Üç Kalp

11

3 Ay Sonra

Şömineye attığım odunlardan sonra üstümdeki hırkaya sıkı sıkı sarıldım.Kupaya doldurduğum çorbadan bir yudum alıp kenara bıraktığım bilgisayarı kucakladım.

"Nasılsın?"Mine'den gelen görüntülü aramaya cevap verip gülümsedim."İyiyim sen nasılsın?"Sesim iyi değilim diye bağırdığı için hastalığımı hemen fark etmişti."Şömine mi açık?Hasta mısın yoksa?"

"Yok önemli bir şey değil.Şöminenin yanında uyur terlersem sabah ayaklanırım."Çorbamdan bir yudum daha alıp sırtımı kalorifere dayadım."Halil nasıl?"

"Bildiğin gibi işte.Çok özledim seni.Ne zaman döneceksin?"

"Mine,hattımı bile kullanmıyorum aylardır biliyorsun.Nasıl döneyim oraya?"Dedemin hattının yedeğini çıkartıp kendime almıştım.Böylece Cumali'nin bana ulaşabileceği tüm yollar tıkanmıştı."Ben geleyim o zaman."

"Olmaz.Senin Riva'da ne işin var?Buraya geldiğini fark ederse seni takip ettirebilir."

"Hep böyle görüntülü mü konuşacağız?Bak sana en sevdiğin suşi menüsünü alıp gelirim.Özlemişsindir."Gülümsedikten sonra kupamı yere bıraktım."Özlediğim daha başka şeyler var."Vazonun içindeki çiçeğe uzanıp kokladıktan sonra onu da yere bıraktım.Buraya gelmeden önce mezarlıktan cebime doldurduğum toprağı bi vazoya doldurup bahçeden çiçek ekmiştim.Böylece çiçeği her kokladığımda Hakan'a olan özlemim biraz yatışıyordu.

"Cumali hâlâ imzalamadı dilekçeyi."

"İmzalamazsa imzalamasın.Ayrı yaşadığımız süre dolunca mecburen boşanacak."Ağzını açacağı sırada elimi kaldırdım."Ay lütfen Mine.Onu konuşacaksak ben kapatıyorum."

"Ya bi dur!Adam perişan oldu bak.Bari iyiyim hayattayım sinyali versen."Kaşınan boğazımı umursamadan öksürdüm."Ayrı kalmamız iyi oldu."

"Seni aldattığından emin misin?"

"Gözlerimle gördüm o kadını.Üstünde gecelik vardı."O lanet gün gözlerimin önüne geldiğinde omuz silktim."Herkes hak ettiğini yaşar.Ben de bunu hak etmiştim.Onun gibi birinden Hakan gibi olmasını bekledim."

"Hakan farklıydı."Üzgün çıkan sesinden sonda başını hafifçe salladım."Çok farklıydı."

"Tane,senin kalbin Hakan için mi atıyor Cumali için mi?Daha kendin doğru cevabı bilmiyorsun farkında mısın?"Sessiz kaldığımda devam etti."Sen başından beri Cumali'yi seviyordun değil mi?Hakan'dan çok öncesinde başlamıştı bu sevgi."

"Kapatıyorum."Bilgisayarın kapağını indireceğim sırada bağırtısını duydum."Dur dur bir şey anlatmayı unuttum.Cumali bi gün bize geldi,elinde fotoğraflarla.Seninle eve geldiğimiz zamanki görüntüleri izlemiş.Neden sen arabada yalnızsın,Halil nerede,siz mezarlığa gitmediniz mi diye sorguya çekti bizi resmen.Açık vereceğiz diye çok korktum ama bir şey olmadı neyseki."Kapı sesinden sonra Mine gözlerini arkaya çevirmişti.

"Adam 15 senedir avukat.Nerede neye bakacağını çok iyi biliyor.Ben şimdi anladım neden seni bu kadar çok övdüğünü.Zekasına yetişemediği tek kişi sensin galiba."Halil arkadan konuştuğunda gülümsedim."Naber Halil?"

"İyilik senden?"

"İyi sağ ol.Bursa'ya dönünce sizde 1 hafta sabahlayacağız sanırım.Mine asla peşimi bırakmıyor."Verandadan gelen tıkırtılarla başımı hızla o yöne çevirdim."Ne oldu?"

"Şş,ses geliyor."Verandadaki sesler iyice arttığında bilgisayarı kucağımdan kaldırıp ayağa kalktım."Hayvan falandır bakma."

"İki ayaklı hayvan ne arasın burada Mine?Egzotik ormanlara taşınmadım."Verandadan gelen sert düşme sesiyle geri sıçramıştım."Tane,sakın açma.Hırsız falansa odana çık kilitle kapıyı.Polisi arayıp yola çıkarız biz."