rumin : Kendimi kullanılmış gibi hissediyorum Yoongi.
rumin : Hemen buraya geliyorsun.
minsuga : Daha kız olduğundan bile emin olamadığım biriyle neden konuşayım?
rumin : Yüzümü görsen benimle konuşmayı kesersin.
minsuga : Buna ben karar veririm, sen değil.
rumin : Üzgünüm Yoongi, o kadar cesaretli değilim.
minsuga : O zaman beni bir daha rahatsız etme.
rumin : Yoongi!
rumin : Yüzümün ne önemi var?!
minsuga : Sanki seni görünce sana aşık olacakmışım gibi konuşuyorsun. İnan ki şu an aklımı karıştıran birileri var.
rumin : Peki.
(rumin çevrimdışı)
minsuga : HEY! Dur.
minsuga : Hadi ama alınganlık mı yapacaksın?
minsuga : İyi, cevap verme.
(minsuga çevrimdışı)
Elimdeki telefon titreyen göz kapaklarım ile birlikte elimden düşerek yeri boyladığında elimi ağzıma götürerek hıçkırıklarımı bastırdım.
Onu sevdiğimi, ona aşık olduğumu anlayamayacak kadar katı gönüllü müydü?
Bana başka birinden hoşlandığını söyleyecek kadar duygusuz muydu?
Bu kadar acımasız mıydı?
Isırdığım parmaklarım acıdan sızlamaya başladığında elimi saçlarıma daldırarak çekiştirmeye başladığımda sessizliğim içimi parçalıyordu neredeyse.
Omuzlarım yorgunluk ve bıkkınlıkla düştüğünde duvara gözlerimi dikerek Yoongi'ye aşık olmak için ne günah işlediğimi düşündüm.
Elime aldığım telefon ile instagrama girerek takip isteklerime baktım. Hala duruyordu. Anlık bir hevesle isteği onaylayarak telefonumu kapattım.
Boş bakışlarımı aynada yakaladığımda kendime acıyacaktım neredeyse.
"Ölüyorum annem hiç kızmıyor..."

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Promise | MYG ✓
Fanfiction|Texting| rumin : Bana söz verebilecek kadar seviyor musun beni? rumin : Yoksa söz veremeyecek kadar korkak mısın? rumin : Söylesene Yoongi, sana gerçekten oppa deyip aramızda olabilecek her şeyi koparmamı istiyor musun? ©Lelanora | 2019 Aralık