2 dakika sonra bir yere geldik. Tabi ben bu süre zarfında hiç rahat durmadım. Sürekli kafasına vurdum , o takmadı bile.
En sonunda denizin en derinindeyiz. Hayatımda ilk defa suyun bu kadar altına giriyorum.
Volkanın hepimizi bir yere götürmesi , ilk defa bu kadar derine gelmek , Büşranın nerede olduğunu bilmemek . Hepsi aklımı allak bullak etti . Ve bir yandanda ağlıyordum.
Ve volkan bir duvarın yani yusunlarla kaplı duvar gibi birşeyin önüne geldi.
Ne olduğunu anlamadığım bir şekilde yusunların arasına daldık . O an korkuyla bağırdım. Ve gözlerimi kapattım . Açtığımda;Burası etrafı taşlarla kaplı bir oda , evet oda ama burada su yok .
Büyük bir sandık ve duvarlarda yusunlar var. Oraya girdiğimizde hemen ani bir refleksle elini belimden aldım. Ve vurmaya başladım sağ ayağımla tekme atarken , ellerim le kafasına, karnına, omuzlarında , suratına yani heryerine vurdum .
-"Ya- bi- dur- kız-" kelimeleri sürekli yarıda kalırken bileklerimi tuttu . Hiç sinirlenmemişti. Öyle gülerek bakıyordu suratıma.
-"Bi dur , bi sakinleş ya " bileklerimi hızlı bir şekilde kurtardım . Ve bağırdım.
-"SEN NE YAPTIĞINI ZANNEDİYORSUN ? NEDEN BURAYA GETİRDİN BİZİ? BÜŞRA NEREDE "
Sorularımı ard arda sorarken eli cebinde salakmışım gibi gülüyordu bana . Hemen yanına gittim tekrar vurmaya başladım. Bir yandan hüngür hüngür ağlıyordum doğal olarak .
-" Hemen , hemen beni yukarı çıkart !!!!! Büşra yı nereye sakladın? O nerede ? " vurmayı bıraktım ve suratına baktım . Hala gülüyo yaa!!!!
-" Gıcık, cevap versene ne gülüyon ya" hala gülmeye devam ediyordu .
Sonunda patladım , hemde volkanın yanağına, yani tokat attım.
Ben , bu kadar sert bir tokadı ilk defa attığımı hatırlıyorum.
Sağ eliyle yanağını tutuyordu , yüzü o tarafta olduğu için yüz halini göremedim. Ama umarım çok acımıştır.
O anı fırsat bildim . O yosunlu kapı gibi yere baktım ve yavaşça oraya yöneldim .
Elimi yusunların içine daldırdım. Elime ıslaklık geldi . Ee tabi yani, sonra yavaş yavaş kolumu soktum . Ve bacağımı attım, kafamı sokacağım tam o sırada diğer elim arkadan tutuldu.
Elimi tuttuğunu hissedince hemen vücudumu da oraya , suya sokmaya calıştım ama çok sıkı tuttu .
-"Biraz....."dedi .
-" Biraz beynini kullan . Sen yüzme bilmiyorsun üstelik denizin kaç kat altındayız haberin varmı ?!"Kurduğu cümleyle elimi bıraktı. Benim hala yüzüm yusunlara dönüktü.
-" Yanii... gidersen ölürsün "
Allah kahretsin ki haklıydı , ben salağım, hem yüzme bilmiyorum hemde o kadar zaman nefessiz kalamamam.
Arkamı dönmedim , yarım saat boyunca yusunlarla konuştum sanki . Yüzüm sürekli onlara bakıyordu , gözlerim beni kurtarın diye bağırıyordu resmen ama biliyordum ki bu durumda beni kimse kurtaramaz.
En sonunda sıkıldım . Arkamı döndüm ağır ağır. Ellerini göğsünde birleştirmiş , bana bakıyordu. Sonra etrafa göz gezdirdim . Tavan taş ve yusunlarla kaplıydı , duvarlar ve yerlerde öyle.
Duruşumu dikleştirdim ve yere oturdum. Ayaklarımı kendime çekip sardım iyice. Ve ağlamaya başladım tabiii her zaman ki gibi hıçkırıklarla .
-" Büşra....... Büşra nerdesin ?? Büşra "
Aklımda sadece bu soru vardı. Büşra nerede ? Ne yapıyor? Bu suların altında mı? Yaşıyor mu?
Şuan hayatımın en korkunç gününü yaşıyorum. Ve bu yaşadıklarım normal şeyler değil. Benim burada ne işim var ? Bu gıcık neyin peşinde?
Bunları sonra düşünürüm , şimdi önemli olan Büşra. Onun iyi olması.
Düşüncelerimden sıyrılıp başımı kaldırdım.Yüzümün kıpkırmızı olduğuna eminim. Zaten hep ağladığımda yüzüm domates gibi olur .
-" B-büşra nerede? İyimi?" 2-3 saniye gözlerimin tam içine baktıktan sonra dudaklarını araladı.
-"iyi" ya 'nerede' demiştim.
-"Peki.... nerede? Yani nereye götürdün? " biraz sessiz kaldıktan sonra konuştu.-"oda suyun altında bir yerde işte "
Dalgamı geçiyor bu benle ya .-"Onu görmek istiyorum" başını sağa sola salladı sonra 'olmaz' der gibi kaşlarını havaya kaldırdı.
Sonra aklıma gelen soruları sordum.
-" Neden...... yani napıyoruz biz burada ? Neden bizi buraya getirdin? Derdin ne senin ?!"sonuncu kelimeyi söylerken bağırdım.
-"Bunları sana söylemem güzellik "
-" Ama neden burada olduğumu bilmeye hakkım var ."Dediğim sırada ayağa kalktı yanıma geldi ve oturdu . Bana biraz yaklaştı , ben uzaklaştım o yaklaştı.
Sırtımız duvarda Sürüne Sürüne gidiyorduk ki ben bunu 3.yapmasında konuştum.
-"Ya yaklaşmasana gıcık " dedim.
-" Adım volkan vee.... kendi evimde istediğimi yaparım."
Çok yaparsın.-" Tamam o zaman , sen burada Sürün"dedim ve ayağa kalktım. Tam kalkamadan dengemi kaybettim ve düştüm. Ufff canım çok acıdı.
-" Uffff ya..... ah "Dediğim sırada kolunu omzuma attı ve beni iyice sardı.
Bu ne cüret ya . Sen görürsün , kolunu İttim ama işe yaramadı .
-" Uffff gıcıııık, napıyon ya ? " Bunları söylerken kolunu ittirmeye çalışıyordum.
-" Ya kime diyom bi bıraksana gıcık "
-" Gıcık , seni öldürürüm . Bırak lan "Şuan resmen volkanın elinde çırpınan bir kuş gibiyim .Çırpınıyorumda ne çare bir işe yaramıyor.
-" Eğer rahat durmazsan Büşra yı bir daha görmezsin "
Büşra yı bir daha görmezsin.....
Büşra yı bir daha görmezsin.....
Büşra yı bir daha görmezsin.....Bu cümle kafamda dolaşırken . Gözlerimden yaşlar akarken sinirden gülüyordum bir andan .
-"Noooldu? Neden gülüyorsun güzellik ?"
-" Sinirden , şimdi bıraaaak "
Kurtulmaya çalıştıkça kollarımı kopacak gibi hissettim.-" Ya Büşra....... Büşra...... Büşra...... "
Büşranın ismini sayıklarken yorgunluktan ve güçsüzlükten vuramıyordum artık.-" Gıcık.......... Lütfen , lütfen , lütfen , lütfen. Büşra......... Büşra yı görmek istiyorum. Lütfen , lütfennnn."
O an koluma dokundu daha doğrusu bir şey değdirdi koluma . Gözlerim zaten bana isyan edercesine kapanırken , birde bu dokundurduğu şeyle bayıldım. Bayılırken aklımdan en Son geçen şey şuydu. Büşra ve ben yani....
Biz... Ne yapacağız?
Çok tuhaf şeyler oluyor dimi ya .
SİZİ SEVIYORUM💚💜💛💙