20.Bölüm Yaşama Sebebi

757 81 47
                                    

Tam bir hafta olmuştu bugün sevdiğinin yüzünü görmeyeli. Acısı yüreğinden büyüktü. Kendini işe vermişti ağlamamak için her gün deli gibi çalışıyordu. İş yerinde yatıp kalkıyordu, yemek yemiyordu ve gerekmedikçe konuşmuyordu.

Mustafa bile Tahir'deki bu anlık değişimi farketmişti bu haline üzülüyordu.

M:Git bir nefes falan al kaç gündür çok çalışıyorsun.

Adam baktığı dosyalardan kafasını kaldırdı.

T:Ben Nefes'imi kaybettim. Ne nefes almasından bahsediyorsun.
M:Eve git dinlen bari.
T:Niye? Sen bunu istedin abi hayatımda Nefes'de yok! Nasılım mutlu mu görünüyorum onsuz?
M:Ben bu denli seveceğini tahmin edemedim.
T:Edemezsin zaten artık Nefes de yok. Yaşamak için bir sebep yok.

Elindeki dosyaları bir kenara atıp ayağa kalkmıştı.

M:Bir lokma birşey ye bari harap ediyorsun kendini.
T:Gerek yok.
M:Tahir yapma böyle hayattan bir beklentin yokmuş gibi davranma. Gül biraz.
T:Benim zaten hayattan beklentim tükendi, yok, bitti! Ben o olmadan gülemem abi. Herşey tastamam bir o eksik.

Mustafa kardeşinin omzunu sıvazladı.

M:O zaman git onun yanına sımsıkı sarıl.
T:Olmaz gitsem bile dokunmam, koklayamam, saçını okşayamam, elini tutamam.

İlk defa kardeşini böyle görüyordu. Çaresiz ve bitkin ikiside rezil duygular. İnsanın yaşamak için bir sebebi olur hayatta. Sabah kalktığında mutlulukla uyanır, hayata daha güzel bakar yaşama sebebi olunca ama bilhassa adam yaşama sebebini kaybetmişti. Kaybettikten sonra ne yaşamak ne de nefes almak ister insan. Herşey tastamam ama birşey eksik yüreğinde, ellerinde, yanında birşey eksik biri eksik.

T:Sende bunu istedin en başından beri. İstediğin oldu Mustafa Kaleli! Mutlu musun? Bu Tahir'i hayattan soğuttunuz ya.

İş yerinden hızlı adımlarla çıkıp gitmişti.

...

T:Bir kez kurban olayım bir kez göreyim Furkan.
F:Oğlum Nefes içeride olmaz!
T:Bir kez göreyim konuşmadan, yanına gitmeden, kokusunu içime çekmeden öylece uzaktan bir kez.
F:Olmaz Tahir harap oluyorsun.
T:Ben onu göremeyince harap oluyorum. Bir haftadır deliriyorum Furkan içim yanıyor! Yav bir kez göreyim yalvarırım.

Kadın dükkanın içerisinde ablasıyla yemek yiyordu. Adam uzaktan bile görmeye razıydı şimdi içeri girmek için yalvarıyordu.

F:Tahir yapma bunu kendine.
T:Bir haftadır ölüyorum lan ben! Kimse görmüyor mu?

Furkan arkadaşının çaresiz bir şekilde karşısında olmasına içi el vermemişti.

F:Tamam ama bak yanına gitme.
T:Gitmem bir kere göreyim de.

Önünden çekilince hızla içeri girmişti. Her zaman ki masasında yemek yiyen kadına baktı. Kalbi yine delicesine atmaya başladı. Göz göze geldiklerinde ilk gün ki heyecan sarmıştı içini.

F:Tahir göz teması kurma.
T:Ona da mı izin yok? Bırak doya doya bakayım sevdiğime.

Bir masaya oturup ona doğru bakan sandalyeye oturdu. Bir elini çenesine koyup öylece uzaktan bakıyordu. Kadın bu bakışların farkındaydı ara sıra göz göze geliyorlardı. Adam kadından gözlerini çekmeye tenezzül bile etmiyordu. Çünkü o buradan çıkıp gidince yine içindeki ateş yanmaya devam edecekti. Sönmeden daha fazla harlanacaktı. Bu ateşin sönmeye niyeti yoktu.

N:Abla bu adam neden bana dik dik bakıyor.

Bella arkasını dönünce onlara bakan Tahir'i gördü. Ona kaş göz işareti yapmıştı.

B:Bilmem ki kuzum birine benzetti herhalde.
N:Birine benzetme bakışı değil bu basbayağı aşık bir adam gibi bakıyor.

Furkan'ın Tahir'i dürtüklemesi ile kadından gözlerini çekmişti.

T:Ne?
F:Oğlum bakma şöyle dikkatini çekiyorsun. Bella sonra benim ağzıma sıçacak.
T:Napayım oğlum! Çekil de doya doya bakayım.
F:Tamam Tahir yeter bu kadar git artık.
T:Yapma Furkan. Herşeyi de bana git deme. Bir hafta önce gittim şuan bu haldeyim.
F:Fazla bakma o zaman.

Furkan onun yanından gidince adam gözlerini kadınından çekmişti. Sık bakmalardam ziyade kaçamak bir şekilde bakış atıyordu. Yaklaşık on dakika sonra hesabı ödemek için masadan kalkıp kasaya doğru ilerliyordu o an Tahir de ayağa kalktı. Nefesini kesen kadın bir yabancı gibi yanından ilerlemişti yüzüne bakmadan.

Geçerken o mis gibi kokusunu ardında bırakmıştı. Adam gözlerini kapatıp saniyelik koklayabileceği kokuyu bir nefeste içine çekmişti.

N:Bizim hesap ne kadar Furkan abi?
F:Sizden hesap almıyoruz.
N:Aaa neden ki?
F:Biricik ablan dükkanımıza teşrif etmiş Nefes. Ben bu güzel gözlü hanımdan nasıl hesap alayım ki?
B:Yaa Furkan.
F:Akşam üstü bireylere gidelim mi?
B:Olmaz işim var.
F:Akşam da olur... Akşam kaçırırım seni.
B:Tamam.
F:Araşırız o zaman.

Furkan yanağından öpecekken Bella'nın bir hamlesi ile dudakları birbirine demişti.

B:Ay

Kadın utanıp dudağını tutmuştu.

N:Ben yokum siz devam edin.
B:Nefes!
N:Tamam abla ya.

Hızlı hızlı dükkandan çıkmışlardı. Furkan gülümseyip Tahir'in yanına oturdu.

T:Sen keyfindesin tabii.

Gülüşünü yüzünden silmişti.

T:Sen gül ya istediğin gibi sevdiğinin yanındasın.
F:Tahir kardeşim bak tamam anlıyorum seni.
T:Anlayamazsın!
F:Yürek acını hissedebiliyorum.
T:Eğer hissetmiş olsan gülemezdin!
F:Unut başka birisini sev bu dünyada bir çok kadın var Tahir, tek Nefes yok!

Adam ellerini masaya vurup ayağa kalkınca tüm dikkatleri üzerine çekmişti.

T:Ne unutması lan!? Ben hergün onun fotoğrafına bakarken daha fazla aşık oluyorum. Benim için bu dünyada ondan başkası yok! Onun kokusundan başka koku tanımıyorum. Onun teninden başka ten tanımıyorum.
F:Bak eğer denersen unutabilirsin.
T:Lan ben hergün kokusunu unutmamak için onun fularını kokluyorum.

Furkan da ayağa kalkmıştı.

F:Bak güzel bir kız var adı Duru. Birazdan burada olacak tanış istersen.
T:Bana başkasından bahsetme! Sinirimi bozuyorsun.

O an içeriye uzun boylu, simsiyah dalgalı saçları beline kadar uzanan, zayıf, yeşil gözlü, üzerinde vücudunu belli eden kısa bir elbiseyle Duru girmişti.

D:Selam Furkan.
F:Hoşgeldin Duru bak bu Tahir. Bahsetmiştim.
D:Merhaba Tahir, Ben Duru Akhan.

Kadının uzattığı eli tutmamıştı.

D:Biraz çekingen bir tipsin sanırım oldukça yakışıklısın da.

Kadının yüzüne bile bakmadan hızla oradan çıkmıştı. Ondan başkası olmazdı, ondan başkası haramdı. Kalbine Nefes varken sevdiğine ihanet edemeyecek kadar temiz kalpliydi.

Arkadaşının ona kız ayarlamaya çalışmasına sinir olup yumruğunu sıkıp arabasına doğru ilerliyordu. Karşıda sevdiği kadının bir başka adama sarıldığını görünce olduğu yerde kalakalmıştı.

Sadece onlara bakıyordu. O adam ile sarılışlarına, adamın onu yanağından bir kere öpmesine...

O kadına bu denli yanıp tutuşurken onun başka adama sarılışı.

Gözünden bir kaç damla yaş akarken hâlâ onlardaydı gözleri...

Devam edecek...

Sizce ayrılık sürecinde nasıl sahneler gelmelii?

Her Günüm Sen Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin