"Ben dün sütün parasını vermeden gitmek zorunda kaldım kusura bakmayın."Cüzdandan parayı çıkartıp masaya bıraktıktan sonra gözlerimi garsona diktim."Estağfurullah abla tanıyoruz artık seni."
"Dün arka masada bi adam vardı.Menengiç istedi."Garson başını aşağı yukarı salladığında tedirginlikle konuşmaya devam ettim."Buraya geliyor mu sık sık?"
"Evet abla her öğlen burdalar yanındaki ablayla.Sözlüsüymüş."Gözlerim irice açıldığında masadaki boş bardağı aldı.Sözlüsü mü?"Emin misiniz?"
"Valla ben bilmem.Sözlüsü olmasa neden her gün beraber gezsinler?"Aldığım derin bir nefesten sonra teşekkür edip ayağa kalktım.Bu şehirden gitme vaktim gelmişti.Onların burada olduklarını bilerek burada kalamazdım.
"Tane!Naber?"Hızlı adımlarını yanımda sonlandıran Delal'e gülümsedim."İyilik senden naber?"
"İyi ben de.Otele mi?"Başımı aşağı yukarı sallarken yan yana ilerliyorduk."Geleli 1 ay oldu hâlâ Halfeti'ye gitmedik."
"Ben Bursa'ya dönüyorum ama."Kaşları havaya kalktığında kalabalığın arasından geçip ara sokağa girdik."Neden?Daha yeni gelmiştin."
"1 aydır buradayım.Bebek daha da büyümeden evime dönmek istiyorum."
"Vay be Tane.Nereden nereye.Üniversitedeyken asla çocuk istemiyorum diyordun.Ama şimdi 26 yaşında hamilesin."Gözlerimi karnıma getirip üstünü birkaç kez okşadım."Mutluyum ama."
"Sağlıkla dünyaya gelir inşallah."
"Delal,eski sevgilimi hatırlıyor musun?"Dudaklarını büzdükten sonra başını onaylarcasına salladı."Kısmen.Seni gelip alıyordu ara sıra dimi?Beyaz spor arabası vardı."
"Evet,Hakan."
"Hah aynen.Hakan Aydınoğlu.Ee ne olmuş?"
"Urfa'da yaşıyormuş."
"Yuh!Peşinden mi gelmiş yoksa?"Otobüse binip kartımı okuttuktan sonra boş koltuklardan birine oturdum."Hayır tabi ki.Tesadüfen karşılaştık.Burdan biriyle sözlü galiba.Urfalılara pek benzemiyordu gerçi ama."
"Ee neden açtın konuyu şimdi?"Derin bir nefes aldıktan sonra ona döndüm."Eğer evlendiğini falan duyarsan bana haber ver olur mu?Hakan'ın ailesini tanımayan yok biliyorsun.Düğünü burada olursa mutlaka duyarsın."
"Haber alıp ne yapacaksın?Sen zaten evlisin üstüne bir de hamilesin."Gözlerimi yere indirdiğimde kolumu okşadı."Hamilelere de kıyamıyorum ki."
"Sağ ol."
3 Ay Sonra
Gözüme çarpan güneşle gözlerimi aralayıp gerindim.Son aylarda yaptığım gibi yine 12'ye kadar uyumuştum.Bu durumdan hiç hoşlanmasam da sabaha kadar uyuyamayıp sabah uyuduğum için mecburen öğlene kadar uykuda oluyordum.
"Günaydın canım."Cumali banyodan çıkıp yanıma ilerlediğinde yavaşça doğruldum."Sancın var mı?"Başımı iki yana salladım.Doğuma çok az kaldığı için korkudan sancı giriyordu karnıma.Ama bunu onunla paylaşmayacaktım."Tane,bebek dünyaya geldikten sonra da bana böyle uzak davranmazsın umarım."
"Bilemiyorum."Terliğimi giyip yataktan kalktım ve pencereyi açtım.Sürekli hararet bastığı için soğuk havalarda bile pencereyi açıyordum."Ne inatçısın sen de.Ben tek başıma mı attım imzayı?Başına silah mı dayadım?Benimle evlenir misin dedim önce hayır dedin ertesi gün kalktın geldin.Her zamanki gibi bütün suçu başkasına yükleyip sorumluluktan kaçamazsın."Burnum sızladığında dolu dolu olan gözlerimi aşağı indirdim.Ne diyebilirdimki?Haklıydı.Her zaman olduğu gibi haklıydı."Bunları ağlaman için söylemedim."Yanıma gelip kollarımı okşadıktan sonra bedenime sarıldı.Bir yandan saçlarımı okşuyor bir yandan konuşuyordu."Lütfen,bana mesafeli davranma artık.Biz bu yola beraber çıktık.Uğruna benimle konuşmayı kestiğin adam kendi hayatıyla meşgulken sen bebeğinle bile ilgilenemiyorsun."Burnumu çektim ve bedenlerimizi ayırdım."İlgileniyorum.Odası hazır."Hafifçe tebessüm ettikten sonra yanağımı okşadı."Doğuma çok az kaldı.Artık hayatımız ikimizden ibaret olmayacak."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Üç Kalp
Teen FictionSen de üzgünsün bu hayattan hem de nasıl, Bir kalpte iki kalp nasıl yaşanır? İki kişi seven iki defa ölürmüş, Bir kalp yalnız bir kalbi düşünürmüş..