Bölüm 82

1.5K 78 16
                                    

       


   Nerede  küçük bir umut ışığı bulsan sen oradan yeniden doğarsın çünkü sen umudun çiçeğisin tıpkı bir kardelen gibi...


                            KAYRA

Dışarı çıktığımda annesi koltuğun birinde uyuya kalmıştı. Ona her baktığımda içimdeki suçluluk gün yüzüne çıkıp beni rahatsız etmeyi başarıyordu. Şimdi de konuşmak için  uyanmasını bekleyecektim. Elime geçmesini beklediğim her fırsat bir şekilde yok oluyordu.

"Yeni uyudu."dedi Kerem duvarın dibinde ayakta dikilirken bana baktı.

"Eğer konuşmayı istiyorsan."

Başımı iki yana salladım.

"Daha ne kadar bekleyebilirim bilmiyorum."

"Biraz daha bekleyebilir ama benim sana söylemek istediğim şey bekleyemez."

İki kaşımı merakla havaya dikerek yüzüne baktım.

"Burada olmaz."

Beni beraberinde sessizce odadan çıkarırken durdurmaya ya da soru sormaya fırsatım olmadı. Bekleme odasından çıktığımızda  geri çekilip telefonumu elime uzattı. İçeri girerken ona bıraktığım aklıma geldi.

"Bunu söylemenin zamanı mı bilmiyorum ama  bilmen gerekiyor."

Sırtımı dikleştirirken gözlerimi Kereme diktim.

"Bulunduğum durumdan daha önemsizse gerek yok."

Üzerine düşünmek için biraz duraksadı. Ama sonra vazgeçmiş olmalıydı ki bir anda ağzından kelimeler kendiliğinden döküldü.

"Yağız aradı."

Beynim kelimeleri kendi içinden tekrarladı.
Sadece bu ismi duymak bile beni sinirlendirmeye yeterliydi.

"O gereksizin telefon numarasını rehberimden sileli çok oldu."dedim dişlerimin arasından zorla konuşarak.

"Demek ki bir kişinin silmesiyle ulaşılmaz olmuyorsun."diye cevabı yapıştırdı.
Ona ters ters baktım.

"Kerem uzatma ve ne saçmaladıysa söyle."

Beklediğim saniye ve dakikalar zaten  dayanılmazken bir de Kerem'in iki cümleyi bir araya toplayıp bana bir şeyler anlatması için ikna etmeye çalışıyordum.

"Sanırım Asya'yı o halde bırakan kişinin kim olduğunu biliyor."dedi.

Kaskatı kesildim. Kalbim hızla çarparken aklımdaki ismin olmamasını diliyordum.

"Sakın... sakın bana o olduğunu söyleme."dedim yalvarırcasına.

Duymak istemiyordum. O pisliğin adını artık hayatımda istemiyordum.

Kerem başını iki yana salladı. "Bunu yapan Pamir'den başkası değil. Nasıl düşünemedik bilmiyorum sonuçta etrafında ondan daha azılı bir düşmanın yok."

Sanki göğsüme bir ağırlık çökerek kalbimin artık durduğunu düşünene kadar sıkıştırdı beni. Bunu düşünemediğime inanamıyordum.
Sinirle avucumda sıkmış olduğum  yumruğu duvara  geçirdim. Öfke içimde tekrar kaynamaya başlayan bir volkan gibiydi. Ve onu nasıl durdururum bilmiyordum.

BENİMLE KALHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin