TAKINTILI

-6-

Yeni yılın ilk gününde sizinleyim, yeni yılın size bol kazanç, bol şans ve istediklerinizi getirmesi dileğiyle :) iyi okumalar..

Ağaçların beyaza bürünmüş görüntüleriyle bir sabaha gözümü açmıştım.

Bu görüntü küçüklüğümden bu yana içime huzur doldururdu. Yatağımdan fırlayarak pencereye asıldım, cam açıldıgında adeta odama hücum eden kar tanecikleri tenime yapışıp beni çılgınlar gibi sevindiriyorlardı .

Bir süre öylece durdum, ne zaman canım sıkkın olsa soğuk havalarda camı açarak üşümeyi ve tenimin karıncalanmasından dolayı düşüncelerimi unuturdum.

Camı kapatıp bebekler gibi sevinerek savaşın yanına çıktım .

kapıya vurmadan pat diye odaya girince, Savaş afallamış gözlerle beni izliyordu.

ters cevap alacağımdan çekinerek, " Şey, bişey söyleyebilirmiyim ? " diyebilmiştim.

" Yine ne var Gökçe ? "

sesindeki ağırlık omuzlarımın düşmesine sebep olmuştu.

" Dışarıyı gördün değil mi ? "

" Evet gördüm, sakın benden dışarıya çıkıp cocuk gibi oyun oynamak için izin almaya geldiğini söyleme."

" Aslında tam olarak bunun için buraya gelmiştim. Hem ne olur sanki biraz dışarıya cıkmak istiyorum, gerçekten sıkıldım."

" En son dışarıya çıktığında neler olduğunu görmüştük Gökçe, bu yüzden kapının yanından dahi geçme. "

Ona senden tiksiniyorum gibi bir bakış atarak hızla odadan çıkıp kapıyı sertçe çarptım. Aslında bu cesaret nerden gelmişti bilmiyorum, ama nerdeyse savaşa kafa tutmuştum.

İçimden sevinç çığlıkları atarak, tıpkı bir küçük çocuk gibi şarkılar söyleyerek evin içinde geziniyordum.

Yukarı odadan kapının kapanma sesi gelince hızla yatağıma döndüm, evet bugün bir kadınlık belirtisi verip trip atmaya çalışacaktım. Ama bu savaşı ne kadar etkiler ona birşey söyleyemeyeceğim.

" Gökçe, hadi gel bişeyler yiyelim "

Evet, başlamıştık.

Hiç ses vermeyerek ellerimi göğsümün altında birleştirip öylece duruyordum