(Rümeysa'nın anlatımı)
Elimdeki kahve bardağını kenara koyarak telefonumu çıkardım. Bir kez daha şansımı deneyerek aradığım Yoongi'ye gene ulaşılamıyordu. Sinirden artık ne yapacağımı bilmiyordum. Ona ulaşamamak kaybetme hissi uyandırıyordu. Yerimden kalkarak şirkete girdim. Artık çocuklara anlatmalıydım. Bu işe bir son vermeliydik.
"Çocuklar?" Pratik odasına girdiğimde herkesin bakışı bana dönmüş ne diyeceğimi beklemeye başlamışlardı.
"B-ben, Yoongi'ye ulaşamıyorum. Onun için endişelenmeye başladım, lütfen bir şeyler yapalım artık." Üyeler bakışarak gözleri beni bulduğunda anlamsız bakışlar gönderiyorlardı.
"Öyle bakmayı kesin! İki gündür böyle arıyorum ulaşılmıyor, mesaj atıyorum çift tik bile olmuyor..."
"Akşama kadar bekleyelim. Eğer hala cevap gelmezse aramaya başlarız. Bu arada bizde ulaşmaya çalışalım Yoongi'ye." Duvarın kenarına geçerek başımı geriye attım. Uykum vardı. Belki de Yoongi'yi düşünmekten uykum gelmişti, bilmiyorum.
***
"Hoseok hyung lütfen artık bir şey yapın nefes alamıyorum, lütfen!" Saat çok geç olmuştu ve hala Yoongi'den haber yoktu. Duvarlar artık üstüme üstüme gelmeye başlamıştı.
Sanki onsuz nefes almak sana haram der gibiydi...
"Nerede bu çocuk ya?!" Telefonumu çıkararak Yoongi'yi aramaya çalışırken Kwang benden önce davranarak beni aramıştı.
"Efendim... Bizde ulaşamıyoruz, şu an onun için uğraşıyoruz... Bilmiyorum... Bir şeyler yapın Kwang, dayanamıyorum... Görüşürüz..." Telefonu kapatarak hemen Yoongi'yi aradım. Telefon çaldığında sevinçle beklemeye başladım.
"Alo! Yoongi? Neredesin sen?" Kulağımda yükselen 'bip' sesi ile daha fazla dayanamayarak dizlerimin üzerine çöktüm. İçime atmış olduğum hıçkırıklarım bir bir dudaklarımdan döküldüğünde Açelya yanıma gelerek kollarını korkak bedenime sardı.
"Y-yoongi! N-neredesin?!" Açelya'nın elleri saçlarımda gezindiğin de başımı omzuna yaslayarak gözlerimi kapattım.
Yorulmuştum, belki de ilk defa bu kadar yorulmuştum...
"Geçecek, bulacağız onu güzelim... Yoongi geri gelecek..." Başımı kaldırarak bir kez daha şansımı denedim.
Ulaşılamıyordu. Titreyen çeneme elimi koyarak kendimi engellemeye çalıştım.
"Neredesin sen Yoongi?" Telefonumu alarak lavaboya ilerlediğimde çalan telefonum ile gözlerimi şokla açtım.
"Yoongi!"
"Küçük kız..."

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Promise | MYG ✓
Fanfiction|Texting| rumin : Bana söz verebilecek kadar seviyor musun beni? rumin : Yoksa söz veremeyecek kadar korkak mısın? rumin : Söylesene Yoongi, sana gerçekten oppa deyip aramızda olabilecek her şeyi koparmamı istiyor musun? ©Lelanora | 2019 Aralık