Öncelikle sizlerden özür diliyorum. Bölüm biraz gecikti sebebi ise okul sınavlar derken stres yaşadım bu yüzden yazamadım.. Umarım bölümü beğenirsiniz. İyi okumalar :)Ertesi sabah uyandığımda gerçekten ölmüş olmayı dilerdim . Bu gün yaşayacağım utanç ve rezillik gerçekten gözlerimden bir film şeridi gibi geçip duruyordu , Beynim bana sürekli cevabını bilmediğim sorular yöneltip duruyordu . Çıldıracaktım , susmuyorlardı.
Hızlıca yüzümü yıkayıp annemin yanına indim , zavallı kadın bugün olacaklardan habersizdi. Veya ben öyle sanıyordum.
Annem beni dikkatle izlerken artık sabrının taştığını belirten o gözlerden çekinmiştim açıkcası.
" Gökçe , hemen buraya gel " sesinin tonundaki nefret miğdemi bulandırmıştı.
Gözlerimi devirerek yanına indim
" Yine ne var? " diye sordum umursamaz bir tavırla . Ama bu onu daha da sinirlendirmişe benziyordu.
" Nasıl ne var ! Müdürün beni aradı ve okula çağırdı bu sefer önemli bi konu olduğunu ve acilen görüşmemizi söyledi , hemen bi açıklama istiyorum . Hemen. "
Konuşurken ateş püskürtüyordu sanki .
"Tamam işte seni çağırmış, konuşursun. Hadi ben hazırlanıyorum, okula gitmem gerek."
Diyerek üst kattaki odamın merdivenlerini çıkmaya başladım.
"Gökçe!" Sesi sanki bütün salonda yankılanmış gibi birden kulaklarımın içinde uğuldamaya başladı. Evet bu sefer annemi çıldırtmıştım sanırım.
buna aldırmayarak odama ilerlemeye devam ettim.
"Yine bir sorun çıkardıysan, bu sefer gerçekten çok kötü olacak ve maalesef ki artık seni umursayan bir anne figürü bulamaycaksın karşında!"
Kapının hızla örtülme sesi duyuldu . Annem gitmişti.
Eğer müdür beni okuldan atarsa olacakları gerçekten düşünemiyordum . Düşünmek istemiyordum.
Okula geç kalmamı aldırış etmeyerek, küvete oturup sıcak suyun tenimi yakmasına izin verdim. Düşüncelerimden sıyrılmanın en güzel yoluydu bu .
Biraz oyalandıktan sonra, küvetten çıktım.
Tam havluyu vücuduma sardım , o sırada salonda bir şeyler düşmüş gibi bir sesler geldi . Annem de gitmişti, kim olabilirdi diye düşündüm, belki de bir şeyini unutup dönmüştür diyerek kendimi sakinleştirmeye çalıştım.
Hızla etrafta bir şeyler aramaya başladım, gözlerim etrafı tararken
Evet sonunda bulmuştum...Makas. Ne olduğunu bilemediğim için kendimce korunma yöntemleri geliştiriyordum aklımca.
Hızla elime alarak , aşağıya inmek için kapıya yöneldim .
Kapıyı aralayıp etrafı tararken kimsenin olmadığını fark ettiğim anda
" Gökçe !! "
" Gel "
" Korkma , sana zarar vermeyeceğim "
Sesler geliyordu , korkudan bacaklarım birbirine çarpıp duruyordu, engel olamıyordum.
Salona girdiğimde annemin o en sevdiği vazosu yerde paramparça bir haldeydi.
![](https://img.wattpad.com/cover/26183783-288-k851955.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TAKINTILI
Teen Fiction''Nereye gidersen git, bulurum seni Gökçe. Benden kaçamazsın." Peşimde beni takip eden karanlıklar ülkesi. Kaçtıkça içine hapsetmek istercesine her daim arkamda. "Birisine aşık olacağım aklımın ucundan bile geçmezken, Savaş'ın gözlerindeki dipsiz bo...