Bu sabaha kas yığını kolların beni sardığını ve göğsümde küçük bir çocuk gibi uyuyan savaşın nefesiyle uyanmıştım. Öyle huzurlu görünüyordu ki uyandırmaya kıyamasamda ileride benim katilim olacak adamı kollarımda uyutamazdım.
" Katil Savaş " beynimdeki o iğrenç sesler yine mırıldanmaya başlamıştı.
Bu düşünce savaştan daha çok nefret etmemi sağlamıştı altından kalkmaya çalıştım ama lanet olsun ki bir leş kadar ağırdı. Neyse ki ne olduğunu anlamayan uykulu gözleri beni izlerken bulmuştum.
" kalk üstümden " burnumdan soluyordum resmen.
hiçbirşey söylemeden üzerimden kalktı ve uykulu bir şekilde kendini koltuğa bırakıp sızdı.
Saat daha sabahın 07:00siydi.
Yukarı çıkıp dünden kalma savaşın giydirdiği o devasa büyüklükte ki kazaktan kurtuldum.
Aşağıya indiğimde savaş hala uyuyordu. O uyanmadan tek başıma rahat bir kahvaltı yapmak istiyordum.
Uyanmaması için sessiz adımlarla mutfağa yöneldiğim sırada savaşın telefonuna mesaj gelmişti.
Bakmamam gerekiyordu ama yapmak zorundaydım birşeyler öğrenebilirdim en azından birilerini ayarıp buradan çıkmanın yolunu bulabilirdim.
Telefonu hızla elime aldım
Hah bir bu eksikti tuş kilidi !
Biraz düşündüm, daha önce Beşiktaşlı bir poları olduğunu görmüştüm bundan yola çıkarak şifreyi denedim. Denememle ekranın açılma hızı aynı anda oldu, çığlık atmamak için kendimi zor tuttum.
Yüzleşeceğim şeyden korkarak mesajlar bölümüne girdim, kocaman bir KORAY ismi yazıyordu. Mesaj da ise ;
" Savaş, kızın babasının nerede olduğunu öğrendim ne dersin ne zaman çıkalım yola ? He bu arada kız ne olacak dersen onuda düşündüm Selinin yanına bırakırız o bir şekilde halleder merak etme. "
Ve ardından bir mesaj daha
" Savaş , çabuk kardeşim bir an önce yola çıkmamız gerek ."

ŞİMDİ OKUDUĞUN
TAKINTILI
Roman pour Adolescents''Nereye gidersen git, bulurum seni Gökçe. Benden kaçamazsın." Peşimde beni takip eden karanlıklar ülkesi. Kaçtıkça içine hapsetmek istercesine her daim arkamda. "Birisine aşık olacağım aklımın ucundan bile geçmezken, Savaş'ın gözlerindeki dipsiz bo...