MAVİŞ (bitti)

~16~

"AŞKIMMMM!! Ben geldim." Bu da kim be böyle! Buraka mı gösteriyo o! Ben bu kızı yolarım ama! "Noluyor kanka?" "Ne biliyim ya! Gerizekalı bi kız işte." "Dalalım mı?" "Sakin ol yenge ben dalcam ona zaten." Apar topar kızlar yanıma gelmişti. İlayda zaten kavga etmeye yer arıyor. İyi biz bu kızı burdan sağ çıkarmayız. Ama ben onlara bırakmayacağım. Kız Burak ın önünde durdu "Yaaaa! Sevgilim ne yapıyorsun sen burda!" Burak a baktığımda o da kıza bakıp gülüyordu. İşte sınır çizgi. "Senin ben o 'yaaa' diyen ağzını yırtarım." Ayağa kalmış koca karı kavgasındaymış gibi ellerimi belime koymuştum. "Ne diyorsun sen yaaa!" "Diyorum ki bu benim sevgilim. Hâlâ burda durup benim sevgilime 'sevgilim' deme devam edersen..." "Ne olurmuş? Söyle söyle. Sevgilim şu kıza bişey desene ne zannediyor kendini." "Şimdi sıçtım senin ağzına!" Kızın saçların dan tutmuş yoluyordum bildiğiniz. "Sen kim köpek lan benim sevgilime yavşamak!" "Nil! Nil! Bi dur ya!" Ben kızın saçlarını yolarken Burakta beni çekiştirmeye çalışıyordu. En sonunda belimden tutup öbür tarafa doğru koydu beni. "Bırak! Kızım seninle daha işim bitmedi!!" Burak beni sakinleştirmeye çalışıyordu. Kıza laf söylerken resmen uçuyordum. Buraktan destek alıp zıplayıp kıza laf söylüyordum. "Kız sana yavşıyor. Sen bana sakin ol diyorsun." "Tamam sevgilim sakin ol." "Yani biri gelip senin yanında bana aynı şeyi yapsa sen sakin kalıcaksın yani?" "Hayır! Anasının karnından çıktığı güne lanet ettiririm!" "Eee bırak o zaman beni!" Uzaktan biri alkışlayarak geliyordu. Bugün bütün gerizekalılar bizi buluyor heralde. "Aferin Nil hanım! Kardeşimi dışarıdan gelen kızlardan koruyorsun." "Sen de kimsin be!" "Sakin sakin! Kendimi tanıtmadım değil mi? Ben Barış. Senin kuman." "Siz ne yatınız şimdi? Ben kızın saçını yoldum orda." Üzgün bir şekilde kızın yanına gidip özür diledim.

~•~•~•~•~•~•~•~•
"Eeeee daha daha nasılsınız?" "Aynı işte kardeşim. Tabi bazı şeyler değişmedi değilde." Burak kolunu omzuma doğru atmış bana sarılıyordu. "Kuzen biz geldikkk!!!" "Oohooo! Asher naber kardeşim." "İyidir senden. Yenge nasılsın?" "İyi sen Caner?" "İyidir." "Oooo! Kuzi naber? Özledim seni." "İki saattir ayrıyız lan ne ara özlediniz." "Gel Burak burda." "Burak sanada merhaba." "Ooo! Aslanım naber?" "Asıl seni sormalı?" "Aynı." "Aynı?" Bana gösteriyordu karşımdaki çocuk. Tanımıyomki ben bunları. Mübarek nasıl bi sülaleymiş bunlar. "Sevgilim Nil." "Tanıştığıma memnun oldum yenge." "Bende memnun oldum." "Oğlum kraliyet ailesinin kızıylamı tanışıyon?" "Ne alaka Caner. Buna nezaket denir. Tabi sen bilmezsin böyle şeyleri." "Ha ha ha ha çok komik."
"Merhaba ben Annie. Sende Burakın sevgili olmalısın." "Evet. Sende Asher in sevgilisi olmalısın. Doğru mu?" "Aynen. İlk defa tek bana yenge demiyecekler şimdi." "İlk defamı?" "Aynen ilk defa ben Asher ile 5 yıldır sevgiliyim ve hiç biri son 5 yıldır hiç sevgili yapmadı. Ben de birilerine artık yenge demek istiyorum." "Yengecim bana yenge diyebilirsin artık. Bende burdayım. He bir de eniştemiz var gel ben seni onunla tanıştırayım." Annie nin koluna girmiş Eylülün yanına doğru gidiyordum. "Yetişin komşular!! Kuzenimin sevgilisi sevgilimi çalıyo!" Arkamızı dönüp Asher yakınmasına güldükten sonra yolumuza devam ettik.
"Ooo yenge naber?" "İyi görümcecim senden naber?" "İyi aynı işte." "Bu demirel soyadlı çocuklar kıt beyinli mi?" "Bazıları böyle olabiliyorlar." "Merhaba ben Mert." "Merhaba bende Annie. Sen bu salak kıza nasıl baktın ya?" "O benim hayatım." "Ayyy! Ne kadar tatlı!!" Arkadaki banktan gelen sese doğru baktım 3 tane kız yan yana oturmuş bizi dinliyordu. "Yaa! Evet! Keşke benim olsa." "Belki sevgilisi değildir. Veya olsun ne olcak senin için ayırırız kanka." Öyle bi kahkaha atıyorlardıki siz bir daha gülmeyin ya. "Sevgilim sakin ol." "Ben sakinim zaten. Sadece seni almaya çalışıyorlar. Hiç bişey yapmayacağım." "Güzel sevgilim benim." "Lan Eylül Annie nerde?" "Siktir kızların yanına gitmiş koş yenge koş." "Nereye ya! Hani bişey yapmıcaktın!?" "Sevgilim biz döveriz o ise öldürür öldürür." Bi hışımla Annie nin yanına gittik. Elini beline koymuş iyice türk mahalle kadınına dönmüş. "Siz nediyorsun lan!" "Hayırdır! Asıl sen nediyosun yelloz!" "Yelloz senin anandır." "Siz kimsiniz abi ya!" "Az sonra senin o yamuk ağzını yurtacak kızlarız." "Az önce kendine sevgili aryan ve benimkine yazan sendin dimi?" "Aynen nolmuş?" "Ne olmuş diye soruyor ya deliricem!" Annie Eylülü sakinleştirmeye çalışırken beni unutmuştu. Zaten geçende güzel bi kavga edememiştim. Şimdi dalsam aslında hıncımı alabilirim. Ama düşündüğüm gibi olmadı. Saçımın çekilmesiyle yere doğru yapıştım. Sonra Nazlının sesini duydum. "Hangi köpek lan benim kardeşimin saçını çekti." "Ben." "Bittin kızım sen!" Hepsi saç baş birbirlerine girmişlerdi. Hızlıca kendimi toparladım. Bizden olmayan bi kızın saçından tuttum. Bi sağa bi sola çalkala çalkala!! Gece yine canlımı canlı uçuyor herkes heyecanlı... Ne diyorum ben? Birinin beni belimden çekiştirdiğini hissettim. Kafamı çevirince Burak ı gördüm. "Bırak beni daha işim bitmedi." "Rahat bırakın kızları yeter. Pestili çıktı kızın." "Sen sevgilime dua et!" İşaret parmağımı sallayarak kızı tehdit ediyordum. Hepsi korkmuş olacaklarki çantalarını alıp gittiler. "Bıraka bilirsin artık." "Bırakayım mı emin misin?" "Evet." "Peşlerinden koşmayacaksın." "Evet ya! Hadi beni indir." Beni yere bıraktığında aslında yukarda olmak güzeldi ya niye indimki. Neyse. Bir günde iki kavga ben kotamı doldurdum. Yeter bu kadar.