1.BÖLÜM
◊
Her zamanki gibi sabaha şiddetli bir baş ağrısıyla başlamıştım. Uzun süredir annemin zorlamalarıyla psikolojik tedavi görüyordum. Ve kullandığım ilaçlar kendimi et yığını gibi hissetmemi sağlıyordu.
Yorganımı tekmeleyerek yatağımdan çıktım ve banyoya anti-depresan haplarımı almak için yöneldim. Aynada kendi yansımama bakıp dudaklarım kıvrıldı. Korkunç görünüyordum.
İlaçlarımı aldıktan sonra annemin bana üzerinde bir notla bırakmış olduğu kahvaltıyı kucağıma aldım.
Yumurta,yulaf, meyvesuyu
Annem benimle fazla ilgilenmezdi çünkü ona göre işleri benden daha önemliydi. Babamı ise söylemiyorum çünkü kendisini pek tanıyamadım.
Kahvaltımı ettikten sonra odama tekrar çıktım ve hayatımın vazgeçilmez parçaları olan tisörtümü ve siyah botlarımı ayağıma geçirdim. Siyah benim hayatımdı..
Çantama anti-depresan haplarımı ve annemden gizli aldığım sigara paketini attım.
____________________________________________________
Kapıyı kilitledikten sonra yola çıktım. Hava çok sıcaktı ve sıcaktan pek hoşlandığım söylenemezdi. Her zaman soğuk iyi gelirdi.
Telefonumu çıkardım ve kulaklıklarımı takıp yolun sonundan sağa döndüm.
Ayaklarım geri geri gitsede okula gitmek zorundaydım. Malum devamsızlıklarım bir hayli çoğalmıştı ve müdür beni okuldan atmak için tek bir açığımı kolluyordu. Zaten okulda sürekli sorunlar beni buluyor ve kimse doğal olarak benimle takılmak istemiyordu. Hoş insanları çok sevdiğim söylenemezdi, onları sevebilmem için ilk başta kendim ve dünya ile barışmam gerekiyordu.
____________________________________
Okula yaklaşmıştım fakat son bir yerden geçmem gerekiyordu. Hava aydınlık olmasına rağmen burası karanlık ve etrafı beton binalarla çevrilmişti. Bu sokaktan nefret ediyorum çünkü bizim okulun serseri tipleri buralarda toplanıyordu.
Bir çocuğu gözüne kestirdikleri zaman onu buraya getirip öldüresiye döverlerdi. Yani burası kısacası her pisliğin yapıldığı yerdi. Buraya 9. sınıfta bir sürtük tarafından getirilip bir güzel dayak yemiştim.
Bunu hatırlayınca damağımda ekşimsi bir tat hissettim.
Okula girmeden önce stresimi atmak için duvara yaslandım ve sigarayı dudaklarımın arasına koyup yaktım.
Derin bir nefes aldım ve dumanın soluk borumu yakmasına izin verdim.
Bir nefes daha....Bir tane daha
Sigaramın sonuna gelmiştim ki.... bir çift kahverengi gözün beni izlediğini fark ettim. hemen bakışlarımı kaçırıp duvardan doğruldum.. ve adımlarımı hızlandırarak okula yöneldim.
En azından o sokaktan daha güvenli olduğu kesindi. Gün boyuna sürekli olarak arkama baktım fakat kimse yoktu. Sanırım buda benim kafamda kurduğum bir saçmalıktı. İtiraf ediyorum ben bile bazen delirmiş olabileceğimi düşünüyordum.Bekçi beni görünce yüzünü ekşitti ve bakışlarını başka tarafa çevirdi. Zavallı adam beni görmeye tahammülü bile yoktu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TAKINTILI
Teen Fiction''Nereye gidersen git, bulurum seni Gökçe. Benden kaçamazsın." Peşimde beni takip eden karanlıklar ülkesi. Kaçtıkça içine hapsetmek istercesine her daim arkamda. "Birisine aşık olacağım aklımın ucundan bile geçmezken, Savaş'ın gözlerindeki dipsiz bo...