Tane yaşadığı şokun getirdiği hissizlikle,oturduğu yataktan kalktı.Hakan'ın odasındaydı.
Etajerin üzerindeki çerçeveyi eline alıp fotoğrafa uzun uzun baktı.Odanın her yerinde kendisiyle alakalı nesneler vardı.Fotoğraflar,hediyeler ve sevgili oldukları zaman Hakan'a asla kaybetmemesi için verdiği fuları.Üstüne parfümünü sıkıp Hakan'ın bileğine sarmıştı."Bunu her zaman bileğinde taşı,ta ki nişanlanana kadar."Tane her ne kadar Hakan'ın dediklerine kulak asmasa da Hakan istediğini yapmış,yaz boyu o fuları bileğinde taşımıştı.
"Ben seni hiç hak etmedim."Fotoğrafın üstüne düşen gözyaşlarını silip çerçeveyi yerine bıraktı.Duvara yaslı olan kemanda parmaklarını gezdirirken Hakan'ın ona çaldığı melodiler beyninde yankılanıyordu.Kabullenememişti.Gözleriyle görmesine rağmen geri geleceğini düşünüyordu.
"Tane.."Mine odaya girdiğinde Tane hızla ona döndü."Mine.."Birbirlerine sımsıkı sarıldıklarında Tane hıçkırarak ağlamaya başlamıştı."Nasıl oldu bu?Daha dün sapasağlamdı."Tane yoğun hıçkırıklarının verdiği nefessizlikle geri çekildi.Konuşacak gücü yoktu.Sadece uyumaya ihtiyacı vardı.Uyuyup unutmaya.
2 Ay Sonra
Göz altlarıma boca ettiğim kapatıcıyı fırçayla dağıttıktan sonra saçlarımı sıkıca topladım.Gözüme sıkmam gereken göz damlasıyla göz göze geldiğimizde oflayarak damlayı elime aldım."Senden de nefret ediyorum."Ağlamaktan dolayı gözüm kurumuştu ve kör olmaktan bu damla sayesinde kurtulmuştum.
Damlayı sıktıktan sonra çantamı sırtıma aldım ve boynumdaki atkıyı kokladım.2 aydır deli gibi koklamama rağmen kokusu geçmemişti, veya ben geçmediğini sanıyordum.
Odadan çıkıp salona indim.Kahvaltı hazırlanmıştı."Günaydın Nesrin teyze."
"Günaydın kızım."Yanaklarını öpüp sandalyeme geçtim ve çantamı yere bıraktım."Ofise mi gidiyorsun kızım?"Mehmet amca tabağıma krep bırakırken başımla onayladım."Evet.Uzun zamandır beni bekleyen dosyalar var."Kendimi kötü hissettiğim zaman buraya gelip Hakan'ın odasında kalıyordum.Neyseki girmeme bir şey demiyorlardı.
"Mustafa bıraksın seni.Dün arabasızdın."
"Arabana ne oldu?"Krepimi küçük parçalara bölerken göz göze geldiğim Nesrin teyzeye gülümsedim."Araba kullanamıyorum."Masa aniden sessizleşmişti.O günden sonra arabalarla ilişkim tamamen bitmişti.Nasıl kullanabilirdim ki?O Allahın cezası kazaya saniye saniye şahit olmuştum.Sevdiğim adam içinde can vermişti.Direksiyonu her tuttuğumda aklıma o anlar gelirken kontağı bile çeviremezdim.
"Mustafa bırakır seni."En küçük parçayı ağzıma attıktan sonra çiğnemeye başladım.Lokma ağzımda gittikçe büyüyordu.Gözlerim dolu doluydu,aşağı baktığım an patır patır döküleceklerdi.Çalan telefonumun beni kurtardığını düşünerek çantamdan çıkardım ve yavaşça burnumu çektim.Kışta olmamızdan kaynaklı burun akıntısı olduğunu düşünürlerdi umarım."Alo?"
"Günaydın Tane Hanım.Danışmanlık için gelen iki kişi vardı onları haber vermek için rahatsız ettim."
"Çıkıyorum şimdi.15 dakika sonra orada olurum.Başka kimse var mı?"
