40. BÖLÜM "GÖZYAŞI YAĞMURU"

2.5K 158 185
                                    

Kelebek, kozasından çıkamadan öldü.
Bir ruh, gök yüzünde kayboldu.
Çığlıklar, kahkahalara karıştı,
Siyah beyaza aşık oldu.
Duman, griye tutuldu.
Güneş, ışık vermekten vazgeçti.
Karanlık devrede.
Ateş yakacak bedenleri.
Acı, kasıp kavuracak ruhları.
Bir çığlık, bir gözyaşı.
Bir gözyaşı, bir kalp.
Bir kalp, bir beden.
Bir beden, bir ruh iken, ölüm ikisini     birbirinden ayırabilecek tek kanun.

#Alan Walker & Ariana Grande Style  - Albert Vishi - Ready To Go
#Sancak & Erdal Toprak- Canımdan Can Aldı Gidişin

Bölüm Sınırı: 52 Oy.

40. Bölüm "Gözyaşı Yağmuru"

"...Bize yaşamayı öğretmeli birileri. Biz her saniye öldük yaşarken. Biri bize yaşamayı öğretsin. Aksi takdirde, biz gerçekten öleceğiz, saf acıdan. Sevgilim... Bu gün bizim öldüğümüz gün."

Arabadan inmenizle beraber ayakkabılarının çıkardığı tok ses ile esen sert rüzgarın saçlarını yüzüne savurması bir oldu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Arabadan inmenizle beraber ayakkabılarının çıkardığı tok ses ile esen sert rüzgarın saçlarını yüzüne savurması bir oldu. Mi Cha'nın elini tutuyordunuz ikinizde.

Mi Cha, "Hadi gidelim,"dediğinde Jungkook, "Değil mi? Beklemenin bir anlamı yok. Zaman kimseye acımıyor, ve hızla akıyor,"derken gözleri gözlerini buldu yolunu şaşırmadan.

Ona hayranlıkla baktıktan sonra karşınızda duran tekneye doğru ilerlerken güneş batmış, yerini gecenin karanlığına bırakmıştı.

Fakat karanlık iyi değildi.

Geminin güverte kısmı küçük led ışıklarla süslenmişti. Önüne asılan mor renkli tüller kurdele şeklinde geminin dış tarafında kalıyorlardı. İç kısmında ışıklar yanıyordu.

Üçünüz yavaş adımlarla gemiye bindiniz. Güverte kısmının önünde kare şeklinde bir masa duruyordu ve üzeri çeşitli yemeklerle donatılmış, masasının kenarlarından sarkan beyaz masa örtüsü rüzgarın etkisiyle uçuşuyordu. İki garson masanın başında bekliyorlardı.

Jungkook onlara bakıp bir işaretle içeri gitmelerini söyledi. Mi Cha için hazırlanmış, mor bir sandalye vardı. Siz Jungkook ile karşılıklı oturuyordunuz. Sizin sandalyeleriniz ahşap beyazdı.

Sakince masaya oturduğunuzda, gemi hareket etmeye başladı. Mi Cha gülerek, "Ayy... Yüzecek miyiz biz şimdi?"dedi heyecanla. Jungkook ona bakıp gülümseyerek, "Biz yüzmüyoruz. Gemi yüzüyor,"dediğinde Mi Cha, "Çok zekisin Jungkook,"dedi.

𝐉𝐔𝐍𝐆𝐊𝐎𝐎𝐊 İ𝐋𝐄 𝐇𝐀𝐘𝐀𝐋 𝐄𝐓 𝟑 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin