"Yemin ediyorum sen insanı orta yerinden çatlatırsın. Söylesene kızım o adam kimdi?"
"Bence boşuna uğraşma biz göremeyeli pek bir ketumlaşmış hayatta söylemez."
Bu kızlar sabrıma sabır ekletmeyi çok iyi biliyorlardır. Hayır, arkadaşlığın kitabında ille de ısrar edip her haltı öğrenmek mi vardı. İnsan en yakın arkadaşının tek bir şeyini de bilmeyecek diye bir kaide var olduğuna hiç kimse beni inandıramazdı. "Israr edilmesinden hoşlanmıyorum bunu gayet iyi bilirken ne bu ısrar zaten bir konu olmasaydı size anlatmış olmaz mıydım?"
Kızlar bana inanmayarak bakınca ikna etme çabalarımın sonuna geldiğimi düşünmüştüm ki imdadıma hizmetli yetişti. "Çiçek Hanım, Furkan Bey geldi..."
Kızlar o en işte bey derken kızlara beni bekleyin diyerek yanlarından ayrıldım. Aslında çok dedikodumu yapmayın diyecektim de onlar her şekilde yapacağı için es geçip hızla salona doğru yürüdüm. Furkan beni görünce üstüne takındığı centilmenlikle elini uzatıp tutuğu elimi dudağına götürerek öpmüştü. "Çiçek Hanım umarım uygunsuz bir zamanda gelmemiştirim."
"Şöyle bahçeye geçelim mi? Sizinle konuşacaklarım var." Tam aksine istemeden önce iyi ki gelmişti. Furkan'ın cevabını beklemeden bahçeye doğru yürüdüğümde o da beni takip etmişti. Evde kızların haricinde kimse olmasa da baş başa konuşmak en doğrusuydu. Camlı bölümden geçtiğimde kollarımı göğsümde kavuşturarak ona döndüm.
"Yanlış bir zamanda geldim galiba istemeden önce konuşur biraz da olsun birbirimizi tanırız diye düşünmüştüm."
"Aslında tam aksine iyi ki geldiniz Furkan Bey benimde sizinle konuşmam gerek çok önemli konular vardı. Mesela şu balkon konuşmanız gibi...
Furkan, uzaktan fazla nazik kibar duruyordu. Belki de o konuşmalara şahit olmasam şu mizaca asla kötülük yakıştıramazdım. Adam bildiğin bebek yüzlüydü. "Balkon konuşması mı? Bana daha açık olur musun?"
"Şu geçen ki davette hani sizi ilk ve son kez gördüğüm davet... Hatırlasanıza arkadaşınızla birlikte adımı meze yaptığınız balkon konuşması işte onu kast ediyorum..." Furkan önce afallasa da sonra kendini toparlayarak "Senin orada ne işin vardı?"diye hesap sorar gibi sormuştu.
"Bunun ne önemi var önemli olan konuşmalarınızı duymam değil mi?"
"Peki, benden ne istiyorsun ve en önemlisi neden hiç kimseye bu konuşmaları anlatmadın. Babanı tanıdığım kadarıyla asla altta kalmazdı."
"Babamı gayet iyi tanıyorsun ama senin aksine ben bu evliliği istiyorum. Tabi bir şartım var. İkimizin arasında karşılıklı evlilik sözleşmesi olacak. Eğer kabul edersen yarın istemeye teşrif edersin bende evlenme teklifini kabul ederim tabi nikahtan önce sözleşme imzalamak şartıyla..."
Furkan ellerini cebine sokarak çapkın gülüşü atmıştı. "Beni şaşırtıyorsun Çiçek sandığımdan daha zekiymişsin en önemlisi de çok da güzel..." Bu sözlerinden rahatsız olsam da bozuntuya vermedim.
"Buradan teklifimi kabul ettiğini mi anlamalıyım."
"Çiçek, tatlım nerdesin?" Burçin'in sesiyle birlikte sağıma baktığımda onun bana değil de suskun şekilde Furkan'a baktığını gördüm. Furkan da ona kısa bir süre daha bakıp bana dönerek "Yarın görüşmek dileğiyle Çiçek, teklifini de kabul ediyorum. İnan seninle evlenmek için can atıyorum..."
Ben sessizliğimi korurken Furkan baş selamı vererek yanımızdan ayrılmıştı. Ben iç çekerek ne yapmama gerektiğini düşünürken Burçin hala durduğu yerde duruyordu. " Burçin ne oldu?" dememle kendine gelerek yüzüne kondurduğu sahte gülücükle telefonumu uzattı.
![](https://img.wattpad.com/cover/172281580-288-k125849.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞKIN YÜZÜ 🚬 BİZE SEN KALA 4
AventuraSakın unutma her şer de ya bir hayır vardır ya da BEN! Sevme beni. Ben, senin beni sevdiğin kadar Sevemem. Canın yanar yok olursun...