Ela'yı kaldırıp yanıma oturttum ve üstündeki hırkayı çıkardım."Ne yemek istersin bebeğim?"
"Pizza."Yanağını öptükten sonra garsona seslendim."Küçük boy karışık pizza ve limonata alabilir miyiz?"
"Tabi efendim."Garson yanımızdan ayrıldığında Ela oturduğu koltukta dizlerinin üstüne çıktı.Boyu masaya tam olarak yetişmediği için deliriyordu."Babam gelecek mi?"
"Ben yetmiyor muyum sana hanımefendi?"Utanarak yüzüme baktığında güldüm."Baban daha dönmedi canım.Döndüğünde onunla çıkarsınız."Telefonuma gelen mesajları cevapladıktan sonra Mine cafeye girmişti."Duru geldi!"Ela koltuktan inip Duru'ya koştuğunda ayaklandım."Hoş geldiniz."Mine'yi ve Duru'yu öptükten sonra yerime geçtim."Nabersin canım?"
"İyi değilim."Kısık sesle konuştuktan sonra Ela'ya baktım.Duruyla beraber hemen yanımızdaki oyun alanına girmişlerdi."Ne oldu?"
"Cumali evi terk etti."Gözlerini devirdikten sonra çantasını yanına bıraktı."Bi telefonunla koşarak döner."
"Hayır.Evliliğimiz bitti.Yürütemiyoruz artık."Kaşları havaya kalktığında garson yanımıza gelmişti.Mine kendisi ve Duru için sipariş verirken alnımı ovaladım.Başım çatlamak üzereydi.
"Ne zamandan beri aranız kötü ki?"
"Biliyorsun bi ara dava açmıştık."Başını onaylarcasına salladıktan sonra devam ettim."O zamandan beri aramız soğuktu.O her zaman sıcak davrandı ama ben eskisi gibi davranamadım."
"Neden?Lohusa depresyonuna mı girdin?"Başımı iki yana salladım."Hakan'a haksızlık yaptığım dank etti.Önce kendimden sonra ondan soğudum."
"Tane,Cumali'den boşanıp Hakan'la aranı yapmayı düşünüyorsan sakın böyle bir şey yapma.Bu yaptığın yine Hakan'a zarar verir."
"Böyle bir şey yapacağımı nasıl düşünürsün Mine?Ben Hakan'la bu saatten sonra nasıl beraber olayım?"Omuz silktiğinde sinirle kollarımı göğsümde birleştirdim."Ben baştan uyarayım da."
"Ben istesem Hakan istemez beni zaten."Titreşen telefonumu elime alıp açarken Ela'ya bakıyordum."Alo?"
"İyi günler,Tane Harmanlı ile mi görüşüyorum?"
"Evet benim.Siz kimsiniz?"
"Ben Esentepe Hastanesinden arıyorum.Eşiniz Cumali Harmanlı şu an hastanemizdeler."
"Ne oldu?!"Çantamı alıp ayağa kalktığımda Mine de kalkmıştı."Sakin olun lütfen,hastaneye gelmeniz gerekli."Telefonu çantama attıktan sonra Mine'ye baktım."Cumali hastaneye kaldırılmış sanırım.Gitmem lazım."Oyun alanına girdikten sonra elimdeki hırkayı Ela'ya giydirdim."Tane Ela benimle kalsın."
"Olmaz bırakamam onu."Bedenini kucağıma aldıktan sonra cafeden hızla çıkmıştım."Tane bekle!"Mine de Duru'yu kucaklamış peşimden koşturuyordu.Ela'yı arka koltuğa oturtturup sürücü koltuğuna geçtim.Mine de yanımdaki yerini almıştı."Sakin ol lütfen."Gaza yüklenirken tek duam ona bir şey olmamasıydı.
-
"Sevil?"Kalbim ağzımdan çıkacak kadar hızlı atıyordu.Sevil'in ne işi vardı burada?Peki ya dedemin?"Ne oldu?"
"Kızım sen Ela'yı ve Duru'yu aşağı götür."Dedem Sevil'e doğru konuştuğunda Sevil başıyla onaylamıştı."Bir şey söylesin biri!"Korkuyla çırpınırken dedeme döndüm."Doktor gelecek şimdi.Sakin kalmaya çalış yavrum."Bedenime sarıldığında olanları sindirmeye çalışıyordum.Ne olduğundan bile haberim yoktu ki?"Tane Hanım,"Doktorun sesiyle dedemden ayrılıp doktora döndüm."Eşiniz kalp krizi geçirmiş."Gözlerim irice açıldığında elimle ağzımı kapattım."N-nasıl olur bu?"Gözyaşlarım büyük bir hızla yanaklarıma süzülmüştüAldığım her nefes başıma bıçak gibi saplanıyordu."Maalesef zamanında müdahale edilmediği için-"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Üç Kalp
Teen FictionSen de üzgünsün bu hayattan hem de nasıl, Bir kalpte iki kalp nasıl yaşanır? İki kişi seven iki defa ölürmüş, Bir kalp yalnız bir kalbi düşünürmüş..