BOOMSLANG // YoonRose

4

Rose (Chaeyoung)

Yoongi belimi sıkı sıkıya tutmuştu. Amcamlar deli gibi yalvarıyorlardı. Beni ve Yoongi'yi farketmiyorlardı. Kuzenim Se Joo bağırarak ağlıyordu. Ne kadar kötü insanlarda olsalar, onlara içim acıyordu.

Yoongi'ye döndüm. Oysa ne diyeceğimi iyi bildiği için konuşmama izin vermemişti. Beni kolumdan çekip, önüne getirdi ve arkadan belime sarıldı.

Başını omzuma koydu. Çenesi boynuma değiyordu. Amcam, aşağıdaki adamlara yalvarıyordu. Yılan mı sokacaktı yoksa....

Adamlar etraflarında dolaşırken, ben hala daha ağzımı açamamıştım. Etraflarında dönen o üç adam onları zincirlediler ve zincirleri çekerek büyük bir kafesin içine götürdüler.

Kafes büyük demir parmaklıklardan oluşuyordu. Onları iki ellerindende, çubuk demirliklere kelepçelediler. Ne oluyor diye merak ediyorken, fabrikanın diğer köşesinde yılanı gördüm.

Boomslang...

Ben farkettikten birkaç saniye sonra yengemde farketmişti. Sonra hepsi yılanı gördü. Amcam da dahil hepsi bağırarak ağlamaya başladı. Amcamı ilk defa ağlıyorken görüyordum.

Boomslang, yerde ahenkle sürünürken o anda Yoongi'nin elini farkettim. Yoongi, elini nasıl oynatıyorsa Boomslang'ta ona göre hareket ediyordu.

İliklerime kadar korkmaya başlamıştım. Ne zaman ağladığımı farketmemiştim. "Yoongi..." sesim inilti gibi çıkmıştı.

Yoongi ise sert sesiyle, "Chaeyoung." diye kızdı. Ne zaman bana öfkelense ismimi tam olarak söylüyordu. 'Chaeyoung'

Bana çok kötü davranmışta olsalar ölmelerini istemiyordum. Bilmiyorum, belkide fazla safım...

O sırada yılan tam olarak kafese girmişti. Yılan girdiğinde, o üç adamdan biri kafesin kapısını kapattı. Şimdi kafesin içinde Boomslang ve amcamlar yalnız kalmışlardı.

Yılan, hiç duraksamadan üzerlerine gidiyordu. Bu korkunçtu. Yoongi, duraksamadan elini oynatıyordu. Yılan, onun komutlarına göre hareket ediyordu.

Yoongi'nin eli durdu. Boomslang'ta durdu. Yoongi, işaret parmağını kaldırdığında, yılanda başını kaldırdı. Başı dimdik olmuştu yılanın.

Sokmaya hazır, Yoongi'nin komutunu bekliyordu. Tam o sırada çırpınmaya başladım. Yoongi'nin komut veren elini, bileğinden kavrayarak, "Yoongi hayır. Lütfen, Yoongi yapma ne olur. Olmaz lütfen..."

Yoongi gözlerini yılandan alıp, bana diktiğinde korkudan kriz geçirebilirdim. Yoongi gülümseyerek, "Sabrımı zorluyorsun." dediğinde gücüm kalmamıştı.

Beni önüme döndürdü. İşaret parmağını, indirdiği an yılan amcamı sokmuştu. Tam o anda çığlık atarak Yoongi'ye döndüm ve yüzüne bakmadan başımı onun boynuna gömdüm.

Korkudan, sıkı sıkı sarılıyordum. Aşağıda amcam boğazı yırtılırmışçasına bağırıyordu. Çığlıklar on beş saniye sonra dinmişti. Yok olmuştu. Amcam ölmüştü.

Yengemin ve kuzenimin şoktan, sesleri çıkmıyordu. Benimde çıkmadı. Yoongi'den ayrılıp cama tekrar döndüm. Yılan durmuştu. Başını yine kaldırdığında, Yoongi'ye döndüm.

"Yoongi lütfen, onlar kadın bari onları bırak ne olur. Yoongi yapma, yalvarırım lütfen bırak..."

Yoongi, umursamadan parmağını tekrar indirdi. Bu sefer yengemin çığlıkları doldurmuştu beynimi. Onunda çığlıkları saniyeler sonra kesilmişti.

O da ölmüştü.

Artık kendimi tutamayacak haldeydim. Gücüm çekilmişti. Se Joo, benden iki yaş küçüktü. Henüz gençti. Bana çok zorbalık yapmış olmasına rağmen yine de ölmesini istemiyordum.

Ama yalvaracak, ağzımı açacak gücüm yoktu. Kafesin içi, kan gölüne dönmüştü. Amcamın ve yengemin kanları fışkırmıştı ve saniyeler içerisinde tüm damarları çürümüştü.

Görüntü öyle korkutucuydu ki Se Joo şoktaydı. Bense güçten düşmüştüm. Yoongi, yine elini kaldırmıştı. Yılanı biraz süründürdü ve sonra işaret parmağını kaldırdı.

Parmağını indirirse, Se Joo ölecekti. Konuşmak için kendimi zorladım. İnilti gibi çıkan sesimle, "Beni seviyorsan..." sonunu getiremeden gözlerim kapanmıştı ama bilincim açıktı.

"Üzgünüm Chae, beni ikna edemezsin. Bu fahişe sana o bez parçasını giydirdi. Yaşamayı haketmiyor.!."

Se Joo'nun çığlıklarını duyduğumda, bir damla gözyaşım daha dökülmüştü. Resmen hepsi öldü. Gözlerimin önünde...

Se Joo'nun da çığlıkları kesildiğinde, Yoongi beni kucağına aldı ve bir yere götürmeye başladı.

Sanırım yine o odaya gelmiştik. Beni yatağa bıraktığında, zorla gözlerimi açtım. Topuklularımı ayağımdan çıkartıp, yüzüme baktı.

Ağlamaktan şişmiş olan gözlerime bakıp, sinirle nefes verdi. Yanaklarımda kalan kuru gözyaşlarını, hemen temizledim.

Yüzünü yüzüme iyice yaklaştırıp, dudaklarını dudaklarıma sürttü.

"Beni deli ediyorsun. Yapma Chae. Canını yakmaktan korkuyorum..."

💮💮💮💮💮💮💮💮💮💮💮💮