(YETİŞKİN İÇERİK!!)
"Bu hissi unutmak üzereydim." dediğini duydum.
Göğsümden kopan hıçkırıklarım arasında titreyen dudaklarımla onu yanıtladım. "Hangi hissi?"
"Sağ tarafımı dolduran güzel kalbinin bende yarattığı o güzel hissi." Dedi ve kalbimi sağ...
Hayatın bize öğrettiği birçok şey vardır bunlardan sadece biri, doğrudan sapmamaktır. Peki ya o doğrudan saptırılırsak? Bazen istemediğimiz şeyler olur ve siz artık kendiniz olmaktan çıkıp korktuğunuz o kişi olursunuz, döndürülemez bir şekilde. İşte bugün o kişinin dönüm noktası olduğumu öğrenmeden önceki o andaydım.
Açılan kapıyla birlikte kucağında olduğum adama daha sıkı tutundum. Bedenimi sarsarak yürütmeye devam ederken açtığı kapıyı kapatmıştı. Yüzüm boynunda, gözlerim kapalı, bedenim uyuşmuştu. Bir kapının daha açıldığını ona eş zamanlı olarak kapalı gözlerime çarpan ışığı fark ettim.
Yavaşça gözlerimi aralayıp geldiğimiz yere baktım. Gözlerim etrafı taramaya çalışırken bedenim bir yatakta yer buldu. Etrafa odaklanan bakışlarım beni bu odaya kadar taşıyan kişinin gözlerini buldu. Tüm gece göz gözeydik aslında.
Kolumda yayılan şeyin bedenimi daha da uyuşturduğunu hissediyordum, her göz kırpışımda. Üzerime eğilmiş adama bakıp gülümsedim bu gece ona kaçıncı kez bu şekilde gülmüştüm hatırlamıyorum. Gülüşümle birlikte yatakta uzanan bana biraz daha eğdi bedenini.
Dizleri iki yanımda yer bulmuştu. "Bunu yapmak istediğine emin misin?" Kim olduğunu bilmediğim siyah gözler bana ihtiyaçla bakıyordu.
Kafamı salladım kanımda dolaşan uyuşturucu doğru düşünmeme izin vermiyordu ama bunu yapmak istiyordum her zerremle. Onu tatmak istiyor çırpınıyordum. Şu an üzerime eğilmiş siyah gözlerin kime ait olduğunu bilmiyordum meselâ. Sahi kimdi bu?
"Beni durduramazsın! Şimdi kararını ver." dediğini duydum, cümlesiyle birlikte baygın gözlerimi kapattım.
"Durmanı istemeyeceğim," diye söze başladım. "İstiyorum." inlercesine söylediğim sözler onu daha çok kışkırtmıştı.
Eş zamanlı olarak bacak arama girdiğini hissettim. Bu odada, bu yatakta kendimden geçmek üzereyken bacak arama giren yabancı bana doğru yolda olmadığımı belirtiyordu. Zaten ben hiçbir zaman doğru yolda olmamıştım. Hep yanlış kararlar veren biriydim ama bunu tüm hücrelerimle istiyorum, delicesine.
Ben, bekaretimi şu an bilmediğim bir odada bilmediğim bir adama vermek üzere çırpınıyordum. Kanıma yayılan uyuşturucunun cesareti ile üzerime eğilen adamın ensesinden kavrayıp dudaklarına yapıştım. Islak dudakları bana yolumu bulduran harita gibiydi. Alt dudağımı vahşice emdi ben de onun üst dudağını dudaklarıma hapsettim.
Karnımdan kasıklarıma ulaşan karıncalanma ile dilim ağzının içinde keşfe çıktı. Bir bulutun üstünde geziyormuşum gibi hissettiren bu duygu çok güzeldi. Kendini bana sertçe bastırdığında ensesinde olan elim saçlarına gömüldü. Yumuşak saçları parmaklarım arasından süzülüyordu. Bu hareketimle inleyip alt dudağımı ısırdı. Birbirimizden ayrıldığımızda nefes nefeseydik.
"Son kez soruyorum emin misin?" Gözlerimi aralayarak az önce saçlarını dağıttığım adama baktım.
"Eminim yap hadi!" kasıklarımdan kadınlığıma ulaşan sızı git gide artıyor, artık canımı yakıyordu.
Artık dayanamayacağımı bildiğim için üstümde duran adamı göğsünden geriye ittim. Yataktan hızla kalkıp onu kendi yerime attım. Bana şaşkın şaşkın bakmaya devam ederken nereden geldiğini bilmediğim bu cesaretim onu şaşkına çeviriyordu.
Emekleyerek her iki bacağımı yan taraflarına koydum ve kucağına oturdum. Tam erkekliğinin üstüne yerleşmiştim. Giydiğim mini etek bu durum için tasarlanmış gibiydi. Altında sadece kilodum varken onu daha iyi hissediyordum.
Önüme gelen saçlarımı geriye ittim sertçe, gözlerim kapanmak üzereyken üzerine eğildim. Bana şaşkın gözlerle bakmaya devam ederken kalçamı hareket etmeye başladım. Kumaş pantolonunun inceliğiyle birlikte onun sıcaklığını hissettim. Her iki elimi göğsüne koyup ağırlığımı çok vermeden üzerine eğildim.
"Bence eminim. Sence?" Sesimi tahrik olunacak şekilde çıkartmaya çabaladım. Kalçamla görünmez daire şekilleri çizmeye devam ediyordum.
"Şu an içinde olmak için deliriyor bebeğim." dişlerini sıkarak konuşan siyah gözlerin sahibi elbisemin fermuarına ulaştı.
Fermuarı ağır ağır aşağıya indirirken gözleri baygın gözlerime kenetlenmişti. Kalçamla yaptığım hareketi durdurarak onu bekledim. Fermuarımı açıp yavaşça ellerini belime indirdi, kalçamdan bacaklarıma yol almaya devam ederken gözleri gözlerimdeydi. Elbisenin eteğini kavrayıp yukarı kaldırdı, göğsünde olan ellerimi havaya kaldırdım ona yardım etme dürtüsüyle. Elbiseyi üstümden çıkarıp fırlattı.
Göğüslerim çıplak kalınca utanmam gereken yerde gülümseyerek üstüne doğru eğildim, tekrardan. Üstünde kaslarını saran beyaz gömleğinin düğmelerini yavaşça açmaya başladım. Kalçasını havaya kaldırarak kendini bana bastırdı, düğmeleri teker teker açmaya devam ettim, kıkırdayarak. O ise göğüslerime bakarak dişlerini sıkıyordu.
"Şşş sakin ol!" Sesimdeki keyif gün yüzündeydi, ona bunları söylerken bile sözlerimin altında durmasını istemeyişim vardı.
"Az sonra sana gömüldüğümde bunu sana ben söyleyeceğim."
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
➿
Bölüm sonu.
Bu kitap 2020 yılında yazılıp, tamamlanmıştır. Şimdi düzenlenmiş ve yenilenmiş haliyle yayınlanıyor.
Satır aralarına yorum yapmayı unutmayınız, yeni bölüm hafta içi gelecek💛
