Uyandığımda hava aydınlanmış gibi duruyordu . kaç saat uyuduğum hakkında hiçbir fikrim yoktu . ama hala kendimi yorgun hissediyordum .
Yatakta doğrularak boş ifadelerle etrafa göz attım , bomboş hissediyordum , hiçbir şey hissetmiyordum daha doğrusu .
Uyuşuk hareketlerle yataktan çıktım baş ucuma bir bardak su koyulmuştu . hiç düşünmeden tek hamlede miğdeme indirdim .
Bişeyler yemem gerekiyordu yaklaşık iki gündür ağzıma tek lokma dahi sürmemiştim ve artık miğdem isyan ediyordu.
Adımlarımı kapıya yönelterek yürümeye başladım , kapıyı açtığımda yukarı odadan sesler geliyordu , savaş ve bir kadının sesi , ne olduğunu anlamayarak boş gözlerle etrafı taradım.
Yukarıda neler oluyor merak ediyordum açıkcası ama beni ilgilendirmiyordu. Hızla mutfağa girerek atıştıracak birşeyler aradım , dolap bom boş olduğu için bir kuru ekmek ve biraz peynirle yetinmek zorunda kaldım .
Odadan çıktığımda sesler hala devam ediyordu , kendime hakim olamayarak yavaş adımlarla yukarıya çıktım , sesler daha net gelmeye başlamıştı .
tiz bir kız sesi
" Savaş o kıza ne yapmayı düşünüyorsun , bırak gitsin hem senden küçük ! "
" Hayır , Selin onu bırakamam sende onu şu kafana sok artık , istemiyorum lan seni daha neyini anlamıyorsun "
" Hayır , Savaş bunu yapamazsın. "
" Yaptım bile güzelim , hadi def ol şimdi " dedi iğrenç bir ses tonuyla
Ayak sesleri yaklaşırken hızla aşşağıya indim , duyduklarım karşısında şoka uğramıştım.
Hızla odama girdim , gözlerim iri iri olmuş bir noktaya sabitlenmişti.
Bu adam benden ne istiyor olabilirdi veya neyi ?
Bu düşünce irkilmeme sebep olmuştu .
Kapının örtüldüğünü duydum . Ardından benim odamın kapısı çalındı .
" Miniğim , sesin çıkmıyor ne yapıyorsun içeride ? "
Ses vermeyince birden odaya dalıverdi . Ona anlamayan gözlerle bakarken yüzünde pis bir sırıtış belirdi , bu hareketleri karşısında irkiliyordum . Daha önce bu kadar korkak bir insan olduğumu hatırlamıyordum ama artık en ufak bi bağırış yüzünden titreyecek duruma gelmiştim.
" Ne var ne istiyorsun ? " dedim boş bir sesle
" Bunun cevabını bildiğini sanıyordum " diyerek yan yan güldü .
" Lütfen beni bırak gideyim , bu olanlardan kimsenin haberi olmayacak seni tanımadığımı veya hiç görmediğimi söyleyeceğim , lütfen. " sesim yalvarırmış gibi çıksada buna aldırış etmedim. Ama artık dayanamıyordum .
" Hayır miniğim , bunu aklından çıkar seni bırakmam kaçmayada kalkışma nereye gidersen git seni bulurum . "
Hiç birşey demeyerek yatağıma döndüm artık tahammülüm kalmamıştı ve bu herifin önünde ağlamak istemiyordum . Takıntılı psikopat piçin tekiydi bu . Artık gerçekten gücüm kalmamıştı . Şuan annemin yanında olup dırdırlarını çekmeye bile razıydım .
" Ama böyle yapma miniğim , hayatının geri kalanlarını hep benimle geçirmek zorunda kalacaksın , sence de böyle sıkıcı olmazmı biraz eğlen , böyle davranarak benimde enerjimi düşürüyorsun "
" Hala gülmemi , eğlenmemi söylüyorsun bilmiyorum nasıl bi manyaksın ama ben daha 18 yaşındayım bi kendine bak birde bana bırakta gideyim lütfen ! " sesim olduğundan da sert çıkmıştı.
" Üzgünüm miniğim benimsin " diyerek sırıttı.
" Ben senin değilim , ben hiç kimsenin değilim anladın mı " sesim boğuk çıkmıştı , ağlamamam gerekiyor du çünkü bu beni onun karşısında daha da güçsüz gösterecekti.
" Üzgünüm tatlım " diyerek odadan çıkmak için kapıya yöneldiği sırada baş ucumda duran o küçük lambayı alıp kafasına geçirdim , hiç etkisi olmamış gibi beni boş gözlerle baştan aşşağı süzüyordu . Birden kollarımdan tutarak beni duvara fırlatınca neye uğradığımı şaşırmıştım , bir taraflarımın kırılmamış olmasına dua ederek kalkmaya yeltendiğimde iri eller kollarıma yapışınca ürperdim.
" Bak miniğim , canının yanmamasını istiyorsan uslu bir kız olacaksın ve rahat duracaksın tamam mı ? " dedi sesindeki o sert ifadeyle , gözlerinin içine baktığımda korkmamak elde değildi o kadar sinirlenmiştiki gözleri buğulanmıştı adeta .
Sorusuna cevap alamayınca kolumdaki elleri daha da sıkılaştı canımın yanmasına dayanamayarak ufak bir çığlık attım , lanet olsun bu kadar güçlü olması gerekirmiydi ? Artık dayanamayarak
" tamam . " dedim benim bile zor duyabildiğim bir ses tonuyla
" Ha şöyle miniğim " diyerek sırıttı ve ellerini kollarımdan çekti .
Sıktığı yerlerde morluklar vardı , canım ciddi anlamda çok yanmıştı. Bu düşünce yüzümü ekşitmeme neden oldu , kimse benim canımı yakamazdı , buna izin vermezdim .
Güçsüz hareketlerle yatağa yöneldim artık dayanacak gücüm kalmamıştı ve üstüme bir sis gibi çöken çaresizlik beni derin bir boşluğun içine çekiyor gibiydi , o boşluk sonsuz hissizlikti , karanlık ilerisi görünemeyen dipsiz bir kuyu gibi.
Hızla kendimi yatağa fırlattıktan sonra gözyaşlarımın tenime hücum etmesine izin verdim , artık gerçekten dayanacak gücüm kalmamıştı , bir şekilde bu lanet yerden çıkmalıydım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TAKINTILI
Teen Fiction''Nereye gidersen git, bulurum seni Gökçe. Benden kaçamazsın." Peşimde beni takip eden karanlıklar ülkesi. Kaçtıkça içine hapsetmek istercesine her daim arkamda. "Birisine aşık olacağım aklımın ucundan bile geçmezken, Savaş'ın gözlerindeki dipsiz bo...