biliyordum koca gözlerini şuan üzerime dikmiş ve beni izliyordu. İçimden gözlerime küfürler yağdırdım.
küçükken de sık sık olurdu ama doktor endişelenecek birşey olmadığını büyüyünce atlatacağımı söylemiştir ama bir gelişme görememiştim.
nefesi omuz çukurum ile boynum arasında gidip gelirken titrememek için büyük bir mücadele veriyordum, üzerimde bıraktığı bu baş döndürücü etkiden nefret ediyordum.
fısıldayarak " tam burası, işte tam burası" dedi omuz çukuruma ve boynuma dokunarak
" omuz çukurundan boynuna uzanan bu yol, benim sevda yolum."bu söyledikleri karnıma bir tekme yemiş gibi hissettirmişti, biz ne ara bu kadar yakınlaşmıştık ve ben buna nasıl izin vermiştim boğazımda oluşan yumruyu geri göndermek istercesine yutkundum
ellerimi yüzüne değdirmek istiyordum onu hissetmek, sakallarını, keskin çehresini, herşeyimle arzuluyordum.
içimdeki bu isteğe yenik düşerek
parmağımı elmacık kemiklerinden çene kemiğine kaydırınca çenesini sıkmaya başladı,o benim gibi değildi içindekileri bastırmıyordu yapmak istiyorsa yapardı, sonuçlarını düşünmeden.
ensemden tutup sertçe dudaklarıma yapıştığında beynimde şimşekler çakmaya başlamıştı beni öyle sert ve büyük bir iştahla öpüyordu ki sanki özlemini dudaklarından dudaklarıma akıtıyordu karşılık vermediğimi için öpüşünü dahada sertleştirerek genzinden gelen erkeksi bir hırıltı çıkardı.
dudaklarımı tecrübesizce oynatarak ona karşılık vermeye başladım ve ağzımın içini istila etmeye başladı, soluk soluğa dudaklarımı bıraktığında alt dudağımı ısırarak beni kendine doğru çekti ve dudaklarımı serbest bıraktı kulağımın dibine sokularak nefesini koyverdi ve bu insanı çıldırtacak dereceye getiriyordu özellikle de savaş gibi keskin çehreli, çıkık elmacık kemikleri, iri gözleri, büyük dolgun dudaklı, ve kusursuz bir buruna sahip olan adam yapınca insan ne yapacağını şaşırıyordu, iyice yanıma sokuldu nefesi tenimi gıdıklarken fısıldadı
"biliyor musun Gökçe, şu zamana kadar kaç tanesiyle birlikte oldum ama hiçbiri senin öpüşmeyi beceremeyen dudakların kadar zevk vermemişti."dedikleri karşısında henüz görmeyen gözlerim şaşkınlıkla irice açıldı dudaklarım sinirden titremeye başladı, hayır ağlamayacaktım bu yaptığı şey edepsizceydi ilklerimi çalıp beni değersiz hissettiremezdi beni onlarla kıyaslayamazdı, beni onlarla aynı cümle arasında geçiremezdi, ben bir kaltak değildim!
sinirlerime hakim olamayarak göğsünden iterek üzerimden kalkması için çabaladığım halde bir milim yerinden oynamamıştı
tekrar yanıma sokularak kulağıma nefesini çarparak konuştu"dudakların, onlar da sadece bana ait."
koridordan topuk sesleri gelince apar topar ellerimi omuzlarından çektim yanaklarımı avucunun içine alarak dudağıma ufak bir öpücük kondurarak koca cüssesini üzerimden çekti"Tekrar geleceğim Medusa. ve o zaman seni almadan dönmeyeceğim."
odamın camının açılma sesini duyduktan sonra kapı aralandı annem yavaş ama ihtişam akan topuk sesleriyle odaya girdiğinde heyecanlı bir şekilde konuşmaya başladı
"Gökçe, sana çok güzel bir haberim var. bunu duyunca sevinçten havalara uçacağına eminim."
sesi bir an önce herşeyi anlatmak isteyen çocuk gibi geliyordu ve bu beni daha da meraklandırmıştı.
"Anne insanı çatlatmada söyle hadi" bıkmış bir ses tonuyla homurdandım
Ayak ucuma oturup elimi tutarak konuşmaya devam etti"Yarın ameliyata giriyorsun kızım."
"Anne para olmadan o ameliyata girmem imkansız ve biliyorsun o miktarda parayı çat diye sayabilecek bir güce sahip değiliz.""Parayı buldum, orasını sen düşünme ve sadece iyileşmeye bak."
Bu olaya çok sevinsem de annemin o parayı bir anda bulabilmesi içimde büyük bir kuşku yaratmıştı, içime kötü şeyler doğuyordu
"Nasıl yani anne, o kadar parayı bir anda nasıl bulabilirsin, bak bir delilik yapmadın değil mi bilmediğim birşey yok değil mi anne?"
vereceği cevabın doğru olmadığını adım gibi biliyordum ama bunu illa ki öğrenecektim
annem sinirlendiğini belli eden bir homurtu çıkararak"şuan bunları düşünecek halde değilsin Gökçe. farkındasın değil mi bir kaç gün içerisinde ameliyat olmazsan gözlerini kaybedebilirsin. O yüzden şimdilik bunu sorgulamayı bırak, ameliyatını bir ol daha sonra herşeyi konuşacağız."
Bir delilik yapmadığını umarak yatağıma yatıp gözlerimi yumdum, bugün savaşın söyledikleri, yaptıkları beynimde cirit atarak gözüme uyku sokmuyordu ama uyumam gerekiyordu ne de olsa yarın büyük gündü.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
TAKINTILI
Ficțiune adolescenți''Nereye gidersen git, bulurum seni Gökçe. Benden kaçamazsın." Peşimde beni takip eden karanlıklar ülkesi. Kaçtıkça içine hapsetmek istercesine her daim arkamda. "Birisine aşık olacağım aklımın ucundan bile geçmezken, Savaş'ın gözlerindeki dipsiz bo...