M:Benim senden bir istediğim var. Kardeşimin iyiliği için.
N:Tabii söyleyin.
M:Bak Nefes bacım kırılma gücenme benim bir tane kardeşim var babamdan emanet. Ben Tahir'in üzülmesini, yıpranamasını istemem. Senin de rahatsızlığın belli.
N:Yani?
M:Olmaz sizden olmaz. Senden Tahir'e yar olmaz. Düşünsene evleneceksiniz o günü bile hatırlamayacaksın sonra Tahir baba olmak isteyecek sen ileride bebeğine nasıl annelik yapacaksın? Tahir çalışacak bir yandan çocuk var hergün senin şeyini mi hatırlatsın? İlerisini düşün ve öyle hareket et. Böyle Tahir mutlu mu olacak sanıyorsun? Olmayacak!Bu sözler kadının canını çok yakmıştı. Haklıydı... Gerçeği göz ardı edecekti. Nasıl olsa yarın bunları da unutacaktı.
Birşey söylemeden ceketini alıp göz yaşlarıyla hızla oradan çıkmıştı. Nereye gittiğini bilmeden hızlı adımlarla ilerlemeye devam etti.
Ardından Tahir eline poşetle gelirken koşup giden Nefes'i farketti. Bir şey olduğunu, işlerin ters gittiğini anlamıştı.
O da hızla peşinden koklamaya başlamıştı.
T:NEFEEES!
Biraz daha ilerledi fakat ona yetişememişti. Kaşlarını çatıp çiçekçiye geri dönmüştü. Kapıdan içeri girince abisine ters bir bakış atmıştı.
T:Nefes neden gitti?
Demişti ellerini masaya sertçe vururken.
M:Ona bazı şeyler söyledim o da gitti.
T:Ne söyledin kıza?
M:Sizin olamayacağınızı. Senden Tahir'e yar olmaz dedim. Evlenince çocuğu olsa bu bebeğine nasıl bakar Tahir? Adam akıllı düşün öyle biriyle geleceğe adım at.
T:Ona bunları nasıl söylersin!?
M:Senin iyiliğin için.
T:Lan benim iyiliğim için mi sevdiğim kadına bu kelimeleri kullandın!
M:Bir bildiğim var benim.
T:Senin bi fışkı bildiğin yok!
M:Mutsuz olucaksın!
T:Abi ayarlarımı bozuyorsun bak sakın! Birdaha Nefes'e öyle şeyler söylersen bozuşuruz. Benim mutlu olup olmayacağımı sen bilemezsin.
M:Bilirim.
T:Ben Nefes hayatıma girdiğinden beri olmadığım kadar çok mutluyum.Adam da ceketini alıp arkasını dönüp oradan çıkmıştı. Sinirli adımlarla yolda ilerliyordu bir yandan telefonu çıkarıp sevdiği kadının numarasını tuşluyordu. Arama tuşuna basınca telefonu kulağına götürmüştü fakat meşgule alınmıştı.
T:Ah be miniğim açsana şu telefonu.
Bir kaç kere daha aramanın ardından sonunda kadın telefonu açmıştı.
T:Nefes'im neredesin?
N:Kayalıkların oradayım ama gelme buraya.Sesi ağlamaklı geliyordu.
T:Neden, istemiyormusun artık beni?
N:İstiyorum.
T:O zaman birtanem, arkandan seslendim neden beklemedin?
N:Abin haklıydı çünkü.
T:Değil Nefes.
N:Tahir haklı, lütfen gelme yanıma da.
T:Geliyorum sende orada beni bekliyorsun.
N:Hıhı.Adam telefonu kapatıp ceketinin cebine koymuştu. Oyalanmadan kayalıkların oraya doğru gidiyordu. Aklına sadece sevdiği kadına bir an önce sarılmaktı. Onu her şekle kabul etmişken abisinin ona böyle demesine çok sinir olmuştu.
On dakika içerisinde kadının bulunduğu yerde olmuştu. Kadın adamı farkedince ayağa kalkıp ona doğru koşarak geliyordu. Adam da adımlarını hızlandırılmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Her Günüm Sen
FanfictionKadın artık hergün aynı güne hapsolmuş bir şekilde yaşayacaktı ama bundan haberi bile olmayacaktı. Ya bir gün karşısına bir adam çıkarsa onu haps olduğu günden çekip çıkarırsa... Yıllardır aşkı arayan adam sonunda onu bulur. Aşması gereken tek sorun...