BOOMSLANG // YoonRose

19

Satır arası yorumlar ve oylar azalıyor ve ben gittikçe bırakmak istiyorum. Hikayemi sanki artık beğenmiyormuşsunuz gibi hissediyorum. Öyleyse söyleyin de bende daha fazla yazıp, zaman kaybı oluşturmayayım...

🍁

Rose (Chaeyoung)

Yüzümü buruşturarak uyanmıştım. Çünkü Yoongi'nin kolu boğazımdaydı, kafası da boynumda. Boğulacağım galiba.

Nefes almaya çalışarak, kolunu kaldırdım. Dönmeye çalışırken bu sefer belimi tuttu ve kendisine çekti. Uykulu olduğu için boğuk bir şekilde çıkıyordu sesi.

"Nereye?"

"Duşa girmeliyim."

"Boşver."

"Ama işe gideceğiz."

"Boşver." dedikten sonra iyice sarıldı ve uyumaya devam etti. Bense öylece güldüm. Sanki dün gece hiçbir şey yaşanmamış gibiydik. Benim hâlâ kasıklarımda sızı vardı ama bunu aklıma getirince utandığım için unutmaya çalışıyordum.

Biraz daha kıvranarak, "Yaa Yoongi! İşe gideceğiz diyorum. Kalk..." diye mızmızlandım. O ise iyice boynuma sokuldu.

Biraz beklemek istiyordum. Belki kendiliğinden kalkardı. Hâlâ uykulu ve boğuk çıkan sesiyle;

"Dün ileri gittim. Canın çok yandı..."

Ses tonunda biraz pişmanlık varmış gibiydi. Dün ileri gittiğini bende biliyordum ama o bundan, o kadar zevk alıyordu ki bozmak istemedim.

"Biliyorum." dediğimde şaşkınca, yüzünü boynumdan çıkardı ve yüzüme baktı. "Neden hiçbir şey söylemedin. Gözüm dönmüştü ve sen buna karışmadığın için daha çok devam ettim." sözlerinden sonra sıkıntıyla nefes verdi ve "Özür dilerim Chaeyoung." dedi.

"Aslında..." dedim ve derin bir nefes aldım. Sonra "Senden sürekli utandığım için ben özür dilerim. Her utandığım için senden kaçtıkça sen, seni sevmediğimi düşündün. Yani bu benim yüzümdendi. Özür dilerim Yoongi." dedim.

Hâlâ şaşkınca yüzüme bakıyordu. Sonra yine şaşırarak gülümsedi ve iki saniyeliğine yaklaşıp, dudaklarımı emdi. Sonra yanağımı öptü ve doğruldu.

Hiç umursamadan çıplak bir şekilde yataktan kalktı. Bense çığlık atıp, gözlerimi kapattım. Şaşkınca, "Ne?" diye sesini yükseltti.

Utanarak, "Off Yoongi, öyle mi kalkılır. Pantolonunu giysene!" diye bağırdım. Hâlâ gözlerim kapalıydı. O ise gülmeye başladı. Gülüşü kahkahaya dönerken, "Seni muhteşem vücudumdan, mahrum bırakmak istemedim. Hadi gözlerini açta, bak." dedi alayla.

Yatakta ki yastığı ona bakmadan attım. Tam isabet karnına uçmuştu. O hâlâ kahkaha atarken, "Tamam tamam gidiyorum." dedi ve odadan çıktı.

Kapının kapanma sesini duyduktan sonra yatağın üzerinde ki ince örtüyü bedenime sardım ve banyoya koştum...

🔗🔗🔗🔗🔗🔗🔗🔗🔗🔗🔗🔗

Sehun, "Off ya, yakalayamadık işte yumruğu." dedi isyan içinde. Chanyeol'da ona katılarak, "Sorma o kadar da kamera getirmiştik." dedi.

Lisa ise başka bir dert mağduru olarak yanımıza geldi. Merakla, "Ne oldu?" diye sordum. Sıkıntıyla, "Dün sana verdiğim elbise yüzünden bir ton azar işittim. Bay Min'in bu kadar sinirli olduğunu bilmiyordum." dedi.

Üzülerek, "Özür dilerim." dedim ve omzunu sıvazladım. O ise gülümsedi ve "Sen niye özür diliyorsun canım. Aslında istesem daha uzununu da bulabilirdim ama ben parti havasında olması için kısa buldum. Yani bir nevi sana yalan söyledim. Ben, özür dilerim Chaeyoung." dedi.

Boşver der gibi elimi salladım ve ona sarıldım. Biz ayrıldıktan sonra üçümüzde Chanyeol'da dikkat kesilmiştik. Ağzı açıktı ve içinden daha demin içtiği su dökülüyordu.

Lisa iğrenerek, "Ağzını kapat domuz." dediğinde Chanyeol'un baktığı tarafa baktım. Tanımadığım biri Yoongi'nin kapısını çalmadan içine dalmıştı.

Sehun, "Kai..." diye mırıldandı. Bense merak ve biraz da heyecanla, "O kim?" diye sordum. Lisa, "Kai, Bay Byun'un ve Bay Min'in ortak, en yakın dostları. Kai bağımsızdır. İkisiyle de arkadaş ama buraya niye gelmiş ki?" dedi merak içinde.

Ofladım ve içimden 'bi bitmiyorlar' diye geçirdim...

💮💮💮💮💮💮💮💮💮💮💮💮