21 - Deficiency

2.9K 151 160
                                    

Bölüm Şarkısı: 5 Seconds Of Summer - Heartbreak Girl

Deficiency*
İngilizce'de "eksiklik" anlamına geliyor.

Sanırım bu şarkı Nick ve Eva için çok uygun. Sözlerine bakın derim.

Medyada karakterlerimiz var. İyi okumalar.

☯️☯️☯️

İlahi bakış açısı...

Genç kız boğazlı kazağını çekiştirerek düzeltti ve duvardaki posterleri saatlerdir yaptığı gibi izlemeye devam etti. Can sıkıntısından patlamak üzereydi. En yakın arkadaşı Betty yarı-zamanlı bir işte, bir süredir kendisiyle fazla yakın olamadığı Nick ise kim bilir hangi cehennemdeydi. Sahi, en son ne zaman Monopoly Gecesi yapmışlardı?

Eva buruk ve biraz sinirle karışık kıkırdamasının dudaklarından dökülmesine izin verdi. Hayatındaki her şey kötüye gitmiyormuşçasına ders çalışıyorken şimdi bunu bile yapamayacak kadar yorgun hissediyordu. Ama bu yorgunluk sadece bedenen değildi.

O da biraz ara vermek, sırtını yatak başlığına dayayarak müzik dinlemek, basit ve küçük yurt odasındaki tek ilgi çekici şey olan posterlerini izleyerek huzur bulmak istemişti. Tabii huzurun böyle bulunmadığını, en azından kendisinin huzur böyle bulamadığını, kafasındaki tüm dert ve sorular ortaya çıkarken öğrenmişti. Düşüncelerinden kaçmak isterken kendini yine o labirentte bulmuştu.

Duyguları karmakarışık, hırpalanmış, yabancıydı. Bir isim koyamıyordu. Koymamak için de direniyordu sanki. Belirgin bir kalıba sokarsa canı yanar, başkalarının canını yakar diye korkuyordu. Aylar böyle geçmişti. Eva duygularından kaçarak bu odada aylar geçirmişti.

Ağırlaşan göz kapakları ardından telefonunu bulup ağır ritimli şarkıyı geçti. Sıradaki şarkının melodisi ile nefesini tuttu. "Harika." Diye mırıldandı. "Bu şarkının çıkması cidden harika oldu."

Calum Hood'un vokali eşliğinde şarkı başlarken aklına hemen o gelmişti. Nick.

Eva, Nick'i seviyordu. Evet, bu kesindi. Onu çok seviyordu. Ama ad koyamadığı şey bu sevginin boyutu, anlamıydı. Yılların getirdiği alışkanlık ve dostluk muydu sevgisinin altındaki anlam? Yoksa Nick'e olan sevgisi Nick'in kendisine karşı hissettiği duygu gibi miydi?

Nick kendisine açılmasaydı aklının ucundan bu sorular geçer miydi?

Eva tekrar bir cevap bulamamanın verdiği sinir bozucu hisle gözlerini kapattı ve nefesini dışarı üfledi. Derslere odaklanamıyordu bile. Tek istediği bir cevaptı. Eski iyimser halinden eser kalmamış, kabarık saçlı ve deli bir kadına dönmüş gibi hissediyordu. Beynindeki papağan "cevap, cevap" diye inlerken dolan gözlerini araladı.

Nick'in yüzünü, kahverengi saçlarını düşündü. Nick güzel bir çocuktu. Sempatikti, eğlenceliydi, düşünceliydi, kibardı, sevimliydi, bazen çocuksu olsa da olgun ve korumacıydı. Ama Eva uzun bir süredir Nick'in içten gülümsediğine bile şahit olmamıştı. Sebebi ben miyim, diye düşündü. Ona bunu yapan Eva mıydı?

Gözleri artık parlamıyor, diye düşündü.

Bunu elleriyle bozduğu gibi düzeltecekti. Ne olursa olsun o eski çocuğu geri getirmek zorundaydı. Nick'e aşık olsun ya da olmasın, eski Nick'i geri getirecekti. Bir cevabı olsun ya da olmasın, bunu yapacaktı.

Knee Socks | Daddy Issues Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin