." Elimi ağzına doğru götürdüm ve susmasını sağladım. "Sadede gel." "Ben ben hastayım." "Ne hastası!?" "Kalp,kalp hastasıyım." Şaşırmıştım, öylece kalakaldım. "Bu hastalığın hayati riski çok yüksek. Ölebilirim. Sana bunu yaşatmak istemezdim. Senden bunu saklamakta istemezdim. Ama işler böyle gelişti işte. Çok çok özür dilerim. Ben sana açılmak istedim sevgimi aşkımı. Sana söylemeden gitmek istemedim. Ama senin bana benimde sana bu kadar bağlanıcağımızı bilemedim. 2 gün önce doktorum aradı ve ameliyat olmam gerektiğini söyledi. Sana söyleyemedim. Senin üzülmeni istemedim. Abinin bahsettiği şey buydu." Ağlayarak Burağa yeniden sarıldım. Sonra ittirdim. Kolarına doğru vurmaya başladım. "Sen sen nasıl böyle bişeyi bana söylemezsin. Sen mi karar vericeksin benim seni sevip sevmeyeceğimi? Sana bağlanıp bağlanmayacağımı? He sana diyorum san!?" Hem ağlıyor,hemde Burağı yumrukluyordum. Sıkıca bana sarıldı. Ağlamamamı sağlamaya çalıştı. "Ağlama güzelim lütfen,lütfen ağlama." O da ağlıyordu.

MAVİŞ (bitti)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin