23

1.4K 106 45
                                    

Rose (Chaeyoung)

Kai ve Yoongi'nin konuşmalarını dinlemiştim. Her şeyi öğrenmiştim. Şu an içerden yumruk sesleri geliyordu. Birazdan Yoongi çıkardı. Bu yüzden o çıkmadan önce hemen evi terk etmeliydim.

Bir yandan ağlıyor, bir yandan da yılanı paramparça etme hırsıyla doluyordum. Hemen bir taksi çevirdim ve Yoongi'nin evinin adresini verdim.

On dakika içinde eve gelmiştim. Taksinin ücretini ödeyerek, hızla arabadan indim. Evin etrafında korumalar yoktu. Şaşırsam da aldırış etmedim.

Anahtarlarım vardı. Kapıyı hemen açıp, içeri girdim. Gözüm dönmüştü. Çantamı bir kenara bıraktım ve yılanın odasına koştum. Şansıma kilitli değildi.

Önce derin bir nefes aldım ve sonra kapıyı açtım. Gelmemle kafasını dikleştirmesi bir olmuştu. Önce ona iyi yaklaşacaktım, sonra onu boğacaktım.

Kapıyı kapattım ve yavaşça ona yaklaştım. Sonra durduğumda, o bana gelmeye başlamıştı. Çıplak değildim. Bu şüpheli duruyordu ama kollarım açıktı. Bu yüzden kolumu dolanması için, uzatmıştım.

Yavaşça koluma dolandı ve başını boynuma götürdü. Uzun kuyruğu biraz daha dolanmak istiyordu. Bu yüzden
t-shirtümü açarak göbeğime dolanmasını sağlamıştım.

Biraz oyalandım ama sonra başı kolumda gezinirken, birden boğazını tutunca ağzı açılmıştı. Dişlerini ve dilini tüm vahşiliğiyle çıkarmıştı.

Umursamadan ayağa kalktım. Hâlâ boğazını sıkıyordum ve o ölmenin eşeğinde olduğunu biliyordu. O sırada içeri birden Yoongi girmişti.

Ağzı açık bir biçimde bizi izliyordu. Yılanın bileğimi sıkan kuyruğu gevşiyordu. Sonunda tamamen kuyruğu düşmüştü.

Ölmüştü.

Boomslang, ölmüştü.

Ben öldürmüştüm.

Çok kolay olmuştu ve ben artık içimde ki intikam ateşini biraz olsun söndürebilmiştim.

Boğazını yavaşça bırakmıştım ve yılanı Yoongi'nin önüne atmıştım. Ölen yılanın içinden sarı, saydam bir sıvı akıyordu. O kadar iğrençti ki...

Yoongi, "Öğrendin mi?" diye sorunca başımı salladım ve yanından geçerek odadan çıktım. Yatak odasında ki banyoya girmiştim.

Ellerimi iyice yıkadım ve kuruttum. Saçlarımı geriye attım ve sıkıntıyla nefes verdim. Banyodan çıktığımda Yoongi'yi görmüştüm.

Yorgun gözlerle beni izliyordu. Derin nefes aldım ve başımı eğdim. Bana yaklaştı ve sarıldı. Ben kızmasını beklerken, onun sarılmış olması?

Şaşkınca bende kollarımı onun beline doladım. Kokusu o kadar güzeldi ki... Kollarımı daha da sıkıştırdım ve ona iyice sokuldum.

Sarılırken, "Hiçbir şey söylemeyeceğim. Unutalım tamam mı? Çok yoruldum. Yeter ki gitme Chae... Ne olur, benimle kal." dedi.

Bende unutmak istiyordum. Çok yorucuydu...

Başımı salladığımda, sarılmamız bitmişti. Hâlâ fazlasıyla yorgun olan gözleriyle, "Seni özledim. Sana bakmayı, kollarımın arasında olmanı, bana gülümsemeni, saçlarımı karıştırmanı, sana dokunmayı özledim." dedi.

Çenemi baş parmağıyla okşarken, dudaklarımdan gözlerini ayırmadı ve devam etti: "Sadece birgün bile olsa bana öyle bakman yeterince kötüydü. Seni deli gibi özlememe yetmişti. Bir daha gitme Chaeyoung. Sensiz nefes almak, boğulmak gibi."

Dudaklarını dudaklarıma sürterek, "Seni öpmeyi özledim. Öperken nefessiz kalmanı, seni utandırmak için bacaklarını okşamayı ve her okşadığımda bana bırakmam için yalvarmalarını ama benim bilerek bırakmayışımlarımda da, kıpkırmızı olmanı. Sana sahip olurken acıdan melodi gibi çıkardığın inlemelerini ve dolgun kalçanı yatağıma bastırmanı." dedi.

Utanarak, "Yoongi, sus..." diye mırıldandım. Gülümsedi ve "Bana öyle bakmayacaktın. Suçlu olan sensin." dedi.

Sıkıntıyla nefes verdim ve "Kai'ye ne oldu?" diye sordum. O da sıkıntıyla nefes verdi ve "Sarhoş olmuşum. Galiba onu bayılttım. Başına adam gönderdim, hastanede." dedi.

Şaşırarak, "Oha Yoongi..." dedim. Sonra "Özür dile bari." dedim. Umursamazca başını salladı ve sonra "Uyusak?" diye sordu. Onu onayladım ve kollarından ayrıldım.

Giyim bölümüne gittim ve gecelik bir şeyler bulup giyindim. Tekrar Yoongi'nin yanına döndüğümde yatakta uzanmış tavanı izliyordu.

Yavaş adımlarla yanına gittim ve yanına uzandım. Düşünceli bir şekilde bana döndü. Yorgunca, "Ailen için üzgünüm Chae. Benim elimde değildi. Yılanın evden kaçtığını çok sonra öğrenmiştim. Öğrendiğimde çok geçti. Affet Chaeyoung..." dedi.

Derince bir nefes verdim. Anne ve babamın yokluğu boğazımı düğümlüyordu. Hem öksüz hem de yetim olmak çok acı vericiydi.

Yorganın altına girdim ve ona sarılarak uzandım. Kolumu onun karnının üzerine koymuştum. O da kucağıyla beni sarmalamıştı.

Gözlerimi kapattım ve "Bu konuyu hiç konuşmamak üzere kapatsak. Bir yere gitmeyeceğim Yoongi. Seni seviyorum..." dedim.

O da nefes verdi ve "Bende seni seviyorum." dedi.


💮💮💮💮💮💮💮💮💮💮💮💮

Mutsuz son sözüm hâlâ geçerli. Şimdilik devam ediyoruz ama her an Wattpad ölüm tarihimi yayınlayıp, her şeyi bırakabilirim. Bilmiyorum galiba yıldım...

💮💮💮💮💮💮💮💮💮💮💮

BOOMSLANG // YoonRoseHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin