Asi Prenses Alfa'nın İntikamı. ~Kara Sevda Serisi. 4

2.BÖLÜM-OKULUN İLK GÜNÜ

Multimedya da Sara'nın kıyafetini görebilirsiniz.

Keyifli okumalar...

Sabah güneşi perdenin arasından sızdıkca odamı çılız da olsa aydınlarıyordu. Güneş gözüme temas ettiği için rahatsız oluyordum. Rahatsız edilmeyi sevmeyen birisiydim. Uyanma vaktim gelmişti, yatağımda "Alfa ve Alaca" vardı. Tek yatmayı sevmediğim için can dostlarımla yatmayı seviyordum. Küçüklüğümden beridir yanımda biriyle uyuyarak büyümüştüm. Ömür boyu da böyle devam edeceğe benziyordu."

Akşam Alfa ile birlikte yatmıştım, Alaca ise ayak ucunda yatıyordu. Haksızlık olmasın diye her gece yer değiştiriyorduk, bu seferde "Alfa" ayak ucumda yatıyordu. Poyraz gittiğinde "Alaca" çok üzülmüştü,onu ben teselli edebilmiştim ancak, o gündür de yanımda Alfa ile birlikte yatıp kalkıyorduk.

Yatağımdan doğruldum kollarımı açarak sabah rutin genleşme hareketlerimi yapmıştım. Elimi yüzümü yıkamak için lavaboya girdiğimde gerekli işlerimide halletmiştim. Aynanın karşısına geçtim, saçlarımı bir güzel taradım,yüzüme renk katmak içim eyeliner çektim, kirpiklerime de rimel sürerek belirginleştirdim.

Deri pantolonumu giydim, üstümede yine deri kısa kollu bazı yerlerinde fermuarı olan siyah çeketimi giydim. Küçük halka küpemi de takıp dudaklarıma renk vermek amaçlı kırmızı rujumu sürmüştüm. Aşağıya indiğimde annemle babam masada kahvaltı yapıyorlardı.

İlk önce annemi öptüm, sonrada babamın yanağına da kocaman öpüçüğümden kondurup kendi sandelyeme oturdum.

Günaydın kurt ailesi. Bu kelimeyi seviyordum insanın kulağına hoş geliyordu."Kurt
sinsi planıyla avına yakalanmadan yaklaşıp boynuna dişlerini geçirdiği an işini bitiren o vahşi hayvan, işte ona bayılıyordum."

Masamızda sessizce kahvaltımızı ederken kafamı kaldırdım. İkisine de baktığımda yüzlerindeki burukluğu görebiliyordum. Annem Poyrazın bizi terk edip gittiğini düşündüğü için kahroluyordu, babamın ise oğlunun bir kız uğruna ailesini paramparça edip terk ettiği için üzgün olduklarını gayet iyi biliyordum. Bende Poyrazı çok özlemiştim, bayadır görmüyordum kendisini ancak o aradığında gizli olarak kimse anlamasın diye şifreli konuşuyorduk kendi aramızda. Ama az kalmıştı annemde babamda bende Poyraza kavuşabilecektik, biraz daha dişlerini sıkmaları lazımdı, tabi benimde. Düşmanımın can verdiğini görmeden rahat edemiyecektim, ama işte o an geldiğinde her şey bitecekti, elinde ne var ne yoksa alacaktım intikamım çok ama çok acı olacaktı bekle beni "Caner YENER" senin sonunu getireceğim.

Kahvaltımı bitirmiş sandalyemden kalkmıştım. Alfa ve Alacaya mamalarını kablarına koymuştum. İkiside safkan ırkı kurtlardı. İkisinide dedem küçükken bana ve Poyraza hediye etmişti, iyikide etmişti. Bugün her sabah yaptığım gibi sabah sporunu yapamayacaktım malesef. Kalın tabanlı siyah asker botlarımı ayağıma geçirdim, işte şimdi gitmeye hazırdım. Siyahtan ziyade beyazı ve maviyi çok seviyordum, lakin bugün nedense siyah giyinmek istemiştim, asilliğimi göstermek istediğim kesindi.
İki can dostumuda kafalarından öpüp kapıya yaklaştım.

Ben çıkıyorum kurt ailesi akşam görüşürüz ben gelene kadar iyi bakın kendinize, dikkat edin.

"Bir gün bu kızın beni öldürecek Asır söylemedi deme! Bu vurdum duymaz hallerinden başına birşey gelecek diye tedirgin oluyorum. Hepsi senin yüzünden, yüz veriyorsun diye laf anlamaz oldu."

"Hayatım neden öyle diyorsun ki şimdi, hem kızımızı tek başına yapmadık deyil mi? Ömrüm benim, kendi kendine evham yapma lütfen?"

"Sen zaten hep kızından taraf ol hiç karını düşünme. Eve gelene kadar aklım sizde kalıyor işte, n'apayım!"