Gözlerimi gökyüzünden çekip hafifçe sağa döndüm.Manzaram değişmemişti.Hâlâ dünyanın en güzel manzarasına bakıyordum."Ne oldu?"Gülümseyen yüzüne karşılık gülümsedim ve yanağını hafifçe okşadım."Seni izlemek istedim."Gururla kaşlarını havaya kaldırdı ve yarım ağız sırıttı."Sen gökyüzünü izle,ben gülümseyen yüzünü izlerim sabaha kadar."Elimi tutup koklayarak öptü ve yanağına koydu."Mis gibi kokuyorsun."Bedenimi kendine çektiğinde yüzümü boynuna gömdüm."Sen de öyle."Fısıldar gibi çıkan sesimden sonra omzuma sıkı sıkı dolanan koluna yapıştım.O kadar huzurluydum ki hayatıma reklam arası girmişti sanki.Bir an için bütün dertlerim geçti,ve sonsuza dek bu hisle kalacak gibiyim.
Cebimde titreşen telefonu umursamadan yüzümü gömdüğüm uzun boynunu öptüm."Seninle hayat buluyorum sanki."Gözlerini aşağı indirip gözlerime bakarken sırıttım.Devam etmesini istiyordum."Bu nişan fazla uzadı.Neden hemen evlenmiyoruz?"Kahkaha attıktan sonra doğruldum ve telefonumu cebimden çıkardım."Nişanlanalı 1 ay oldu."
"Ama 3 senedir beraberiz?"Yeniden çalan telefonun ekranını kendime çevirdim."Kim bu?Israrla arıyor seni."
"Cumali."Doğrulup vücudunu bana çevirdi."Neden açmıyorsun?"Telefonu açıp kulağıma götürdüm."Alo?"
"Selam Tane,nasılsın nerdesin?"Hakan gözlerime merakla bakarken gülümsedim ve elini tuttum."İyiyim Cumali,Hakanlayım."
Birkaç saniye durduktan sonra devam etti."Dün gelen dosya hakkında konuşabilir miyiz?Müsait olduğun zaman tabii."
"Yarın ofisine uğrarım."
"Sevinirim.Görüşmek üzere."
"Görüşürüz."Telefonu kapatıp tekrar cebime attım ve ayaklandım."Hadi dolaşalım sabahtan beri buradayız."Üstümü silkeledikten sonra Hakan'ın elini tutup onu da kaldırdım."Dün bi dosya gelmiş Cumali'ye.Karmakarışık bi aile dosyası.Onunla ilgili konuşmak istedi.Ee nişanlın olacak hanımefendi oldukça başarılı bi avukat bilirsin."Hafifçe güldükten sonra kolunu omzuma attı."O adamdan iyi enerji alamadım."Cevap vermediğimde kafasını bana doğru eğdi."Ne oldu?Eski patronuna laf ettirmeyeceksin sanırım?"
"Ne alaka şimdi?Boşver onu bunu da ben bi süre şehir dışında olabilirim."Yavaş yavaş yürürken kolumu beline doladım."Nereye?"
"Ankara'ya.Kuzenim evleniyor da düğünden 1 hafta önce gideyim dedim."
"Ben götürürüm seni."Gölün etrafında sakince dolanırken sinirlerim gerilmişti."Hakan insanlar bizim 3 senedir beraber olduğumuzu bilmiyorlar.Ben dedeme ne diyeceğim?Nişanlım beni Ankaraya götürecek diyemem.İzin de vermez zaten."Ofladıktan sonra omuz silkti."O zaman havaalanına ben bırakayım bari.Hem ben senin nişanlınım artık.Ayrıca deden de beni çok sever."
"O gün gelince bakarız zaten hemen gideceğim demedim."
"Yarın işin bitince ara beni yemek yiyelim."
"Tamam sevgilim."Cumali'yi sevmemesini anlayabiliyordum.Açıkçası Hakan'ın etrafında da onu sevdiğini söyleyen bi kadın dolaşsa sinir krizleri geçirebilirdim.Hoş,Hakan Cumali'nin bana karşı hissi olduğunu kesin olarak bilmiyordu ama hissetmişti sanırım.Gerçi Cumali bana böyle bir şey söylememişti ama hiçbir zaman da duygularını gizleyecek davranışlarda bulunmadı.
-
Asansörden inip Cumali'nin ofisine ilerledim."Hoş geldiniz Tane Hanım."
"Hoş buldum Sevil,Cumali Bey müsait mi?"Sevil daha ağzını açamadan kapısı açılmıştı.İçeriden çıkan adamı uğurladıktan sonra gülümseyerek bana baktı."Bize iki kahve Sevil."Sevil başıyla onayladığında birlikte içeri geçtik.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Üç Kalp
Teen FictionSen de üzgünsün bu hayattan hem de nasıl, Bir kalpte iki kalp nasıl yaşanır? İki kişi seven iki defa ölürmüş, Bir kalp yalnız bir kalbi düşünürmüş..