HEY MİLLETT !!! SAYENİZDE 1.1K OLDUKK!! TEŞEKKÜRLER…<3 :D Bu arada hepinize iyi tatiller! Güzel bir bölüm oldu, umarız beğenirsiniz.. Oy vermeyi unutmayın!! Multide Burç’un odası var. İyi okumalar :)
Rüzgar kendini duvara yasladı ve yere oturdu. Anlamıyordu neden böyle olduğunu.... Eylül! Ona değer veriyordu ama onun bu yaptığına bir türlü aklı ermiyordu. Onu çok seviyorum diye içinden geçirdi.
Rüzgar perişan bir durumdayken Eylül daha kötüydü. Evden gizlice kaçıp Rüzgar'ın sesini duymak istemişti. Ama o ağladığı için dayanamamış konuşmuştu. Onu nasıl özlediğini fark etti. Ona bir şey söylememişti.
Rüzgar'ın çok sinirlendiğine emindi. Ama Türkiye'ye dönüp anlattığında ona inanacağını biliyordu. Yorgun bir şekilde yatağına kıvrıldı. Geldiğinden beri kimseyle konuşmuyor ve doğru düzgün yemek yemiyordu. Yine bir günün sonuna gelmişti. Rüzgar'ı düşleyerek uykunun sevgili kollarına kendini bıraktı.
O sıralarda Rüzgar kör kütük sarhoş olmuştu. Bardan çıktığında kendi evine gitmesi gerekiyordu. Ama o kendini Eylüllerin evinin önünde buldu.
Savsak adımlarla merdivenleri çıkmaya başladı. Evin anahtarını Burç'a vermeden kendisi için yedek bir tane daha çıkarmıştı. Anahtarı cebinden çıkardı. Deliği bulmaya çalışıyordu.
Sonunda bulup kapıyı hızla açılınca dengesini sağlayamayıp yere düştü ve düşerken kapının yanındaki sehpaya kolu çarptı. Sehpa, üzerindeki vazoyla beraber yeri boylamıştı.
Güneş aşağıdan gelen sesleri duyar duymaz eline gelen ilk şeyle yani babasının çok sevgili beysbol sopasıyla beraber yavaş adımlarla aşağı inmeye başladı. Eve hırsız girmiş olabilir diye düşündü. Aşağı indiğinde Eylüllerin kapısı ardına kadar açık olduğunu gördü. Korkak ama bir o kadar da cesur adımlarla eve girdi. Salona ve mutfağa baktığında kimsenin olmadığını gördü.
Temkinli adımlarla Eylül'ün odasına ilerledi. Odadan ağlama sesi geliyordu. Güneş yavaşça aralık olan kapıyı ittirdi. Karşısında gördüğü manzara berbattı.
Rüzgar, Eylül'ün çok sevdiği ve üzerine Eylül'ün kokusu sinmiş olan pelüş hayvanına sarılmış ağlıyordu. Güneş gidip sessizce Rüzgar'ın yanına oturdu. Bir müddet sessiz kaldılar. Rüzgar bok gibi içki kokuyordu. Güneş kokuya karşı yüzünü buruşturdu ve 'neden' diye düşündü. Rüzgar sanki Güneş'in düşüncelerini okumuş gibi konuşmaya başladı,
" Beni aradı. Konuşmadık. Konuşamadık. -hıçkırık - Yüzüme kapattı" dedi. Güneş şaşırmıştı. Eylül.. Eylül aramıştı. Sevinse mi üzülse mi bilemedi. Rüzgar'ı kaldırmaya çalışıp,
" Hadi kalk salona geçelim" dedi. Rüzgar savsak adımlarla kalkmaya çalıştı. Tam düşecekken Güneş onu tuttu ve dengesini sağladı. Onu koltuğa oturtmadan önce banyoya götürüp soğuk suyla elini yüzünü yıkamasına yardımcı oldu.
Tam banyodan çıkacaklarken Rüzgar bir anda öğürmeye başladı. Güneş hemen klozetin kapağını açtı. Açar açmaz Rüzgar içini boşalttı. İşi bitince Güneş klozetin kapağını kapatıp Rüzgar'ı oraya oturttu. Yüzünü ellerinin içine aldı ve alnın öpüp ona sarıldı. Ağzını temizledikten sonra salona geçip Rüzgar'ı koltuğa oturttu.
" Bekle kahve yapıp geliyorum" dedikten sonra mutfağa ilerledi. Kahveyi zorla da olsa içirmeyi başardı. Çünkü Rüzgar sürekli acı olduğunu söyleyip içmemek için çabalamıştı.
İki arkadaş üçlü koltukta oturuyorlardı. Güneş, göğsüne kafasını koyan arkadaşını sakinleştirmek için saçlarıyla oynuyordu. Yavaş yavaş ikisinin de gözleri kapanmaya başlamıştı. Kendilerini uykunun kollarına teslim ettiler.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
5 Hayal Tek Gerçek
Dla nastolatkówHiçbir ilişkileri normal olmayan ve değişken ruh hallerine sahip olan 5 kızın gelecek hayalleri uğruna verdikleri savaşı anlatacağız size. Hayat kolay değildir ve bu kızlar için de kolay olmayacaktır. - Hayat bir sürprizler serisidir. Öyle olmasaydı...