𝐉𝐔𝐍𝐆𝐊𝐎𝐎𝐊 İ𝐋𝐄 𝐇𝐀𝐘𝐀𝐋 𝐄𝐓 𝟑

27. BÖLÜM "YARIŞ"

#BTS - Outro:Wings

"Seninleyse geceler, yalnızca güzeller."

27. Bölüm "Yarış"

Elindeki sarımsakları ince ince doğrarken, beline arkandan dolanan eller ile başını geriye atıp güldün, "Jungkook!"

Jungkook boyun girintini gülümseyerek öperken, huylandığın için başını sallıyordun, "Ya, yapma,"dediğinde Jungkook mırıldandı, "Yemekten sonra, tatlı niyetine seni ben yiyeceğim,"dediğinde güldün ve başını ona doğru çevirdin.

Siyah saçlarından başka hiçbir şey görmüyordun, "Öyle mi? O zaman ertesi sabah yanında beni bulamazsın,"dediğinde Jungkook, "Yanımda olmana gerek yok. Sen zaten benim kalbimdesin."

Sesli bir şekilde yutkunup önüne döndün. Sarımsakları doğramaya devam ederken, "Şöyle şeyler diyorsun ya, bazen senin neden felsefeci olmadığını sorguluyorum,"dediğinde Jungkook kaşlarını kaldırıp kokunu içine çekerek, "Öyle mi?"dedi. Başını salladın ve tavaya sarımsakları ekleyip karıştırmaya başladın.

"Öyle,"dediğinde Jungkook senden ayrıldı ve yanına geldi. Elini tezgaha koydu ve ağırlığını tek bir koluna verdi. Önüne düşen saçlarını elini uzatarak yavaşça kulağının arkasına sıkıştırdı ve gülümseyerek konuştu, "Tadını çok merak ediyorum,"dediğinde başını kaldırıp onun gözlerine baktın, "Parmaklarını yiyeceğine eminim. Bilirsin, becerikliyimdir bu işlerde,"diyerek yemeği karıştırmaya devam ettin.

Sonra hazırladığın sosu başka bir tavaya dökerek onu karıştırmaya başlarken, Jungkook dolaplardan kaseleri aldı ve içine noodle'ları koymaya başladı.

"Umarım ağrın yoktur,"dedi sana yan gözle bakarken. Başını iki yana salladın, "Hayır yok. Şuan kesildi gibi. Yemek yedikten sonra ağrı kesici içerim,"dediğinde Jungkook gülümsedi ve, "Sonra seni bir yere götüreceğim,"dediğinde başını kaldırıp ona baktın.

"Nereye?"dedin heyecanla. Başını kaldırdı ve merakla parlayan gözlerine göz kırptı ve, "Gidince görürsün,"dedi. Ayağını sinirle yere vurdun ve yanaklarını şişirdin.

"Of! Hep böyle yapıyorsun Jungkook!"dediğinde Jungkook hazırladığı kaseleri ve içindeki noodle'ları tepsiye koydu ve iki bardak alarak içlerine su doldurdu.

Doldururken sana baktı, "Bunu benden başka kimse yapmıyor. Özelim bu yüzden,"dediğinde göz devirdin.

"Ego, ego, ego. Alıştım sanırım,"dediğinde Jungkook bardaklar elindeyken sana doğru uzandı ve yanağına bir öpücük kondurup uzaklaşmadan, "Yapman gereken buydu zaten,"dedi ve gülerek bardakları tabağa koydu.

Sende sosu hazırlanan tabaklara koydun ve böylece yemek hazırdı. Jungkook tepsiyi alırken, sende yukarıda hazırladığınız çatı katına çıkmaya başladınız.

Kapıyı açtın ve Jungkook'un elindeki tepsiyi almak için tepsiyi tuttun. Jungkook kaşlarını kaldırıp tepsiyi tutan ellerine baktı ve, "Ben taşırım, sen geç,"dediğinde başını salladın ve geri çekildin.

Jungkook tepsiyi masaya koyduğunda, üstündekileri aldın ve masadaki servislerinizin önüne koydun. Tepsi boşaldığında, masadan kaldırıp ters bir şekilde masanın ayağına yasladın.

Jungkook karşına otururken, "İlk önce kim başlıyor?"dediğinde gülümsedin ve geriye yaslanıp kollarını göğsünde birleştirdin.

İddialı bir bakışla tek kaşını kaldırıp ona bakarken, "Siz başlayın lütfen, Bay Jeon,"dediğinde Jungkook başını hafif oynattı ve, "Peki o halde,"dedi ve çubukları kavrayıp noodle ve karidesi aldı. Gözlerine bakarken çiğnemeye başladı.