"Evet efendim.Cumali Harmanlı şu an buradalar."Bir süre sessiz kaldıktan sonra hâlâ ağzımda olan lokmayı yuttum."Geliyorum."Telefonu kapatıp çantama attıktan sonra ayağa kalktım."Danışmanlık için gelen varmış."Nesrin teyze ayağa kalkacağı sırada omuzlarını tuttum."Lütfen rahatsız olmayın.Mustafa abiyle gideceğim zaten."Yanaklarımı öptüğünde gülümsedim."Sık sık gel olur mu?Burası senin evin."
"Gelirim tabi ki."Mehmet amca ayağa kalktığında konuşmak için yeltenmiştim ama beni durdurdu."Dışarı çıkacaktım zaten.Seni geçirip çıkarım."Bir şey demeden önden ilerledim."Kızım bir şeye ihtiyacın var mı?"Ayakkabımı giydikten sonra doğruldum ve gülümsedim."Hayır teşekkür ederim.Ofis açmamda yardımcı oldunuz zaten.Sayenizde ismim de duyuldu."
"Hakan'ın isteğiydi bu.Orayı senin için zaten kiralamıştı.Dedenden kabul etmediğini duyunca ondan da kabul etmezsin diye söyleyememişti."Bakışlarımı yere indirip derin bir nefes aldım.Ben zaten hiçbir zaman onu mutlu edememiştimki.
Kollarını bedenime sarıp sarıldığında kısa bi şaşkınlığın ardından ben de sarıldım.
Hakan'a sarılıyor gibiydim.Onu o kadar çok özlemiştim ki babasına sarılıp ölene dek böyle kalasım vardı.Birbirlerine benzedikleri için dua ediyordum.Ya babasına benzemeseydi de Hakan'ı bundan sonra sadece fotoğraflardan görseydim?
-
"Cumali Bey'i içeri al."Telefonu kapatıp masamın üzerindeki fotoğrafa baktım.Saatlerdir oyalanmama rağmen hiç sıkılmadan beklemişti.Mecburen içeri almak durumundaydım ben de.
Hakan'ın dediğini yapıp dosyadan sonra,ve tabi ölümünden sonra,Cumali'yle görüşmemiş telefonlarını da açmamıştım.
"Bir şey ister misiniz?"İçeri girdiklerini fark etmemiştim bile."İki kahve."Zuhal odadan çıktığında Cumali'nin karşısındaki koltuğa geçtim."Hoş geldin."
"Nasılsın?"Gözlerindeki ifadeye karşı gülümsedim."Hayattayım."
"Seni çok aradım."
"Telefonuma hiç bakmadım.Bir süre yalnız kalmak istedim."
"2 ay kadar mı?"Zuhal kahveleri getirdiğinde cevap vermek için çıkmasını bekledim."Neyse,şu an iyiysen sorun yok.Ofisin konumu çok iyi.Burası aylar önce kiralandı diye duymuştum."
"Ne kadar önce?"
"Tam hatırlamıyorum ama bi 3-4 ay oldu."Gözlerim dolu dolu olduğunda yaslandığı kanepeden öne doğru eğildi."İyi misin?"
"Burayı Hakan kiralamış.Benim için."Gözlerimi tavana dikip soluklandım.Ağlamamalıydım."Yokluğuna alışamadım.3 senede hayatımın her köşesini onunla doldurmuşum fark etmeden."
"Seni anlayabiliyorum.Kendini sıkmamalısın.Ağlamak istiyorsan ağla."Ayağa kalkıp yanıma oturduktan sonra kolunu omzuma atıp sıvazladı."Kendini yıpratma.Dök içindekileri."O kadar nazik konuşuyorduki ağlamama 1 saniye bile kalmamıştı.Gözlerimden süzülen yaşları silmek için hamle yapmadım.Sadece akmalarına yardımcı oldum."Zamana ihtiyacın var."Başımı göğsüne yaslarken ona da izin vermiştim."Gücüm kalmadı."Cılız çıkan sesimle birlikte hıçkırdım."Zamanla toparlayacaksın.Her şey düzelecek.Acın hafifleyecek.Onu hiçbir zaman unutmayacaksın ama şimdiki kadar ağır duygular da hissetmeyeceksin."Başımın üstüne yasladığı başını hissettiğimde kapattığım gözlerimi araladım.Bana sadece iyilik yapıyordu.Art niyet aramamalıydım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Üç Kalp
Teen FictionSen de üzgünsün bu hayattan hem de nasıl, Bir kalpte iki kalp nasıl yaşanır? İki kişi seven iki defa ölürmüş, Bir kalp yalnız bir kalbi düşünürmüş..