15

1.6K 121 38
                                    

Rose (Chaeyoung)

İki gün, göz açıyıp kapayıncaya kadar geçmişti. Yoongi, hala bana karşı soğuktu. İki gün boyunca, beni Boomslang'ın yanına götürmedi bile. Sadece kendisi giriyordu.

Bu küsüşü artık beni çok zorluyordu. Ağlayacak kıvamı bile aşmıştım. Geceleri yanıma da gelmiyordu. Tek başıma sabaha kadar ağlıyordum. Gerçekten çok zordu. Artık onunla barışmak istiyorum ama o buna yanaşmıyor. Ne yapmalıyım bilmiyorum.?.

Bugün şirket, normalde olduğundan daha hareketliydi. En çokta kızlar, ordan oraya koşuşturuyordu. Yeni bir iş günündeydik yine. Yoongi beni görmezden gelerek, odasına gitti. Ağlamak istiyordum ama kendimi tuttum.

Yanıma Lisa gelerek omzuma vurdu ve "Ne giyiyorsun?" diye sordu. Şaşkınca sorusuna soruyla karşılık verdim. "Ne?" dediğimde, Sehun ve Chanyeol'da yanımızda bitti.

Sehun, "Şirketler arası parti? Unuttum deme! Off Chae, cidden. Aklın nerde senin." diye çemkirdi. Sıkıntıyla nefes verip, üzerimi süzdüm. Sonra umutsuzlukla "Böyle gelemem. Ben gelmesem, olmaz mı?" diye sordum.

Chanyeol, "Yönetim Kurulu Başkanı, Bay Min'in asistanı olarak gelmek zorundasın." dedi resmiyetle. Sehun gülerek, "Niye bu kadar resmîsin hyung?" dedi ve kahkaha atmaya başladı.

Chanyeol'da gülerek, "Bir an içime Min Yoongi kaçtı." dedi ve Sehun'a kahkahalarıyla eşlik etti. Lisa, onlara göz devirerek bana döndü. Kollarımı, destekleyerek tuttu ve "Bu şirkette, bir sürü elbise bulabilirim. Sen dert etme, bana bırak." dedi ve koşarak ofis girişinden çıktı.

Lisa'nın aniden gözden kayboluşuna şaşırırken, birden beyaz ışık gördüm. Salak Sehun, fotoğrafımı çekmişti. Kamerasından fotoğrafıma bakarken, kahkaha attı. "Çok komik çıkmışsın." diyerek güldü.

Onu hiç takmamıştım. Chanyeol'da kamera getirmişti. İkisine de "Bunlar ne için?" diye sordum. Chanyeol, "Bay Min'in, Bay Byun'a atıcağı yumruğu kesinlikle yakalamalıyız." dedi heyecanla.

Öfkelenmiştim. Sinirle, "Neden bazı insanlar birbirlerine şiddet uygularken, diğerleri sadece seyretmeyi ve hiç müdahale etmemeyi seçiyor. Yani insanların birbirlerine vurması, bu kadar eğlenceli bir şey mi?" diye sordum.

Sehun, "Birbirlerine vurmuyorlar. Hem Baekhyun kim köpek bizim patrona vuracak. Götü yemez! Biz sadece o anı, kaydetmek istiyoruz." dediğinde ona göz devirdim.

Chanyeol, "Sence de fazla masum değil misin Chae? Safın tekisin..." dediğinde onun yüzüne doğru ofladım. Sıkıntıyla nefes verip, "Neyse, benim işim var." deyip odama ilerledim.

Yoongi, yüzüme bile bakmıyordu. Saatlerce birçok dosya işini halletmiştim. Neredeyse akşam olucaktı. Birden içeri Lisa dalınca, korkudan sandalyeden düşmüştüm.

Lisa ilk önce şaşırdı, sonra kahkahayı bastı. Kaşlarımı çatarak, yerden kalktım. Sinirle, "Böyle mi girilir ya?" diye kızdım. Bugün fazla sinirliydim. Hepsi Yoongi yüzündendi.

Lisa, elinde ki elbiseyi sallayarak gösterdi. Diğer elinde de ayakkabılar vardı. Heyecanla, "Bu gece bunu giyiyorsun." dedi.

Başımı iki yana sallayarak, "Çok kısa, hayatta olmaz. Hem bunu giyersem, katliam çıkar. Yoongi, bırakır mı sanıyorsun? Hayatta olmaz." dedim.

BOOMSLANG // YoonRoseHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin