Bölüm 106

980 55 9
                                    

Kayra  ile yaşadığımız bu... bu şey, en başından beri fiyaskoyla sonuçlanmaya mahkumdu. Her şey şu anda o kadar karışıktı ki. Heyecan dolu kısacık bir an süresince  duygularımıza hislerimize  göre hareket edip denemeye başlamıştık. Ben ise bazı şeylerin tekrar eski gibi olacağına   inanmıştım. Hatta buna kendimi kaptırmıştım ki başka birine karşı sevgi ya da aşk beslemeye kalkışmadım bile. Her şeyi daha ileri taşıyabileceğimizden şüphesizdim. Peki ya şimdiden sonra bu mümkün müydü? Kayra yine aynı hatalara  devam edecekti ve ben de tamamen mahvolmuş bir kalple geride  kalacaktım. Bu defa kırık değil, bütünüyle yok edilmiş bir kalp.
Şu an gördüğüm manzara bana tam olarak öyle olacağını söylüyordu.

" Asya, sen iyi misin?"

Giray'ın kolumu dokunmasıyla kendime gelip bakışlarımı kilitlediğim  noktadan kaçırdım. Bunun üzerine midemden yukarı doğru çıkan bulantı kendimi daha da kötü hissetmeme yetti.

"İzninle lavoboya gitmem gerekiyor."dedim. Giray karşımda endişeli bir şekilde bana bakarken soru sormayıp bir adım geri çekildi.

"Tamam ama eğer kendini kötü hissediyorsan gidebiliriz."

"İyiyim, bana sadece beş dakika vermen yeterli."

Başını sallayarak cevap verdiğinde çantamı alıp kalabalığın arasından lavaboya doğru koştum. Tüm bu içinde bulunduğum durumdan kurtulmak istiyordum. Gözlerimin önünden gitmeyen az önceki görüntü kalbimi sıkıştırıyor nefes almamı zorlaştırıyordu.

Bayanlar tuvaletine girdiğim an içeride kimsenin olup olmadığına baktım. Boş olması benim kendimle baş başa kalmam için verilmiş bir şanstı. Lavabonun önünde kendimi rahatça görebileceğim büyük aynaların  karşısına  geçip  kendi yansımama  baktım. Nefes almaya çalıştım. Yüzümün aldığı ifade gerçekten içimde kopan fırtınaları yansıtır durumdaydı. Renk tonum bir anda beyazdan sarıya çalmıştı. Gözlerim uğradığım şaşkınlığı açıklamaya yeterdi. Suyu açıp yüzümü yıkadığım sırada tuvaletin kapısı sert bir şekilde çarpıp kapandı.  Aynada benim yüzümün yanına eklenen İzel'in yansımasını gördüm. Telaşlı yüz ifadesi benim için kaygılandığını gösteriyordu. O anda ona sarılma ihtiyacıyla yanına koştum. Kollarını açıp benden önce davrandı.

"İstersen bu gece gereğinden fazla uzamadan seni eve götürebilirim."dedi. Başını saçlarımın arasından omzuma bastırıp beni sıkıca kucaklarken.

Kendimi yavaşca geri çektim. "Kaçmak istemiyorum İz, eğer bunu görmemi istediyse bende öyle yapacağım."

Kaşları hiddetle çatıldı. "Hayır yapmayacaksın bu seni üzecekse  kaçman en doğrusu."

Ama aklım bambaşka düşüncelere kayıyordu. Dikkatle İzel'e döndüm. "Bunu bilerek yapmadıysa... yanındaki kızla gerçek bir  birlikteliği varsa yine de hatalı kişi ben mi olurum?"

Başını hızla onaylamayarak salladı. "Asla Asya, sen ona yeni bir şans verdin ve ne olacağını görmek istedin bu kadar. Eğer  tekrar beraber olamayacaksanız suçlusu sen değilsin."

Kendimi bu gerçeğe inandırmak istesem de bir yanım sanki suçlusu benmişim gibi hissettirmeye devam ediyordu. İz koluma dokunup yüzüme ufak bir tebessümle baktı.

"Haydi içeri gir ve bu defa  şu yakışıklı adama bir şans vermeyi dene."

" Giray'a hayatımda birinin olduğunu söyledim."dedim hiç düşünmeden.

Geri çekilip ellerini çırptı."Harika! Yani  elde var sıfır, tam da sana yakıştırmaya başlamıştım."

Gözlerimi acıyla devirdim. "Lütfen İz, yapmak istediğim bu değil."

BENİMLE KALHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin