6.Bölüm

1K 66 19
                                    

Sabah uzun bir gecenin ardından sabah olmuş ve güneş doğmuştu.

Bella gece hiç uyuyamamıştı. Aklına dün yaşanan olaylar ve sevdiğinin ona dediği kırıcı kelimeler geliyordu.

Mutfağa gidip kahvaltı hazırlamaya başladı o kadar üzgündü ki istemsizce gözleri doluyordu.

Ardından tanıdık bir ses duyulmuştu.

"Abla"

Bu ses kardeşinden geliyordu.

"Babam nerede? Gitmeyecek miyiz İstanbul'a. Valizim de hazır değil."

Bella göz yaşlarını silip ona doğru döndü.

"Babamın bir işi çıktı akşama gelecek kardeşim. Sana söyleyecekti ama uyandırmaya kıyamadı."

"Anladım. Senin gözlerin mi doldu sanki.?"

"Hayır kuzum."

"Abla gözlerin kan çanağına dönmüş resmen ne oldu?"

Bella sustu ve sakladığı göz yaşlarını akıtmaya başladı. Nefes ona sarılınca dayanamadı ve hüngür hüngür ağlamaya başladı.

"Furkan mı?"

"hıhı."

"Ağla ablam içini dök rahatla."

"Canımı çok yaktı..."

Yarım saat sonra.

Bella ağlamayı bırakmıştı ve kahvaltı hazırlamaya geri dönmüştü.

"Bırak abla kahvaltı hazırlama."

"Neden?"

"Acılarınla savaşmak her şeyle yüzleşmek zorundasın. Hazırlan Furkanların orada kahvaltı edeceğiz."

"Hayır olmaz."

"Olur ablacım. Gel seni şöyle güzelce hazırlayalım. O Furkan böyle bir afeti kaybettiği için üzülsün."

"Niye üzülsün ki o? Dün söylediklerinden sonra asla yanına gitmem."

"Yıkılmadığını göster, onsuz da yaşayabildiğini göster. Bak ben yanımıza Buray'ı da çağıracağım."

"Nefes zorlama."

"Abla bir kez olsun kardeş sözü dinle ya. Bak bana güven sen."

"Tamam Nefes gidelim. Dün gece bir çok kez aramasına rağmen açmadım ama telefonlarını."

"Merak etmiştir işte neyse gel seni hazırlayalım."

İki kız dolabın başına geçip en güzel elbiselerini giymişlerdi. Nefes ablasının saçlarını maşaladı ve makyajını yapmıştı.

"Valla çok güzel oldun, bu güzelliğe kimse hayır demez."

"Furkan der ama!"

"Ablaamm kendi moodunu düşürme lütfen hadi gidelim."

...

Dükkanın önüne geldiklerinde ücreti ödeyip taksiden inmişlerdi.

"Nefes giydirdin bana bu topuklu ayakkabıları yürüyemiyorum. Ayy birde sıfır beden giydirdin bana şu elbisenin içinde patlayacağım."

"Abla laf etme ya güzel oldun işte."

"Ayy yürü daracık elbise zaten zar zor yürüyorum."

"O Deniz karısından bile daha güzelsin işte."

İçeri girdiklerinde ilerki masada Furkan ve Tahir oturuyordu. Tahir Nefes'i görünce gülümsemişti.

"Bu adam niye pişmiş kelle gibi bana sırıtıyor abla?"

Her Günüm Sen Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin