Multimedyada pizzacı çocuk varrrrr !..
Eylül’ün ağzından;
Bu kız da kim böyle? Güneş bu kızda ne buluyor anlamıyorum! Bir de bütün gün beni takmayarak o kızla ilgilendi. Akşam bu konuyu konuşmamız lazımdı. Güneş’i çok kıskanmıştım. Beni nasıl unutabilirdi? Bunun hesabını çok fena soracaktım.
Toprak’ın ağzından;Sınıfta o kadar sıkılmıştım ki kendimi bahçeye atmak için merdivenlere yöneldim. Yanıma şirin bir kız geldi. Güneş… İsmi gibi sıcacık bir kız. Eylül çok insani bakmıyor bana. Bakışları ürkütmedi değil. Güneş çok samimi ve içten, Eylül de şirin gözüküyor ama bana hiç de öyle gelmedi. Güneş’in sıcaklığı Eylül’ün soğukluğunu yok ediyordu zaten. Bahçede gezerken gözüm bir kıza takıldı, sınıfta da görmüştüm. Kızıl saçlı güzel bir kızdı. Şımarık bir kız gibi ama tam olarak çözümsemiş de değilim. Bana çok düşmanca bakıyordu.
Güneş’in ağzından;Yeni tanıştığım Toprak çok farklı bir kızdı. Eylül onu neden sevmedi anlayamadım. Ama bu konu hakkında çok deli fikirlerim var. Bu akşam çok ekşınlı olacak. Umarım Eylül beni öldürmez… Annem ve babam yurtdışında olduğu için Toprak’ı tanımak ve Eylül ile aralarını düzeltmek için pizza ve pijama partisi yapma kararı aldım (akıllı olduğumu kim söyledi ki zaten..!). Bu kararımı hemen hayat geçirmeyi planladım. İlk işim Eylül’e sırnaşıp, ‘’ Şekerparem annemler evde yok bize gelsene, Burçin’i de çağıralım cips alalım, beraber kek yapalım, Burçin varken de ödevleri hemen bitiririz??’’ dedim. Ardından ‘’ Lütfennnn!!!!’’ diyerek dudak büzdüm. Dayanamadı kabul etti pamuk şekerim. Burçin’in annesine de şirinlik yaptım mı tamamdır. Elime telefonu aldım, Burçin’in annesi Zeynep teyzeyi aradım. Biraz yalvardıktan sonra sonunda ikna ettim. Akşam bütün kızlar bizdeydi! Yaşasın!! İçimdeki sürtüğe bazen engel olamıyorum. ‘’ İşte budur bebeğim!’’ diye zafer çığlığı attım. … Bütün hazırlıklar bitmişti, birazdan kızlar gelirdi. Çok eğlenceli olacağa benziyordu. Ama Eylül bana çok bozulacaktı, bunu biliyorum. Aslında en büyük amacım kaynaşmaktı. Toprak çok iyi bir kızdı, yaptığımız sohbetlerde bunu sezmiştim. Bu gece için hazırlığımın son parçası olan tek şey pizzaydı ama nasıl yediklerini bilmediğim için onları bekliyordum. Üstümde en sevdiğim uçuk mavi pijamalarım vardı. Zaten kızlara da pijama getirmelerini söylemiştim. Aşağıda kapının çalma sesini duyduğumda jet hızıyla aşağı indim. Kapıyı açtığımda karşımda Eylül vardı. ‘’ Selam satıcı yaratık!’’ diyerek içeri girdi. ‘’ Bozuluyorum ama… Tamam Toprak’la konuştum ama bu seni unuttuğum anlamına gelmez Eylül!’’ dedim. ‘’ İyi tamam bee’’ dedi. Biz böyle atışırken kapı çaldı. Kapıyı açtığımda karşımda Toprak vardı. ‘’ Selam’’ dedim. O da ‘’ Selam’’ diyerek içeri girdi. Tam Toprak ile sohbet ederken kapı tekrar çaldı. Gelen Burçin’di. Bugün annesinden izin alacağım diye ne diller dökmüştüm… Onunla da biraz konuştuktan sonra üst kata çıktık. Odam çok sade olmasa da bir nevi sade sayılırdı. Mobilyalarım favorim rengim olan mavi ve beyaz tonlarındaydı. Herkes bir köşeye geçip oturmuştu. Eylül, Toprak’a resmen gözlerinden alev çıkararak bakıyordu. Toprak telefonuna bakıyordu, Burçin ise kitaplığıma bakıyordu. Neyli pizza istediklerini sordum. Herkesten ‘’karışık’’ lafı çıkınca telefonu elime aldım ve siparişleri verdim. Kızlara döndüğümde halen aynı pozisyonda olduklarını gördüm. Bu ortamı dağıtmam lazımdı. Yoksa hiçbir şey planladığım gibi olmayacaktı. Ben içimden böyle konuşmaya devam ederken Burçin ortamdaki gerginliği dağıtmak için olacak ki yanıma garip bir surat ifadesiyle gelip ‘’ Tuvalet ne tarafta güzelim? Beni götürebilir misin?’’ dedi. ‘’ Tabi ki meleğim’’ dedikten sonra odadan çıktık ve anında Burçin yardırarak konuşmaya başladı. Beynime tecavüz etmesine izin veremezdim. Sözünü kestim. ‘’ Burçin vücudundan 2 gram at da gel. İçerde kala kala bir hal olmuşlardır’’ dedim. ‘’ Ya peki, tamam, uf ‘’ dedi. Ardından tuvalete girdi. Burçin tuvaletteyken kapı çaldı. Pizzalar geldi galiba! Wuhuu!! Öküz gibi açtım ama çaktırmıyordum. Kapıyı açtım ve pizzaları aldım. Ücreti ödedim, kapıyı kapattım. Sırtımı da kapıya yasladım ama kahretsin içecekler yoktu! Pizzaları masaya koydum, içecek almak için apartmanın yanındaki markete gitmem lazımdı. Üstümü değiştirmeye hiç tenezzül etmedim. Kapıyı açtığımda pizzacı hala kapıdaydı, donmuş gibi duruyordu. ‘’ Affedersiniz?’’ dedim. Çocuk gözlerimin içine baktı. Samimi, masum bir yüzü vardı. Yeni fark etmiştim. Mal mal bakmayı kestikten sonra aşağıya indim. Pizzacı çocuk arkamdan geliyordu. Çok takmadım, kolayı aldım, eve döndüm. İçeri girer girmez bardaklara kolaları koydum. Pizza kutularını açtım ve kızları çağırdım. En son Eylül geldiğine göre ben yokken hiç de keyifli dakikalar geçirmediler galiba. Eğlenceli sohbetlerle pizza keyfimizi bitirdik. Daha sonra masayı olduğu gibi bırakarak koltuklara yığıldık. Kızlar tek tek uykuya dalarken son hatırladığım şey; Eylül’ü amuda kalkmış , Burçin’i yastığa sarılmış ve Toprak’ı ise kafasını masaya koymuş bir şekilde uykuya dalmış bulduğumdu. Ve bende, saat 4.37’yi gösterirken yüzüstü uzanıp, kafamı yastığa gömerek uykuya daldım…

ŞİMDİ OKUDUĞUN
5 Hayal Tek Gerçek
Teen FictionHiçbir ilişkileri normal olmayan ve değişken ruh hallerine sahip olan 5 kızın gelecek hayalleri uğruna verdikleri savaşı anlatacağız size. Hayat kolay değildir ve bu kızlar için de kolay olmayacaktır. - Hayat bir sürprizler serisidir. Öyle olmasaydı...