-11-

13.7K 446 19
                                    

Bu bölümü yüklediğim şarkıyla okumanızı tavsiye ederim. Şimdiden teşekkürler iyi okumalar :)

Horozların sesleriyle gözümü güneşli güzel bir güne açmıştım. Buradaki doğal yaşam içimi huzurla kaplıyordu ama birşey hariç, babam. O adamın yüzünü görmek bütün enerjimi sıfırlıyordu. Daha sabahın erken saatlerindeydik, Hızla yataktan fırlayarak yırtık kotumu ve kazağımı üzerime çekerek kendimi dışarıya attım.

Burası anlatılamayacak kadar güzel bir yerdi, babam şanslı piç kurusunun tekiydi. Burası okadar büyük bir çiftlikti ki arasan bulamayacağın hayvan yoktu. Ben atları çok severim ve hiç deneyimim olmamasına rağmen bulursam hemen binecektim.

Etrafıma bakınarak gezinirken, bir kişneme sesi geldi ve sevinçten havalara uçmamak için kendimi zor tutuyordum. Ahıra girerek bütün atları teker teker izledim, bunlar muazzam güzellikte hayvanlardı. Gözüme kestirdiğim o at en güzellerindendi, ve tam olarak ona binecektim. Kafamdaki sesler bunun yanlış olduğunu söylüyordu bana ama dinlemeyecektim.

Elime biraz yem alarak atın kapısını açtım, açıkcası korkmuyor değildim ama bunu denemek istiyordum, ve hiçbir şey bana engel olamazdı. Atın kafasını biraz sevdikten sonra hızla üzerine çıkmayı başarabilmiştim, ve şuan tamamen özgür hissediyordum. Eminim Savaş uyanınca beni bulamayacak ve çılgına dönecekti ama umrumda değildi açıkcası.

Üzerinde olduğum at koşmaya başlamıştı ve bu okadar eğlenceli birşeydi ki anlatamazdım, rüzgar saçlarımı arkamdan savururken, gözlerimi kapatıp çocuk gibi gülmeye başlamıştım. At birden durunca kendimi yere yapışmış bir şekilde buldum. Ardından bir el belime dolanıp beni yerden kaldırarak

" İyimisiniz bayan ? " dedi ve neredeyse gülmemek için kendini zor tutuyor gibiydi diyecektim ama kahkahayı patlatı verdi.

" Ne gülüyorsun be sen, çekil şurdan " Onu iterek üzerimi temizlemeye başladım.

" Bu işte yenisin sanırım. " diyerek samimi bir şekilde gülümsedi.

" Evet, ilk defa biniyordum ve iyi gidiyordu ama sen önüme çıkana kadar. " diyerek samimiyetsiz bir gülücük yolladım

Çocuğun gülümsemesi tüm yüzüne yayılmıştı ve dikkatlice yüzümü inceliyordu

" Bişey mi var neden öyle bakıyorsun? " diyerek ellerimi yüzüme götürdüğüm anda bir kahkaha daha patladı ve ardından

" Hayır, çok güzelsin sadece ona bakıyordum."

Afallamış bir surat ifadesiyle çocuğu izlerken aniden gözlerim balkonda oturan Savaşa takılmıştı ellerini dudağına götürmüş çatık kaşlarla tam olarak bizim olduğumuz noktayı izliyordu. Böyle davranmam onu sinirlendiriyordu ve inadına önüme dönerek kahkaha atmaya başladım .

" Peki sen at sürmeyi biliyormusun ? " diyerek sırıttım.

" Tabiiki, çocukluğumdan beri bu çiftlikteyim öğrenmek istermisin ? "

Bir çocuk gibi ellerimi çırparak, hızlıca kafa salladım. Çocuk yine o samimi gülümsemelerinden birini sergiledi

" Hadi gel benimle . " dediği sırada balkondan bir ses bana sesleniyordu

" Gökçe ! " ellerini balkonun tahtalarına dayamış sinirli bir şekilde bakan savaşı izliyordum

TAKINTILIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin