12.BÖLÜM- ONUN KOKUSU

73 31 46
                                    

Bu bölüm pek içime sinme ama malesef bu şekilde okunması daha iyi olacak çünkü diğer kitabımla ilgilenene kadar düzenlemesini ertelemek zorundayım.

Sanırım Sara rüyasında gördüğü kişiyi başkasıyla karıştırmış olmalı. Kendisi bile kafa karışıklığı yaşıyor görelim bakalım neler olacak.

Keyifli okumalar...


"Benim için değer başka,
minnet duymak başkaydı.
Bana yardımı dokunanlara
minnet duyar, beni
benimseyenlere değer verirdim."


Sara'dan:

Aras'ın yarama sürdüğü melhem sayesinde kabaran çiziğin sızısı şükür dinmişti. Oturduğum koltukta yan gelip uzandığım vakitlerde kara şövalyenin varlığı yalnızlığımı az da olsa körüklememe yardımcı olmuş, uykuya dalmamı sağlamıştı. Başka birinin evinde ilk kez başka bir can dostumla uyuyabildiğime inanamıyordum. Kulaklarım yanlış işitmediyse eğer kısa bir ara Aras'ın "hadi yatağın yat Sara, rahatsız olursun burda" gibisinden sesler işittiğimde hayal meyal hatırlıyordum. Şu anda uykum o kadar tatlı geliyordu ki kalkıp yatağıma yatmaktansa burda sabaha kadar uyurum diye düşünmüş üşengeçliğimden olduğum yere iyice yerleşmiştim.

Baygın bakan güzlerimi araladığımda esneyip gözlerimi yeniden yummuş, uykuma kaldığım yerden devam etmiştim. Geçen zaman aralığında birinin beni sarstığını hissettim. Aynı sesin sahibi sözlerini tekrarladığında beynimin içinde girdap misali dönüp durmuştu.

Benim sağım solum belli olmazdı. Bir bakmışsınız yatağımda yatarken sakin kıpırtısız yatıyorumdur, bir bakmışsınız ellerim bir yerde ayaklarım başka bir yerde örtüden dışarı çıkmış bile olabilirdi. Anlayacağınız saat gibi her şekilde her pozisyonda nasıl rahat ediyorsam o şekil uyuyan biriyimdir.

Bir süre sonra pozisyonum bozulmadan yerimden havalanmıştım. İri kolların arasında taşınmamın yardımıyla soğuk kumaşın üzerine bırakıldığımda dudaklarından mırıltılar dökülse de çıplak tenimin verdiği tepki pek de değişmemişti. Rahat uykumdan uyandırılmasam da bundan huzursuz olmuş..
...olduğum yerde Armadilloların korktuğunda yada kendilerini gelecek tehlikeden korumak için sırtlarında bulunan katman katman olan ser kabuklarını bükerek top halini alıyorlardı. Bende kendimi korumak istercesine yatağın içinde cenin pozisyonundan fazlasını yaparak yatağın içinde kaybolmultum adeta. Ne üstüme örtülen örtü kalmıştı, ne de kafamı koymak için yastık. Sanırım yabancılık çektiğim için yatağımı yadırgamıştım. Değişik ortamlarda sürekli yaşadığım bir durumdu bu...

Beyaz örtünün ortasında öylece uyuyordum. Yatağın boştaki tarafı yavaşça çöktüğünde burnuma gelen koku fazlasıyla tanıdık geliyordu. Yumuşak tenimi okşayıp geçse de az da olsa enseme değen ılık nefes ile ürpermemi sağlayan rüzgarın etkisiyle...
...tüylerim diken diken olmuş taaruza geçmeleriyle huylanmıştım da aynı zamanda. İçim alevlerle kavrulurken bir türlü ısınmakta zorlansamda aynı zamanda birilerinin sıcaklığını arıyordum.

"Üşüyorum çok soğuk burası. Ne olursun sıcaklığınla ısıt beni!"

Dediklerimi birileri işitmiş olmalı ki sırtıma değen sıcaklıkla rahatlamıştım. Sonra bir el sırtımdan karnıma doğru ilerleye başladı. Başımın üstünde fazladan bir ağırlık daha baskı uyguladığında enseme temas eden ılık nefes şimdi şaçlarımın arasından geçerek melodiler çalıyordu. Tınısı, senfonisi hiç duyulmamış yeni yeni işittiğim bir ezgiydi, gittikce yükselmişti kulaklarımda. Saçlarımın arasına giren sık ve sert kıllar tanımlayamadığım birer cisimmiş gibi algıladığında tedirgin olmama yol açmıştı. Elimin birini saçlarıma daldırmak istediğimde kendi saçlarınla beraber kısa yumuşak saçlar parmaklarını gıdıklıyordu. Uyuyor olsamda algılarım açık bir biçimde neyin ne olduğunu çözümleyebiliyordum.

Asi Prenses Alfa'nın İntikamı.            ~Kara Sevda Serisi. 4Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin