Bardaktan boşalırcasına yağan yağmurlara eşlik eden gök gürültüsü içimi biraz daha huzursuzlukla dolduruyordu, normalde bu havaları severdim ama takıntılı bir katilin yanında , hiç bilmediğim bir yerde olunca bu mümkün olmuyordu .
Pencereden dışarıyı izlemeye devam ederken , annemin ne halde olduğunu düşünmüştüm. Açıkçası annemin benim için üzüleceğini düşünmüyordum tam olarak bana yapmak istediği şeyde buydu , kıçıma tekmeyi basıp beni bir başıma bırakmak . Şuan daha iyi olduğuna bile emin olabilirdim .
Evde savaşa dair tek bir ses bile gelmiyordu . Sanırım yalnızdım , bu havalarda evde tek kalmaktan hoşlanmazdım. Şimşeğin şiddetli bir şekilde çakması ile düşüncelerimden bir anda sıyrıldım. Pencereden uzaklaşıp yorganımın altına girdim. Küçükkende korkunca hep bu yöntemi denerdim ve gerçekten işe yarardı. Annem ve babam şiddetli geçimsizlik yaşadıkları için her gün evde bir kavga olurdu mutlaka , bende yorganımın altına çekilerek şimdi yaptığım gibi herşeyden kaçardım.
Ama şuan savaş evde değilken yapmam gereken birşey vardı , şimdi öylece oturup herşeyden kaçamazdım yoksa bunun pişmanlığını ömür boyu yaşayıp kendime eziyet edecektim .
Hızla yataktan çıkarak , evin içerisini taradım . Düşündüğüm gibi savaş yoktu ..
Savaşın odasına çıkarak üzerime bir kazak ve bir şapka aldım . Bu havada donarak ölmek istemiyordum . Hızla elimdekileri giyerek cama yöneldim , cama olağan üstü bir kuvvet uyguladığım halde açılmıyordu . Lanet şey sıkışmıştı , tabii bu haldeyken ne kadar olağan üstü bir güç olabilirdi bende düşünemiyordum.
Kenarda duran bir tahta parçasını elime alarak camı zorlamaya devam ettim .
Kapının kilidinin açılma sesi duyulunca büyük bir paniğe kapılsamda camı sonunda açmıştım .
" Gökçe " Savaş bana seslenirken bundan yararlanarak camdan atladım .
Hızla arkama bakmadan koşarken mermi gibi yağan yağmurun tenime yapışımasına ve rüzgarın tenimi yakmasına izin vererek hızla koşuyordum .
" Gökçe !" Savaşın bu korkunç sesini duyunca dizlerimin bağı çözülecek gibi oldu ama hemen toparlandım .
Buraları bilmiyordum çok ıssız bir yerdi ve merkeze çıkabileceğim bir yol olduğunu umuyordum.
Bir kaç tane yanımdan geçen genç çocuklar olduğu yere sabitlenmiş neden koştuğumu anlamamış gibi benim hareketlerimi izliyorlardı
" Lütfen , lütfen bana yardım edin bir katil peşimde buradan merkeze çıkabileceğim bir yol biliyormusunuz " diyebilmiştim nefes nefese.
İki genç birbirlerine bakarak pis pis sırıttılar ve
" Dalgamı geçiyorsun be güzelim ne katili " diyerek kahkahayı patlattılar
" Gerçekten yardıma ihtiyacım var lütfen " dedim yalvarır gibi bir sesle artık dayanamayacak duruma gelmiştim bu halde koşamazdım ve bu iki genç benim sinirlerimi iyice bozmaya başlıyordu.
" Hadi ama gel biraz eğlenelim güzelim " diyerek üstüme atıldılar
Çığlıklarım havada asılı kalırken bir araba farları uzaktan gözüme çarpmıştı.
" lütfen bırakın beni ! " diyerek tiz bir çığlık attım .
Birden araba bizim yanımızda durunca sevinç çığlığı atmamak için kendimi zor tutmuştum .
Arabadan birisi indi ama kim olduğunu seçemiyordum .
" Bırakın lan kızı " dedi çok tanıdık gelen bir ses .
İki genç ellerini üzerimden çekerken arabanın yanındaki adama bakışları takılı kalmıştı .
" Sizin Belanızı sikerim şerefsizler ! " Bu savaştı ve o en korkunç ses tonlarından biri ..
Birden gençlerin üzerine atılarak sert yumruklarla suratlarına girişti kemiğin ete çarpma sesleri havada yankı yapıyordu sanki .
Savaş çocuklarla işini bitirdiğinde iki genç arkasına bakmadan koşmaya başladılar. Savaş yanıma geliyordu ve ben ne olacaklardan habersizdim , canıma okuyacaktı ve gerçekten korkuyordum. Oturduğum çamurlu soğuk zeminden beni hızla kaldırarak arabaya fırlattı
" Ne yapmaya çalışıyorsun kızım sen ! Başıma bela açmayı felan mı , ben gelmesem şuan o piçler seni büyük bir zevkle beceriyor olacaklardı ! " sesindeki ton titrememe sebep olmuştu . Ben cevap veremiyince bana daha da yaklaşarak
" Derdin ne lan senin , derdin ne ! " diye bağırarak saçlarımdan tuttu .
Kendime hakim olamayarak sesimin titremesine izin verdim ,
" Bırak beni gideyim lütfen , lütfen savaş "
Saçlarımdaki elleri gevşerken bir anda daha sert tutmaya başladı , canımı gerçekten çok yakıyordu ama dayanmalıydım.
" Seni bırakmayacağımı sana daha öncede söyledim , o yüzden kendine zarar verdirecek bir aptallık yapmada bin şu arabaya , çabuk "
İnat edip olduğum yere çivilenmiş gibi hareket etmeyince , savaş birden raydan çıkarak kollarımdan tutup beni sürükleyerek arabanın içine fırlattı .
O lanet yere geri dönerken , neden ben diye düşündüm henüz bu kadar gençken hayatın bütün yükü neden benim omuzlarımda ? Lanetlimiydim ben bilmiyorum , ama öyleydim yasak ilişki sonucu meydana gelmiş bir kız çocuğu istenmeyen bir evlat ve baba sevgisi hiç tatmamış küçük çelimsiz bir genç kızdım ben . Artık hayatın bana karşı oyunlarıyla mücadele edecek gücüm kalmamıştı , vücudum titremeye başlayınca gözlerim derin bir boşluğa düşer gibi yavaşça kapanıyordu , Savaşın " gökçe iyimisin " sesi kulaklarımda bir uğultu gibi çınlıyordu daha fazla mücadele edip kendimi yormamak için o derin ve hissiz boşluğun içine kendimi bırakarak sonsuz bir uykuya dalmak umuduyla gözlerimi kapadım..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TAKINTILI
Teen Fiction''Nereye gidersen git, bulurum seni Gökçe. Benden kaçamazsın." Peşimde beni takip eden karanlıklar ülkesi. Kaçtıkça içine hapsetmek istercesine her daim arkamda. "Birisine aşık olacağım aklımın ucundan bile geçmezken, Savaş'ın gözlerindeki dipsiz bo...