Önümdeki kalın dosyadaki dokümanlara bilgileri geçirmekle meşgulken Cumali'nin omzuma bıraktığı şala baktım."Esmeye başladı."Evinin bahçesinde oturuyorduk saatlerdir."Bahçen insanın içini ısıtıyor."
"Yeni dekoru beğendin mi?"
"Evet çok hoş olmuş."Kahvemden bi yudum alıp kalemi bıraktım."Bahçeye bi köpek almayı düşünmüyor musun hiç?"
"Olabilir aslında,koca evde tek yaşamak bazen sıkıcı olabiliyor."Masanın üstündeki drajeleri ağzıma atarken titreşen telefonumu elime aldım.Hakan arıyordu.Evindeyim diyemezdim.Açmasam da olmazdı."Kahve doldurayım mı?"
"Olur."Kahveyi bahane edip beni yalnız bıraktığını bilerek minettarlıkla baktım.Yanımdan ayrıldığında telefonumu açmıştım.
"Alo?"Sakince açtığım telefondan sonra derin bi nefes aldım."Sevgilim dedenler yarın bize gelecek yemeğe.Seni aradılar mı?"
"Aradılar aşkım.Haberim var ama benim yarın bi işim var diye gelemeyebilirim dedim."
"Ne işi?"Oturduğum koltuktan kalkıp havuzun karşısındaki salıncağa oturdum."Cezaevine gitmem lazım.Bi müvekkilimle görüşmem var."
"Erteleyemez misin?"
"O saatten başka saat vermediler.Bunu da zar zor ayarladım.Adam koğuşta sürekli sorun çıkartıp hücreye atılıyor."
"Dedene söyledin mi?O ayarlayabilir."Gözlerimi devirip ofladım."Tamam anladım.Söylemedin.İstersen ben ayarlayayım?"
"Sakın!Araya torpil sokmadan da işlerimi yürütebiliyorum ben."Bahçeye giren Cumali elinde kupalarla dikiliyordu.Mimiklerimi kullanarak gelmesini istediğimde bana doğru hareketlendi."Neyse sevgilim ben kapatıyorum.İşim biterse uçarak gelirim yanınıza."
"Tamam canım.Seni seviyorum."
"Ben de seni seviyorum."Telefonu kapatıp kucağıma bıraktım ve Cumali'nin uzattığı kupayı elime aldım."Hakan mıydı?"
"Evet.Yarın dedemler onlara gidecekti yemeğe.Benim gelip gelmeyeceğimi sordu."Yanıma oturduktan sonra salıncak hafifçe sallanmıştı."Deden hariç akrabalarınla sık görüşmüyorsun sanırım."Kahvemden bi yudum aldım."Sayılır."Yüzüme baktığında hafifçe tebessüm ettim."Babam öldükten sonra bize sırt çevirdiler.Babaannem de anneannem de.Zaten annem de ölünce anne tarafıyla alakamı tamamen kopardım.Halamlarla da sık görüşmüyorum.Herkes kendi hayatına odaklı nihayetinde."Derin bir nefes aldığında bu sefer ona bakma sırası bendeydi."Sana bakınca kendimi görüyorum.Küçük yaşta babasını kaybedip yalnız kalan yarım bi aile."
"Bugünlere nasıl geldin?"
"Babamın yokluğundan güç aldım.Her gün daha çok çalışmak için uyandım.Her gece daha geç uyudum.Şu an güçlü bi avukat ve inşaat şirketi sahibi olabilirim ama aslında çok yorgunum."Bakışları elindeki kupadayken elimi omzuna koydum."Farkındayım."Elini elimin üstüne koyduktan sonra gülümsemeye çalışmıştı.Elime birkaç kere hafifçe vurup elini çekti."Biraz dinlen.Sakinleş.Yıllardır hiç durmadan çalışıyorsun."
"Çalışmadan geçirdiğim bir dakika bile vicdan azabı olarak bana dönüyor."
"Kim için bu savaşın?"Elimi omzundan yavaşça çektiğimde sırtını geriye yasladı."Hayat akıp gidiyor.Biraz kendin için yaşa.Kendine dön."Yasladığı kafasını bana çevirdikten sonra gülümsedi."Yaşına rağmen olgunluğun beni çok şaşırtıyor.Seni tanıdığım ilk günden beri beni her gün şaşırtıyorsun."Gözleri gözlerimde eriyip giderken mesaj gelen telefonumu elime aldım.Mesaj en yakın arkadaşımdan gelmişti.
'Kapıdayım.'Saatin gece yarısında yaklaştığını fark ettiğim an ayağa kalkmıştım."Ne oldu?"
"Saat çok geç olmuş!Neredeyse 7 saattir buradayım."Elimdeki kupayı masaya bırakıp şalı üstümden çıkardım."Arkadaşım bana gelecekti.Kapıda bekliyor şimdi."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Üç Kalp
Teen FictionSen de üzgünsün bu hayattan hem de nasıl, Bir kalpte iki kalp nasıl yaşanır? İki kişi seven iki defa ölürmüş, Bir kalp yalnız bir kalbi düşünürmüş..