Episode 18| Bergamot and Lemon

1.2K 66 2
                                    

Multimedyadaki şarkıyı - Manchester Orchestra - Sleeper 1972 -  dinleme şansınız varsa boş bir zamanınızda dinleyin ya nasıl melankolik nasıl melankolik anlatamam insan aşık olmadığı halde 9 kere aldatılmış 7 kere sevgilisi ölmüş gibi acı çekiyor valla nmxcbvxc İyi okumalaar

Episode 18| Bergamot and Lemon

Tiffany

"Bunu bize neden söylemedin Tiffany?"

Pekala, Evelyn ona öleceğimi söylemiş olamazdı değil mi?

Olamazdı, en azından olmamalıydı.

 "Böyle öğrenmenizi istemezdim, üzgünüm." diye konuştuğumda gülümseyen Harry'nin suratına bakarken şaşkınlığımı gizlemek için gülümsedim.

"Neyse sorun değil, plan yapmak için yardım edeceğiz hepimiz." diyen yavaş konuşmasına ne planı diye sormamak için dudağımı ısırıyordum.

Cenaze yerleşim planı?

 "Tiffany ile bir plandan bahsettik ama yapabileceğim bir yardım varsa Tiffany'nin babasıyla üvey annesinden intikam alması planına ben de yardımcı olmak isterim."

Derin bir nefes alarak Evelyn'e "Teşekkürler." Dediğimde  ikimiz de neden dolayı teşekkür ettiğimi biliyorduk. Paçayı bu sefer sıyırmıştım.

Niall'ın İrlanda aksanını duydum.

 "Sanırım olayı sessiz bir yerde konuşmalıyız, bazılarımız hala anlamadı."

Harry, Niall'ın kulağına geçmişimde kötü anılara sahip iki insandan bunca yılın acısını almam gerektiğini anlatırken yorgunca gülümsedim.

*

"Hadi, plan yapalım."

"Hadi plan yapalım."

Birkaç saniye sonra tekrar heyecanla konuştum.

"Hadi, plan yapalım. Kalksana! "

Danielle "Git başımdan!" diye bağırarak bacak arası yastığını bana fırlattıktan sonra başını yastığının altına sokmuştu.

Evelyn'in beni kurtarmak için uydurduğu 'ailen sana kötü davranmanın cezasını çekmeliler' yalanı bana o kadar mantıklı gelmişti ki, bu konu için fazlasıyla sabırsızdım.

"Plan yapmayacak mıyız?"

"Uyumak istiyorum, Tiff. Bol bol zamanımız var, neden sabahın köründe plan düşünelim ki?" diye homurdanması üzerine onun bile duyamayacağı bir şekilde sessizce mırıldandım.

"Benim zamanım yok."

Odama girdiğimde Zayn'in yüzündeki  gülümsemeye burukça gülümsedim.

"Uyumak istedi, değil mi?" diye mırıldandığında başımla onayladım.

Gece lambasının yaydığı loş ışık altında çok güzel görünüyordu. Dağılmış saç tutamları alnına düşmüştü ve esmer teni, turuncu ışık altında ilahi gibiydi.

Yatağa doğru ilerlediğimde yana kayarak bana yer açtı. Yanına uzandığımda beni göğsüne yaslamasına itiraz etmedim. Ondan yayılan losyon ve kendi erkeksi kokusunun karışımını seviyordum.

"Biz de uyumalıyız prenses, ne dersin?" diyen yorgun kadifemsi ses tonunu da seviyordum.

Karnımın üzerinde duran elimi kavrayıp, baş parmağıyla daireler çizerek veya bazen şarkı söyleyerek beni rahatlatmasını da seviyordum. Saçıma minik bir öpücük kondurup ben uyuduktan sonra uyumasını da seviyordum.

Laughed to Life • Zayn Malik | (UNEDITED)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin