Yirmi üç

19.1K 1.6K 3.9K
                                    

"Önemli bilgilendirme... Anılcan Sayer ortama giriş yaptı."

Kollarımı açarak 'come at me bro' hareketiyle havalı havalı ona doğru yürürken koridordan köşeyi dönen bıyıklımı görmüştüm, korkudan memelerim titredi ve müdür beni şutlamadan önce adeta uçarak en yakın kolonun arkasına atlayıp gözden kayboldum.

"Anılcan Sayer ortamdan çıkış yaptı." diye güldü Charles.

Babasının yanımızdan geçip gitmesini bekledikten sonra hiçbir şey olmamış gibi saklandığım yerden çıktım ve umursamazca saçlarımı dağıttım.

"Sikerim ben ortama girince destur diyeceksin bundan sonra."

"Ego nefes alıyor." diye mırıldandı.

Kimseye yakalanmamaya çalışarak koridorda koşarcasına adımlarla yürürken bir yandan da kara kara kendisini öpmek için uygun ortamı nasıl oluşturacağımı düşünüyordum.

Spor salonunda yalnız olacaktık, bu iyiydi. Ama ya dürtülerime hakim olamazsam ve oğlan bok yoluna giderse? Ve beni yanlış anlamaması için öpmeden önce kısa bir konuşma yapmam gerekmiyor muydu? 'Birazdan yapacağım şeyin seninle hiçbir ilgisi yok ama izninle kendim için bir kere vakumlayacağım.'

Yoksa Çarlıs saat kaç, bu saatten sonra benimsin deyip dudaklarına mı yapışsaydım? Bak kuş geçiyor deyip gözlerini çüküme çevirdiğinde onu hazırlıksız yakalasam? Yanağımı verip tam öpecekken suratımı çevirsem?

Oldu be yarragım götünü de ver iyice kerane gülü ol...

Evet, bu anı hayal edince bile aşağıda birileri pantolonuma sığmıyordu ve çocuğu ağzını tekrar kullanabilecek şekilde nasıl bırakacağım hakkında hiçbir fikrim yoktu.

Belki de hiç yapmamalıydım.

"Ne düşünüyorsunuz?" diye merakla sordu bakışlarımın üstünde yoğunlaştığını görünce.

Seni nasıl emcükleyeceğimi.

Cevap vermeden onu duymamış gibi yaparak yürümeye devam ettim. Dikkatimi çekmek için parmaklarını yan yana duran elime dokundurdu.

El kol yapma sikerim belanı.

"Yine mi seks krizi?" diye sordu direterek.

"Nerden anladın?" dedim.

"Emel Sayın gibi beni halıya sarıp kaçıracak gibi bir haliniz var."

"Bu seni korkutmuyor mu?"

"Bana zarar vermezsiniz ki."

"Nerden biliyorsun? Belki gerçekten kötü biriyim."

"Aa tabii ki hayır, size güveniyorum."

"Güvenme. Ben güvenilecek bir adam değilim." dedim ve bu paragrafa kusmak isteyerek devam ettim. "Ben karanlığım. Sen beyaz noktasın. Sorunlarım var. İlaç kullanıyom ben."

"Annie bakın çikolatalı süt!" diye bağırdı birden.

"Nerde?!" dedim ve hevesle etrafıma bakındım.

Güldü. "Evet gerçekten çok tehlikelisiniz."

Gözlerimi kıstım. "Seni üzerim."

"Göbeğinizi höpürdetirim." diye tehdit etti.

"Lan benim kaslarım var."

"Ama çok pofuduk!"

Çocuksu gülüşüne bakıp başımı iki yana salladım. Bazen bu kadar pozitif olması kanıma dokunuyordu. Keşke aklımdan geçen planları bilseydi.

yan rol • bxb Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin