18.Bölüm

45 16 4
                                    

       Karanlık , çok karanlık . Zaten gözlerimi açamazken birde bu karanlık beni çok korkutuyor .

       Ellerimi bağlayan ip o kadar sıkıydıki bi an kollarım kopacak zannettim ama öyle bir şey yok .

     1 saatten uzun bir süredir bir sandalyenin üstünde ellerim , ayaklarım ve gözlerim bağlı bir şekilde oturuyorum . Bazen de bağırıyorum ama burada biri yok herhalde hiç cevap yok . En ufak bir tıkırtı bile yok .

-"Kimse yokmuuuuu??!!" Dediğim sırada büyük bir gürültüyle bir kapı açıldı sanki . Ama çok gürültülü olduğu için yüzümü buruşturdum .

      Biraz sonra adım sesleri duydum ama ne tarafa doğru gittiğini tam kestiremiyorum .

-"K-kimsin sen ?" Cevap yok .
-"BENİ NEDEN KAÇIRDIN ?!!!"  Bu daha çok tehdit gibi oldu sanırım .

-"Ya ne istiyosun ?" Yine cevap yok .

-"Beni tanımadın mı alevya ?" Bu o siyah kapşonlu nun sesi .

-"Sen ? Neden ?" Dediğim de arkama geçmiş elimdeki iplere bir şey yapıyordu .

-"Bak , sana herşeyi anlatıcam demiştim . Aslında şimdi anlatmayı düşünmüyordum ama işler çığırından çıkmadan bir şeyler yapmamız lazım."

       O an aklıma Büşra nın acı çığlığı geldi . Direkt Zıpladım ve sanki arkamdakini görebilirmişim gibi kafamı yan çevirdim .

-"Büşra nerede ?" Dedim endişeyle .

-"O da şuan burada ama daha uyanma dı . " Dediğinde içim rahatladı . Sebepsiz yere bu adama güveniyorum sanki , ama nedeni yok .

-"Ne anlatıcaksın ?" Dedim bıkkınca .

-"Bekle biraz ." Dedi hala iplerle uğraşırken .

-"Tamam da , neden kaçırdın bizi ? İsteseydin insan gibi oturup konuşurduk ."

-"Bunu sonra anlatıcam "

-" Uffff herşey sonra zaten . Bari şu gözlerimi aç ."

         Bunu dememle gözlerimdeki ip yavaşça gevşedi ve tamamen çözüldü.
Çok az aydınlanıyordu bu yüzden gözlerimi kısıp bakmaya çalıştım .

      Kafamı yan çevirdim ama göremedim diğer yana baktım . Ordanda göremedim ama 'önüme geç' diyecek halim yok ya .

       Bu 2 saat iplerle ne yapıyor ?
-"Çözemedin mi ipleri ?" Dediğim de bileklerimdeki acı bir anda yok oldu .
Ohhhh valla bu çok güzel bir duygu rahatladım .

-"Ta- mam" dedi ve önüme geçti .

     Vay be (!) Bu kadar beklemezdim.
Simsiyah saçlar , kapkara gözler ve bembeyaz bir ten . Üstelik yüzü çok güzeldi , iç açıcı .
 
       Üstünde yine aynı siyah kapşonlu vardı ve omuzları çok geniş çok güzeldi .

     Onu inceledikten sonra odada Büşra yı aradım . Ayağa kalkıp arkamı döndüm , Büşra rahat bir koltukta  elleri bağlı uyuyordu . Hemen yanına gidip dizlerimin üstüne çöktüm ve ellerimle saçlarını arkaya attım .

-"Büşra kalk , Büşra ." Diye fısıldadım Büşra ya .

    Ön tarafta bağlı olan ellerini zar zor çözdüm ve yanaklarına vurdum hafifçe . Yavaşça kafasını kaldırıp gözlerini açtı .

-"Nooldu ya " Şapşik ya .
-"Kaçırıldık " dedim alayla .
Bir anda yerinden zıplamasıyla dengemi kaybettim ama sonra dan ayağa kalktım .

-"Kim kaçırdı ? Ne kaçırdı ? Ne diyon ya ?" Diye sorularını sordu ama cevabını bende bilmediğim için arkamı döndüm  .

      Kapşonlu sandalyeye oturmuş öylece bakıyordu .

-"Anlat hadi ne anlatıcaksan " dedim bıkkınca . Bendeki rahatlık ne ya . Kaçırıldım ama korkmuyorum ben de anlamadım . Bir şekilde çok güvenli geliyor bana .

-"ta-" Derken dışarıdan gelen bir sesle sözü yarıda kesildi .

-"Ereeeeeeeeennn çık lan dışarı !!" Diye haykırdı bir adam .

      Ona yani Eren'e baktığımda yüzünde sadece endişe vardı .

__________
2 saat önce

Yazarın Anlatımıyla

   Eren , Akın'ın karşısında sinirden 4 köşe olurken Akın ise yapacağı planı kafasında canlandırıyordu .

     Eren'in aklı almıyor du . Nasıl böyle bir şey yapabilirdi ki ?

-"Sen....... Bunu yapamazsın , başımıza ne gelir biliyormusun ? Tüm Krallık ölecek ve buna bizde dahiliz . Ne Yapar ? Nereye gideriz ? Bir fikrin var mı ?"

      Akın'ın dudağı sinirle yana kıvrıldı . Ve ayağa kalktı .

-"Bizde diğer insanlar gibi gökyüzüne bakarak yaşarız o zaman ."

     Eren deliye dönmüştü.

-"Peki ya asırlardır süren krallığımız , düşmanlarımız . Deniz Altında onlarca hayatı boşa sayamazsın . Onu öldürmek yerine krallığı kurtarabiliriz ."

-"Krallığı......kurtarmak isteyen kim ?"
Eren içinde biriktirdiği öfke yüzünden bir kahkaha savurdu .

-"Neden sevmiyorsun krallığımızı ? Neden sevmiyorsun bu şehirleri ?"

-"Sana anlatmak zorunda değilim . Ayrıca ne yapacağıma karışamazsın. "

-"Gayette karışırım , onca insanın hayatını hiçe sayamazsın ."

-"Sayarım " dedi akın elini cebine koyup dudaklarını sakince yalarken .

-"Hiç sanmıyorum " dedi eren ve hızla dışarı çıktı .

Yarım saat sonra

      Akın Derya'yı ve arkadaşını kimseye göstermeden adamları sayesinde kaçırıyordu . Ama eren buna izin veremezdi çünkü akının niyeti o kızı öldürmekti ve o kız ölürse her şey çok kötü olacaktı .

     Herşey ona bağlıydı yani elindeki küçük bir güce , belki ağzından çıkacak en ufak bir sözcüğe muhtaçtı Deniz Altı .

      Eren hemen bir kaç arkadaşına para karşılığı ona yardım etmesini istedi ve onlarda kabul etti tabi . Arkadaşları ile birlikte Akın'ın tuttuğu adamların hepsini bayıltıp derya ve Büşra yı eski bir yere götürdü . Deniz Altında buraları kimse sevmezdi . Yani buraya kimse gelmezdi çünkü düşmanlara çok yakın bir mağara burası .

        Arkadaşlarının yardımıyla derya ve Büşra'yı  oraya götürdü . Sonra uyandıklarında korkup kaçmaya çalışmasınlar diye ellerini bağladı . Biraz durduktan sonra gözlerini de bağladı . Eren çok deli Yürek bir insandı ve sırf atraksiyon olsun diye gözlerini bağladı.

     Biraz sonra kızlar uyanmayınca eren dışarı çıkıp temiz hava aldı .
İçeriden Derya bağırma sesleri gelince yüzünde bir tebessüm oluştu ama anlamsız bir tebessüm . İçeri girmek yerine bu eski yerde biraz gezdi . Ne diyebilirdi ki ? Nasıl derdi ? Kızın tek isteği buradan gitmekti ama şimdi bu şehirleri kurtarması lazımdı .

   🌹🌹🌹🌹🌹

Helloooooo! !!!!

Nabırsıız? ???
Yorum ve vote atmayı unutmayın lütfenn.

Mucuk Mucuk 😘

Deniz Altında Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin