5 Hayal Tek Gerçek

Bölüm 22

Heyy!! Gençler selam. Güzel bir bölüm oldu. Umarız beğenirsiniz... İyi okumalarrrr <3 :)

Burç gözlerini açtığında karşısında mışıl mışıl uyuyan sevgilisini gördü ve yüzünde gülümseme oluştu. Kendisine karşı koyamadan kızın saçlarıyla oynamaya başladı. Yanağını öpüp tam yataktan kalkacakken Güneş'in mırıldanmalarını duydu. Güneş, Burç'u kolundan tutup yataktan uzaklaşmasını engelledi. Burç gülümseyerek Güneş'in yanına uzanıp,

'' Günaydın meleğim'' diye kulağına fısıldadı ve saçına öpücük kondurdu. Güneş buna karşılık Burç'un burnundan öpüp,

'' Günaydın mavişim'' dedi. Burç gülümsedi ve Güneş'i göğsüne doğru çekti. Güneş Burç'un baklavaları üzerinde parmaklarını gezdirirken Burç'un kendini kastığının farkında değildi. Burç daha fazla dayanamayarak güçlü bir kahkaha patlattı ve Güneş'in elini karnından çekip, onun üzerine çıktı. Güneş tam olayı idrak etmeye çalışırken Burç onu gıdıklamaya başladı. Güneş'in çığlıklarıyla karışan kahkahaları apartmanı inletiyordu.

Burç ani bir hareketle Güneş'i omzuna aldı ve mutfağa girip onu tezgaha oturtturdu. Güneş'in dudaklarına yaklaştığı sırada Güneş gözlerini kocaman açıp bebeksi bir şekilde,

'' Acıktım'' dedi. Burç küçük ir kahkaha attıktan sonra Güneş'in masun yüzünü avuçları arasına alıp burnunu öptü ve kahvaltıyı hazırlamaya başladılar.

Kahvaltı faslı bittikten sonra bugün okulun son günü olduğunu fark edip hızla hazırlanmaya gittiler. Burç, Güneş'e onu aşağıda bekleyeceğini belirtti.

Burç kısa süre sonra hazırdı ve arabanın önünde dikilmeye başlamıştı. O sırada Güneş sevgilisine güzel görünmek için gereğinden fazla zaman harcamıştı. İlk günden azar işitmemek için evden hızlıca çıktı. Merdivenlere adım atmasıyla telefonunun çalması bir oldu.

'' Efendim Toprak?''

'' Güneş naptın ya?''

'' İyiyim iyiyim. Hazırlandım, Burç beni bekliyor, okulda görüşelim mi?''

'' Olur tabi. Eylüller de burada, bekliyoruz o zaman''

'' Tamam canım görüşürüz.''

Apartmandan çıkarken telefonu kapattı ve artık meyve vermek üzere olan Burç 'un yanına hızlı adımlarla ilerledi. Burç,

'' Beklediğime değmiş ama bunları biz yalnızken giymeni tercih ederim'' deyip piçimsi bir sırıtış yaptı. Güneş utandığını belli etmeden gözlerini kısıp elinin tersiyle Burç'un karnına vurdu.

'' Agh! Sert! Sert olduğu kadar da çekici'' deyip pislik pislik sırıttı. Güneş dil çıkarıp arabaya bindi, ardından Burç suratındaki ifadeyi bozmadan sürücü koltuğuna yerleşti.

Okula geldiklerinde Eylül'ün sevinçle el salladığını görüp onlara doğru ilerlediler. Bütün grup oradaydı. Masaya doğru ilerlerken Güneş,

'' Şimdi söylemeyelim'' dedi. Burç istemeyerek de olsa başını salladı. Birbirleriyle selamlaştıktan sonra, herkes sınıflara dağıldı. Karneleri aldıktan sonra yeniden bahçede toplandılar. Herkesin keyfi yerindeydi. Eylül sevindirik bir şekilde,

'' Akşama benim evde toplanıyoruz, itiraz istemiyorum'' dedikten sonra Rüzgar'ın elini tutup seke seke arabaya ilerledi.

Akşama Burçin, Toprak, Kaan, Burç, Rüzgar, Eylül, Güneş tam takım toplanmışlardı. Eylül'ün sipariş ettiği pizzalar geldiğinde herkes masanın başına toplandı. Güneş herkesin elinin yağa bulandığını görünce isyan ederek peçete getirmek için mutfağa gitti.

Eşyaların yerini henüz bilmediği için peçeteleri bulması zaman almıştı. Tam peçeteleri buldum derken Burç'un ona seslenmesiyle heyecanlanıp kolunu çarptı ve bütün peçeteleri düşürdü.

'' Nerdesin ya iki saattir? Peçete bulmak bu kadar mı zor?''

'' Normal şartlarda zor değil, buldum, ama sayende şimdi hepsi yeri boyladı!''

'' Ben bir şey yapmadım!'' deyip ellerini teslim olmuşçasına kaldırdı.

'' Aniden girmeseydin böyle olmazdı''

'' Haaa... Yani sen heyecanlandın?''

Güneş cevap vermeyerek peçeteleri toplamaya başladı. Yerden kalkınca Burç aniden onu kendine çekti.

'' Seni özledim''

'' Bende seni özledim'' deyip Burç'un yanağına öpücük kondurdu ve kendini geri çekti. Burç bunun yeterli olmadığını belirtmek istercesine kapıyı kontrol ettikten sonra onu kendine çekti ve sertçe dudaklarına yapıştı.

Bu sırada Güneş ve Burç'un yokluğunu fark eden Eylül kavga etmemelerini umarak hızlı adımlarla mutfağa ilerledi. Karşısındaki manzarayı görünce donup kaldı.

Çok geçmeden sevinç nidalarıyla yerinde zıplamaya başladı. Burç ve Güneş aniden birbirlerinden ayrılıp Eylül'ü susturmaya çalıştılar ama artık çok geçti. Tam Eylül'ü yakalayacaklarken Eylül pire gibi olmasının verdiği avantajla aralarından sıyrılıp hoplaya zıplaya salona gitti. Elleriyle Burç ve Güneş'i işaret ederek,

'' ÖPÜŞÜYORLARDI!!!!!'' diye haykırdı. Güneş utancından kıpkırmızı olmuştu. Burç buna dayanamayarak Güneş'in elini tuttu ve çekinerek,

'' Evet, biz sevgiliyiz'' dedi. Herkes çığlık çığlığa tebrik ettikten sonra salonda oluşan sessizliği Toprak bozdu.

'' Gençler süper bir teklifim var. Babam bana üniversite hediyesi olarak İzmir'de yazlık aldı, orada ilk yazımı hepinizle beraber geçirmek istiyorum. Ne dersiniz?''