5 Hayal Tek Gerçek

Bölüm 5

İyi okumalar.. Oy vermeyi unutmayınnnn :)

Rüzgar'ın ağzından;

Bizim gerizekalılar sarışın şirinem hakkında yazdığım yazıları okuduklarından beri sürekli ona yaklaştırmaya çalışıyorlardı. Sonunda başardılar... Kantinde yine onu gördüm, çok sıkılmış görünüyordu. Ona fazla bakmış olacağım ki hemen hayaller kurmaya başladım. Dalmışım... Bizimkiler de bu fırsatı tabii ki değerlendirdiler. Beni şirinenin üzerine ittiler. Sandalyesine takıldım. Ben sırtımı yere koymasaydım yere kapaklanıyordu. Bu hareketim beni de çok şaşırttı. Hoşuma da gitti... Yere düştüğümüzde yüzlerimiz ilk defa bu kadar yakındı. Gözleri gerçekten çok güzeldi. Maviydi ama gerçekten çok içten ve derin bakıyordu. Bir an sanki gözlerinde sevgi gördüm ama aniden çok kızgın bir surat ifadesi alıyordu ki hemen özür diledim, ee eşeklik bende tabi. Özür dilemeseydim öküzlük yapmış olacaktım. Bizim çocuklar gülmeye başladılar. Biraz da dalga geçtiler. Hatta baya dalga geçip bokunu çıkardılar. Şirine, masaya oturdu. Onun arkadaşları da gülüyordu, arada bana bakıyordu. Birden o döndü, bana baktı, gülümsememin o anlık donduğunu hissettim ama yanaklarında masum pembeliği görmem beni mutlu etmişti. Derse girdik. Sonunda okul bitmişti.

Akşam Güneşlere gittik. Güneş'le ilkokuldan beri arkadaşız, o beni tanımadı ama ben onu tanıdım. Çok değişmişti ama bacakları hala çok uzundu. Biraz da konuşmasından tanıdım tabii... Anneme akşam Güneşlere gideceğimi söyledim. Annem hemen atladı " Beraber gidelim. Ben de Gönül'ü çok özledim" dedi. Beraber evlerine gittik. Gönül teyze beni görünce " Ayy... Sen ne kadar uzamışsın! Kocaman delikanlı olmuşsun Rüzgar..."dedi ve özlemle sarıldık. " Ee Gönül teyze Güneş de neredeyse benim boyumda" dedim. " Hadi geç bakalım, Güneş odasında, ben seni götüreyim" dedi. Güneş beni gördüğünde, yüzü dondu. " Sen kimsin?"dedi. Kendimi tanıttım. Derin sohbete daldık. Annem " Rüzgar ben gidiyorum. Baban gelecek. Yemek için söz verdim" dedi. Kafamla onayladım. Güneş'e şirine durumunu anlatacaktım. Cesaretimi toplayıp konuşmaya başladım. Heyecanlandı ve " Dur bekle ben mutfaktan kek alıp geliyorum" dedi. " Tamam. Çabuk, bekliyorum" dedim. Güneş odaya girer girmez evin zili çaldı. Ben daha ne olduğunu anlamadan Güneş arkasını döndü ve odanın kapısı açıldığında bizim şirineyi gördüm. Çok heyecanlı görünüyordu. Beni görür görmez donup kaldı ve " Nasıl yaniğğ??" dedi...