Bölüm 10

3K 149 8
                                    

Önümüzde ki birkaç çalılığı geçtikten sonra karanlığı aydınlatan motorların ışıkları görüş alanımıza girdi. Ve Kayra hiç vakit kaybetmeden yanımdan uzaklaştı. Aynı yerde nefes alamayan  iki insan gibiydik resmen.  O benim varlığımdan ne kadar hoşlanmıyorsa ben de  onunkinden hoşlanmıyordum. Ve bunu ikimizde bu gece  açık bir şekilde ifade etmiştik. Ellerimi ceplerime koyup yönümü motorların olduğu tarafa çevirdim. Gördüğüm kadarıyla yarış çoktan bitmişti. Ama herkesi bir çember etrafında görünce ne olduğunu anlayamadım. Duraksamadan oraya doğru yürüdüğümde sesler yükselmeye daha yakından gelmeye başladı.Yanından geçtiğim birkaç kişinin arasında İzel'i ararken gözlerim kızıl saçı buldu. Ne harika değil mi?

"Asya bunu görmelisin çabuk." beni aniden kolumdan tutup kalabalığın oluşturduğu çembere doğru çekti.  Gözlerim ortada kavga eden iki kişiyi görünce iri iri açıldı. Harika görmem gereken iki insanın birbirini dövmesi miydi?

"Deli mi bunlar?" diye sorarken Simay'ın bakışları heyecanlı bir şekilde bana döndü.

"İşin en eğlenceli tarafı bu...yarışta kaybeder dövüşte kazanırsın."

"Çok saçma" dedim. Bana şımarık bir şekilde omuz silkerek önüne döndü. 

Bakışlarımı ortadaki manzaraya tekrar çevirdim. Yumruklar havada uçuşuyordu  resmen. Tanımadığım iki insan bile olsa bu yaptıkları şey saçmalıktı. Birbirine karşı son hamlelerini yapıp  yere savrulduklarında bir adım geriye zıpladım. Her zaman olduğu gibi yine paniklemiştim. Şuan ikisi de çok fazla yakınıma sıçramışlardı. Daha fazla geri çekilecekken dövüşenlerden birinin  Yağız olduğunu  görünce ağzım açık kaldı. Bu kadar yakınıma gelmese belki de onu hiç tanıyamayacaktım. Çünkü onu orada görmek çok tuhaf geliyordu. Bana kendini hiç böyle durumlara sokacak biri olarak göstermemişti. Olduğum yerde  olanları sindirmeye çalışırken bir el beni kolumdan tutup kalabalıktan geriye doğru çekti ve ikinci kez korkuyla panikledim. Hala o sapığın peşime takılmış görüntüsünü aklımdan atamıyorken böyle ani hareketler hemen ürpermeme neden oluyordu.  Ama karşımda İzelin sırıtan yüzünü görünce korkum iğne batırılmış balon gibi söndü.

"Beni korkuttun"

" afedersin gidelim mi diye soracaktım."

"Çok bile kaldık." dedim kalabalıktan uzaklaşırken. Koluma girip beni yanına çekti.

"Baya sıkıldın ha?"

Yürürken bu soruyu vereceğim cevabı düşündüm. İzele olanlardan bahsetmeli miydim? Muhtemelen o da Kayra gibi hayal gördüğümü düşünecekti ya da panik yapıp şuanda o kişiyi aramaya çıkacaktı. Tahminler art arda beynimi kemirirken şansımı gizli tutmaktan yana kullandım.

"Bu şeyler bana göre değil."

Başını sallayıp gülümsedi. Beni anladığını umdum. Yönümüzü park halindeki motosikletlere doğru çevirdik. Geliş yolumuz onlarla olduğu için dönüş yolumuzda aynı şekilde olacaktı. Bir tanesinin yanına vardığımızda durduk. İzel dikiz aynalarından birinde kendini izlemeye koyuldu.

"Kerem seni götürebilecek birini bulmaya gitti..." gözünü aynadan ayırmadan konuşmaya devam etti.
"Malum Yağız  yerinden kalkacak gibi durmuyor ."

Bu konuda haklıydı  kan ter içinde ve  kendinden geçmiş biriyle aynı motosiklete binmek hiç hoş bir durum değildi.

"Yaptıkları şey çok saçma canlarının yanması hoşuna gidiyor sanırım." gözlerimi ayakkabılarımın uç kısmında gezdirdim. Şuanda dikkat toplamak işime yarayacaktı. Beynim bugün olanlarla dolu doluydu.

BENİMLE KALHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin