Bölüm 1

186 12 0
                                    

Multimedyada yakışıklı barmenimiz var gençler :D
 
Toprak’ın ağzından;

Damarlarımda artık kan yerine alkol akıyordu. Sinir sistemim alt üst olduğu gece neredeyse sona eriyordu. Saat 03.15’e geliyordu. Yakışıklı barmenin hala arkamda olduğunu hissedebiliyordum. O da benim korkmuş olduğumu anlamış olacak ki elini arkamdan omzuma koydu. Tam arkamı dönecekken beni geriye doğru itti ve aniden mutfağa girdi.

Barmenin ağzından;

O gece o kadar fazla içki dağıtmıştım ki artık kafamı kaldırıp insanların yüzüne bile bakasım yoktu. Sandalyeye oturmuş dinlenirken hızlıca bir nefes verip kafamı kaldırdım. Kaşımda uzun siyah saçlı, yeşil gözlü, pamuk gibi bembeyaz teni olan, göğüsleri biraz önde melek gibi bir kız duruyordu. Bir tane konyak istedi ama yüzü o kadar saf ve temizdi ki elim şişeye zor gitti. Meleğin yüzü asıktı, sanki bir şeye üzülmüş gibi duruyordu. Çok fazla içmişti. Saatte baya geç olmuştu, konuşmaya çalıştım fakat hiçbir işe yaramadı. Cüzdanındaki son parayı da içkiye verdi. Kalkmaya çalıştı ama çok sarhoştu, yere düştü melek… Kafasını çarpmıştı hemen kaldırdım, adını ve ev adresini sordum. Evine geldik, içeri girene kadar bekleyecektim. O kadar sarhoştu ki anahtar deliğini bile bulamadı. Kapıyı açtım, kolunu omzuma aldım. Eve girer girmez kustu tabi… Mutfaktan sesler geliyordu ama melek seslerden çok korktu. Yürümek istemedi, bir süre sesleri dinledi ve korkmuş bir şekilde bana döndü. Gözleri dolmuştu… Neden bu kadar korktu ki? Sadece mutfak robotuydu? Adını öğrenmiştim. ‘Toprak’… İsmini fısıldadım ama ağladığını hissettim, omzuna elimi koydum, onu geriye çektim ve mutfağa doğru yürüdüm. Annesiydi sanırım biraz bakıştıktan sonra kendimi tanıttım. Toprak’ı sordu. Dışarıda olduğunu hatırladım ama dışarı çıktığımda Toprak bıraktığım yerde değildi. Evi aradık. Annesi koşarak bodruma indi. Eski bir dolabın içine girmiş ağlıyordu. Bir anlam veremedim, sarılıp ağlamaya başladılar. Sanırım bu kızın garip bir ailesi vardı… Toprak gözlerini sildi, yanıma geldi. Teşekkür etti ve inanılmaz bir mahcup ifadeyle gözlerini kaçırarak gülümsedi. Kapıya kadar geçirdi, görüşürüz diye vedalaştık. Kapının kapandığından emin olduktan sonra kendimi kontrol edemeden sırıtmaya başladım. Umarım tekrar görüşürüz. Tanrım, bu kızı asla unutmayacağım!..

Yazar’ın ağzından;

Gecenin bir vakti en iyi iki arkadaş hala uyumamış, konuşuyorlardı. Yine o akşamlardan biriydi. Eylül, Güneş’in evinde kalıyordu. Gönül teyzenin (Güneş’in annesi) uyarılarına rağmen erken yatmamışlardı. Ve yorganın altına girmiş fısır fısır konuşuyorlardı. Gönül teyzenin ‘ Sabah okul var. Erken kalkacaksınız. Uyuyun artık kızlar’ demesiyle pes edip uyumaya karar verdiler. Bu uzun akşam ve konuşma sırasında matematik ödevlerini tamamen unutmuşlardı. Ama bunu sorun etmeyerek yarın okulda Burçin’den alacaklarını birbirlerine hatırlattılar. Bu iki kız bunları yaşarken aynı saatte Toprak’ın yaşadıkları çok farklıydı.


A/N: Bu denge tamamen değişecek. Bundan sonra masumluk özlenen bir duygu haline gelecek...

5 Hayal Tek GerçekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin