Siz , hiç olmak istemediğiniz bi yerde ve hiç yaşamak istemediğiniz bi sorunu yaşamak zorunda kaldınız mı ?
İşte ben bu günlerde bu olayları yaşıyorum . Kafamdaki düşünceler beynimi kemirerek beni deli etmeye çalışıyordu .
Yolda yavaşça ve sadece önüme bakarak düşünüyorum...... Sadece düşünüyorum .
Büşra yanımda yürüyordu ve oda bi şeyler düşünüyor gibiydi .
Volkan mı ? Onun sıkıntısı yoooook. Rahat ve gülümseyerek yürüyor ve arada bi ona selam verenlere gülümseyerek kafasıyla selam veriyordu .
Eeeee koskoca şehir sahibi , prens yapılı , zengin kral oğlu . Onun hayatında dert ve ya sıkıntı ne arar ?
Bakışlarım bi an Büşra da takılı kaldı . Sonunda şehrin büyük mağarasına geldik ve şuan maskelerimizi takıyoruz . Hakkaten ya bunlar nasıl suda nefes alabiliyor ya . Direkt Volkan'a baktım ve şaşkın bakışlarımı gözlerine diktim .
-"Siz..... sen nasıl nefes alıyorsunuz ya suyun altında ??" Hafif bir tebessümden sonra dudaklarını araladı .
-"Bu bi çeşit özellik . Burada yaşamayı kabul eden herkeze bu özellik verilecek ." Dedi . O zaman benim bu özelliği almama gerek yok ne de olsa burada kalmayacağım .
Tekrar ve tekrar yaptığımız gibi o dar yerden geçtik ve artık sudayız . Su sürekli soğuk yaaa ne olurdu birazcık azıcık ılık olsa yani ....
Suya girdiğimiz de gelişte yaptığımız gibi ben ve Büşra volkanın beline sarıldık ve bu durum beni oldukça rahatsız ediyor .
Biraz yüzme nın ardından yorulduğum için kafamı ister istemez volkanın sırtına Yasladım ve gözlerimi kapadım . Çok yorgun hissediyorum ama aslında yorulacak bi şey yapmadım , hmm... Herhalde bu yaşadıklarımdan dolayı .
Biraz o şekilde kaldıktan sonra kafamı kaldırdım veeee geldik . Volkan'dan ayrıldık ve başka bi mağaraya gelip çok farklı bi yerden geçtik . Yelken şehrine geldik yani ilk geldiğimiz ve bizim kaldığımız şehire.
İçeri girince herşey hızlı gelişti .
Maskeleri çıkarttık ve ıslak ıslak yürüdük sonra volkan kendi villasına bizde kendi evimize geldik . Şuan da koltukta oturmuş öylece etrafa bakıyorduk .Üstümüz sırılsıklam ama biz bunu dert etmeksizin normal oturuyoruz . Bi süre sonra Büşra ayaklarını yana kaldırıp , koltuğun üstüne uzandı ve uyudu .
Bende yavaşça kalktım ve mutfağa gittim biraz baktım ve inceledim . Siyah ve beyazın muhteşem uyumu bu işte .
Mutfağın karşısındaki odaya girdiğimde bi yatak odası olduğunu gördüm . Tek kişilik güzel bi yatak , güzellik masası bi dolap ve baş ucu sehpası vardı . Çok güzel di .
Hemen yan tarafında olan odaya girdim ve yine aynı şekilde eşyalar vardı ama burada birde boy aynası vardı veeee burası da çok güzel .
Bu odanın biraz çaprazında da bir yer vardı . Kapıyı yavaşça açtım , karşıma 2 tane daha kapı çıktı . Bunlardan biri banyo biri tuvaletti .
Evi gezdikten sonra odalardan birine girdim ve dolabı açtım . Sadece bir tane tayt bir tanede salaş tişört vardı . Onları elime almamla dolap boş kaldı ama olsun .
Hemen kıyafetlerimi giydim ve ıslak olanları da banyoya attım direkt.
Islak kıyafetleri çıkarınca içime bi huzur bi rahatlama geldi .