❝Küçükken her doğum günü pastamı bir başıma üfleyişimde tek dileğim sıcak bir gülüş ve başımı korkmadan yaslayacağım bir omuz olmuştu... Ancak büyüdüğümde ne bana sıcak bir gülümseme bahşeden olmuştu ne de başımı yaslayacağım bir omuz...❞BEKLENMEDİK DURUMLAR.
꧁⸻꧂
Açık pencereden yatak odasına sızan çiçeklerin hoş kokusunu duyumsamamla içime derin bir nefes çektim. Bunaltıcı hava çiçeklerin eşsiz kokusuyla dağılmıştı sanki. Son nefesimi veriyormuşçasına içimi daraltan o histen kurtulmak adına parmaklarımı boğazıma sarıp sıkmamak için kendimi zor tutuyordum. Adımlarım buradan kaçıp gitmemi istercesine beni zorlarken ayaklarıma takılan kalın parangalardan kaçıp gidemiyordum. Bedenim gibi ruhumda bu saraya mahkum edilmişti. Zorlukla yutkunarak içeriye giren saray hekimlerine bir bakış attım. "Kudretli hekim, sonunda sizinle tanışabildik." Altı hekim arasında en yaşlı olanı söz almıştı. Gergince parmaklarımla oynamaya devam ederken ne diyeceğimi bilmeyerek başımı belirsizlikle salladım.
O yaşlı hekim tavrıma karşı anlayışla tebessüm edip uyandığından beridir gözlerini üzerimden çekmeyen prense revarans yaparak selamladı. "Prens Henry'e selamlarımı sunarım." Prens, dikkatini benim üzerimden çeken hekime karşı kaşlarını düşmanca çattı. Ne kaba adam! "Prensim kendinizi nasıl hissediyorsunuz? Umarım ağrı ve sızınız yoktur." Yaşlı hekim prensin hâl hatrını sormaya devam ederken öylece ayakta dikilmeye devam ettim.
'Sara onları izlemeyi bırak. Sen bu işten nasıl sıyrılacağını düşün!' İç sesim benim kurtarıcı kahramanım olabilirdi. Ancak karşıma çözümden çok cevapsız sorularla geldiği için başımı şişirip durmaktan başka bir halt ettiği yoktu! Prensin gösterdiği belirtiler gerçektende sıtma hastalığına yakındı. Öyle ki prensin devam eden terlemeleri ve nefesinin sıklaşıp durması da tahminimi kanıtlar nitelikteydi. Fakat günümüzde bile çoğu hastalığın tedavisinde en etkili koruyucu yöntem olan aşılama, sıtma hastalığı için henüz mümkün olmayan bir durumdur. Sıtma hastalığına karşı ortak bir aşının geliştirilmesinin önündeki en büyük engel, enfeksiyon sonucu oluşan yapının kendisinin ve yapının gelişim sürecinin oldukça karmaşık olmasıdır. Hastalığa neden olan parazit, insan vücudunda bağışıklık sistemiyle savaşır ve bu sırada sürekli olarak kendi yüzeyini değiştirebilir. Ki tedavi süresince kullanması gereken ilaçları bu devirde bulmam imkansızın ötesinde olan bir durumdu. Mecburen kendi çabamla bir şeyler yapmak zorundaydım. Tek çıkış biletim oydu. Bu nedenle iyileşmesi için elimden ne geliyorsa yapmalıyım. Eski yöntemi takip ederek bitkilerin özlerini kullanarak ilaç yapmalıyım.
Kurtuluşum için her şeyi göze almak zorundaydım.
Konuşma faslını bitiren saray hekimlerine dikkat kesildim. "Beni çalışmalarınızın yürütüğünüz yere götürür müsünüz?" diye rica da bulundum. Prensin uzun zamandır görmediği birisiymişim gibi gözlerini üzerimden çekmemesinden fazlasıyla rahatsız olmuştum. Bana bu şekilde bakmaya devam ederken onun yanında hekimlerle tedavisi için konuşamazdım. Hem içimden bir ses ondan uzak durmamı söyleyip dururken yakınında durmak gibi bir aptallık yapmak istemiyordum. Çünkü o sokağa adımımı atar atmaz geri dönmemi isteyen o hisse ve sese sağır olmuş; kendi mezarımı kendi elimle kazmıştım.
Bu kez bu hisse kulak verecektim.
Uzak durmamı istiyorsa dururum!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CEVABI SENDE SAKLI
FantastikGirdiği sokağın kırık lambasının aydınlattığı kadarıyla yoluna kendinden emin bir şekilde yürüyordu. Lâcivert rengine boyanan gökyüzü, içi gibi ağırlaşmış, hissiz bir melodiye dönüşvermişti. Onun tek isteği bir an önce fenalaşan akrabasının evine ye...