Korku çemberinde. Acı, kaderinin gizlendiği avuçlarında. Geçmiş, geleceğin içinde. Çukur, benliğinin sert bendinde. Tuz, göz yaşlarının içinde. Acı ona kızım. Ağlıyor, senin için. Tut ellerini. Titriyor parmakları, senin için. Geçmiş! Kaybedeceksin!
30. Bölüm "Yaralar ve Nedenler"
#Evanescence - Bring Me To Life
"Senin aldığın her bir yara, benim yaramdır. Yaralarımdan akan kanın kızıllığı, kalbinin güzelliğindendir sevgilim."
"Gelirsem, geleceğim kaçar mı benden?"
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Kalbinin ortasına çöken, derin çığlıklar, ve selleri tsunamiye çeviren göz yaşların ile bağırdın.
"Jungkook!"
Tiz bir çığlık dudaklarından döküldüğünde, gök yüzüne doğru uçuşan kargalar, uğursuz sesler çıkararak bulundukları yeri terk etmişti.
Bir gün, geçmişte geleceği terk edecekti.
İki büyük adım ile onun yanına ulaşmıştın. Bayan Min'i istemsizce kenara ittirdiğinde, Jungkook'un titreyen ve buz kesmiş uzun parmaklarını avuçların arasına aldın ve kızaran yüzün, yanaklarından süzülen göz yaşların ile bağırdın.
"Kendine gel! Kendine gel Jeon!"
Bayan Min hızla önlüğünün cebinden telefonunu çıkardı ve odayı terk etti. Kapıyı kapatarak çıkarken, bu senin zerre umrunda değildi. Kalbinin bu kadar delicesine atmasını sağlayan şey, Jungkook'un bu denli şoka girmesiydi.
"Sevgilim... Kendine gel! Yalvarırım yap bunu!"diye bağırdığında çığlık çığlığa söylediğin şeyler sanki ona ulaşmıyor gibiydi.
